Bulurum izini…

İrfan Sarı

Nasıl yazsam, kemikleri sızlamış zamanın aralıklarından toplaya toplaya geldim kelimeleri. Kahve köpüğü gözlerinden hayaller yağıyor üstüme.

Biliyorsun kar mevsimindeyiz.

Kar mevsimin getirisidir coğrafyaya, taneler salına salına dökülüyor. Bu gece toprakla koyun koyunalar… Saçaklar öyle keskin ve buz.

Kentin dibinde vicdansız aşkların öldürdüğü aşıklar. Ben seninle kentin üstünü dolandım sarmaş dolaş. Kışla tepesinde kar üstündeki ayak izlerimize ağladım. Kainat ordaydı. Ağladılar soğuktan beter yokluğuna.

Yaslı toprağın üstüne gözleri kamaştıran parçacıklar yağıyor ve o parıltılı parçacıkların düştüğü yerde tabibin iyi edemeyeceği yaralar.

Mevsimin suçu yok.

Yokluğun soğuktur mektubuma.

Boğazından düğümlenen bu kentin beyaz şarkısında dinliyorum yüzünden kalan parçaları…

Buz kırılana, kar eriyene kadar seveceğim seni.

Kervan ağırlığında geçen yılların unutturmadığı, anlatılamayan kar çiçeklerini takarım dilimin ucuna… Sana bakır eskisi aşkımı yazıyorum yani hiç bitmeyecek olanı.

Yıldızları ayıklıyorum gökyüzü tepsisinde, şu sağ taraftaki senindir her zamanki gibi benim yıldızım bir ressamı bekliyor fırçasının darbesinin altından çıkar belki. Sol tarafta doğan yıldızlar adamı erken ağartırlar, istasyonlar, terminaller, biletler ve o yolculukları anımsatırlar.

Karanlıkta cennetin haritası kaybolur, görülmez olur her yer. Söyle bana sen kimsin sevgili?

Mektubum bulur mu yokluğunu?

Öyle toprakta, karda izine ilişir mi? cümlelerin soluğu sokulur mu uzaklığına. Kirpiklerin dokunur mu yalnızlığıma?

şimdi böyle koyu türkülerin doğurduğu kız
esasen doğu rüzgarları avunduğu için göğüslerinde
ben sana reşesmer ölüyorum
esasen diyorum
çünkü kar yemiş bir gebe kadının öyküsüsün sen
sevişmeden
çığlık atmadan masal gibi
bir anaydı seni rahminde saklayan

onun için karaya hasret karılmış
onun için esmerisin

Nasıl anlatsam gönül bahçem, Hasret mağlubu Kasım bitiyor işte, serçelerin tünediği dallar gibi kuruyum, kırağı tutmuşum…

Ama geceden siyah ve uzun saçların var bende.

Geceden siyah ve uzun saçlarınla yazıyorum işte mektubumu, dağların ardı, denizlerin ötesinde bir yerde bulurum.

Bulurum izini…

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.