Yüksekovalı kadınların 'tabure' isyanı: Kafamızı kaldıramıyoruz, tacizkar bakışlara maruz kalıyoruz

Yüksekovalı kadınlar, çarşı merkezine kurulmuş taburelerden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Sorunun çözümünü yaptırımlara bağlayan kadınlar, “Bakışlar yüzünden kafamızı kaldıramıyoruz. Utanarak yürüyoruz.” dedi.

Yüksekova’da yıllardır gündeme getirilmesine rağmen herhangi bir çözüm bulunmayan tabure sorunu, bu yıl da ilçede yaşayan kadınların en büyük problemi olarak değerlendiriliyor.

Yüksekova Belediyesi yönetimi, geçtiğimiz aylarda meclis kararı ile tabureleri kaldıracaklarını ifade etmişti. Fakat belediye ve diğer kurumlardan herhangi bir adımın atılmaması Yüksekovalı kadınların tepkisine yol açıyor.

Yüksekova Haber Portalı’na konuşan bazı kadınlar, çözümün yaptırımlarla gelebileceğini ifade etti.

Tabureleri ‘kanayan yara’ olarak niteleyen Yüksekovalı kadınların görüşleri şöyle:

‘Kanayan yaramız’

Ruken Gürdal: “Bu hepimizin kanayan yarası, kadınlar olarak ciddi sorunlar yaşıyoruz. Yürürken maruz kaldığımız bakışlar sebebiyle tedirgin oluyoruz. Kaldırılmasını istiyoruz. Belediyemiz kaldırılmasına dair karar almış ama yaptırım gerekli.”

‘Kafamızı kaldıramıyoruz!’

Yıldız Kırmızıtaş: “Kaldırılmasını istiyoruz. Yürümekte bile zorlanıyoruz. Bakışlar yüzünden kafamızı kaldıramıyoruz. Utanarak yürüyoruz.”

‘Evden çıkmak istemiyorum!’

Şirin Balım: ”Yol hakkımız engelleniyor, yürürken çok zorlanıyoruz. Evden çıkmak istemiyorum. Sürekli suçlayıcı bakışlarla karşılaşıyoruz.”

‘Çok şikâyetçiyiz!’

Nilüfer Fırat: “Çok şikayetçiyiz sadece ben değil herkes rahatsız bu durumdan. Orada oturanların bakışları yüzünden pantolon bile giyerken rahatsız oluyoruz. Sadece biz değil dışarıdan gelen insanlar da rahatsız oluyorlar. Baştan aşağı süzüyorlar, resmen taciz. Oturuş şekilleri de yanlış, saatlerce orada oturup çay içiyorlar. Hiç mi bir işleri yok? Ya da bu kadar tacizkar davranırken hiç mi kendi ailelerindeki kadınları düşünmüyorlar. Bir an önce çözüm getirilmesini istiyoruz.”

‘Kadınlara alan verilmiyor!’

Hidayet Gemicioğlu: “Yolu rahatlıkla kullanamıyorum, caddeden hızlı hızlı yürüyüp kısa bir sürede o yolu bitirmeye çalışıyorum. Bir an önce bu soruna bir çözüm getirilmesini istiyorum. Yüksekova’nın kaldırımları, caddeleri sadece erkeklere özgüymüş gibi biz kadınlara hiç alan verilmiyor. Durum böyle olunca kadınlar olarak daha çok baskı altında hissediyoruz. Eğer illa oturulacaksa kimseyi rahatsız etmeden kadınlar da o taburelerde oturabilsin ya da tamamen ortadan kaldırılsın. Resmen sözlü tacize uğruyoruz. Kendi memleketimizde mecburi ya da keyfi hiçbir şekilde rahat rahat o yollardan geçemiyoruz. Akşamları yürürken kendimi güvende hissetmiyorum. Bir ara kaldırılmıştı, çok rahatlamıştık. Rahat ve özgür bir şekilde gidip gelebiliyorduk, umarım tekrar kaldırılır. Açık havada çay içilebilecek bir sürü alan var kaldırımları işgal etmek zorunda değiller. Kadınlar beş dakika soluklanmak için otursa dahi farklı algılanıyor.”

‘Kendimizi sergilemiyoruz!’

Rabia Toktamış: “Bakarak taciz ediyorlar buna hakları varmış gibi, biz kimseye kendimizi sergilemiyoruz bu tacize maruz kalmakta istemiyoruz. Özgürlüğümüz tamamen kısıtlanıyor.”

“Kendimizden şüphe ediyoruz!”

Kader Koyu: “Gelip geçerken çok kötü bakıyorlar özellikle olgun erkeklerin kötü bakışlarına maruz kalıyoruz. Kendimizden şüphe ediyoruz her seferinde üstümü başımı kontrol ediyorum acaba çok mu açık giyindim, bir yerimde bir şey mi var diye. Çok rahatsız oluyoruz kaldırılmasını istiyoruz.”

“İşimizi yapamıyoruz!”

Yazgül Şin: “Çok rahatsızız gelip geçemiyoruz, işimizi düzenli yapamıyoruz. Dükkânın önüne tabure çekip oturuyorlar dükkândan çıkmak bile eziyete döndü. Gün boyu o tabureler boş kalmıyor, sürekli bizi süzen bakışlar altında gidip geliyoruz. Çok rahatsız edici kaldırılmasını istiyoruz.”

‘Yüksekova halkı için en doğrusu kaldırılması!’

İsmini vermek istemeyen emekçi bir kadın: “Kadınlar olarak bu durumdan çok rahatsızız. Orada oturan erkeklerin bakışları, oturuş tarzları bile rahatsız edici. Yüksekova halkı için kaldırılması en doğrusu olacaktır. Bakarken bir art niyet barındırıyormuş gibi hissediyoruz öyle değilse bile ister istemez öyle algılanıyor.”

Yüksekova Belediye Eş Başkanları Remziye Yaşar ve İrfan Sarı’nın ‘tabure sorunu’ ile ilgili açıklamaları ise şöyle:

İrfan Sarı: “Tabi bu durum artık toplumsal bir mevzu halini almıştır. Geçmişten günümüze kalan artık neredeyse belli yönetimler tarafından geleneksel hale getirilmiş ve özellikle kayyum döneminde olabildiğince boş bırakılmış. Artık çözülmesi kangrene dönüşmüş bir mevzu halinde. Gerçekten kültürel yapımızda olmayan ve yaşadığımız sosyal tabakanın da kültür yapısı içinde olmayan bir davranış biçimidir. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir durumla karşı karşıya kalmazsınız. Kaldı ki orada satılan çaylar halk sağlığı açısında da tehlike arz ediyor. Orada satılan çayın ve diğer gıda ürünlerinin üzerine konan mikroorganizmalar ve hijyenik bir ortamda yıkanmayan bardakların içindeki bakteriler sağlımızı direkt etkiliyor. Buna da dikkat etmek gerekiyor. Çağrımızda bu yönde duyarlı kesimleri orada oturmamaya ve böylelikle toplumsal bir mutabakat sağlayıp bu kanayan yarayı ortadan kaldırmayı planlıyoruz.”

Remziye Yaşar: “Bir kentin 800 metre uzunluğundaki bir çarşısında adeta gaspvari kaldırımları işgal etmek, insanların yaya yürüyüşüne mani olmak tarzında bir harekete dönüşmüştür. Normalde belediye sınırları ve yetkileri içinde kolluk kuvvetleri olan zabıtanın görevleri içinde olan bir durumdur. Karşı karşıya kaldığımız durum toplumun her kesimi için bir reaksiyon. Bu reaksiyonun gelişmesinin sebebi yoksullaşan, devletin sosyal programlarının karşılık bulamaması sebebiyle yoksulluğa dayandırılan, kimine göre güç gösterisine dönen adeta kendi mülkiyeti gibi gören bir anlayışta söz konusu. Namus kavramıyla konuyu ele almak gerekirse artık resmen taciz haline getirilmiş bu alışkanlığın toplumumuzun hiçbir kesiminde karşılık bulmadığını da söylemek gerekiyor. Belli bir kesim bunu tekeline almış ve rantiye dönüştürmüş. Buna yönelik meclisimizin almış olduğu net bir karar vardır. Bu kararın uygulanmasında zorlanıyoruz ama kesinlikle kaldıracağımızı halkımıza bildirmek isteriz. Siyasi varlığımızın sonlanmasına bile vesile olacaksa bu artık siyasi kariyer haline getirilecek bir mevzudur. Hem toplumun bizden talepleri bu yöndedir. Önemli yüzdeliğin talebi bu yöndedir bizde bu talebi karşılamak adına meclisimizle birlikte, halkımızla birlikte, aydın, yazar, basın diğer kesimler öğretmenler, meslek örgütleri hepsinden yardım talep ediyoruz. Kaldırımlarda oturmanın etik olmadığı, toplumun anlayış biçimini yanlış lanse ettiği ve çiğnediği buna karşı tek ses olma durumu söz konusu. Bu durumu hayata geçirmek için gerek siyasi gerek belediyenin bütün yetkilerini kullanıp orada çarşı düzenlemesini halkın talepleri doğrultusunda normal olan seyrine dönüştüreceğiz.”

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (53)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

GÜNDEM Haberleri