1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, dünya çapında işçilerin haklarını savunduğu ve kutladığı bir gün olsa da, birçok emekçi bugün de mesaisini sürdürdü. Yüksekova ilçesinde yaşayan 35 yaşındaki ayakkabı boyacısı Nihat Şedal da bu emekçilerden biri. Şedal, 27 yıldır yaptığı ayakkabı boyacılığını, geçim sıkıntısı ve sürekli artan yaşam maliyetleri yüzünden 1 Mayıs’ta da sürdürmek zorunda…
“Her gün emek vermek zorundayız”
Şedal’ın yaşam mücadelesi, yaşanan geçim sıkıntısı yüzünden 8 yaşında bir çocuk işçi olarak başladı. Çocukluğundan bu yana çalışan Şedal, bir emekçi olarak, işçi hakları ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı.
12 kardeşli bir ailede büyüyen Şedal, “Bugün 1 Mayıs İşçi Bayramı. Ama ben yine işimin başındayım. Çünkü geçim şartları çok ağır. Tatil yapacak bir durumumuz yok. Evimizi geçindirebilmek, hayatımızı sürdürebilmek için her gün emek vermek zorundayız” diye konuştu.
“Sağlığım elvermediği için çalıştığım yer beni geri kabul etmedi”
Geçtiğimiz yıl daha iyi bir yaşam umuduyla Yüksekova dışına çıktığını ancak aradığı şartları bulamadığını anlatan Şedal, “Geçen yıl başka şehirlere gidip çalışmayı denedim. Ama orada da hayat şartları çok zordu. Kira, geçim derdi, yüksek masraflar derken ayakta kalmak mümkün olmadı. Üstelik kalp krizi geçirdim. Sağlığım elvermediği için çalıştığım yer beni geri kabul etmedi. Mecburen memleketime, Yüksekova’ya döndüm ve tekrar ayakkabı boyacılığına başladım” ifadelerini kullandı.
“Her şeye zam geldi”
Memleketinde kira vermediği için bu işi sürdürebildiğini aktaran Şedal, “Kirada olsaydım, bu şartlarda çalışarak geçinmem mümkün olmazdı. Malzemeye, boyaya, fırçaya her şeye zam geldi. Eskiden 20-30 liraya aldığımız malzemeler şimdi 70-80 liraya çıktı” dedi.
Aldıkları ücretin geçinmeye yetmediğini vurgulayan Şedal, “Bir müşteriden 30 lira istesek bile fazla geliyor, ama biz de bu parayla geçinmeye çalışıyoruz. Onlar için pahalı, bizim için yetersiz” diye konuştu.
“Hayat, bizim için hiç durmuyor”
“1 Mayıs, işçinin, emekçinin günü. Ama biz bugün bile çalışmak zorundayız. Çünkü hayat, bizim için hiç durmuyor” diyen Şedal, “Sadece emeğimizin karşılığını alabileceğimiz, insanca yaşayabileceğimiz bir düzen istiyoruz.” ifadelerini kullandı.