Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada, son aylarda medya kuruluşlarının yayın faaliyetlerini sonlandırmak zorunda kalmasının ve gazetecilerin mesleki çalışmaları nedeniyle hedef gösterilmesinin kaygı verici bir tablo oluşturduğu belirtildi. Açıklamada, gazetecilere yönelik tehdit, cinsiyet temelli saldırı ve çevrimiçi tacizlerin, toplumun haber alma hakkını doğrudan zedelediği vurgulandı.
Açıklamada, kayyum yönetimine geçen dokuz televizyon kanalının ardından Ekol TV’nin ekonomik gerekçelerle yayın hayatına son vermesinin, basın ve ifade özgürlüğü açısından yeni bir olumsuz süreç olarak değerlendirildiği ifade edildi. Medya alanındaki ekonomik ve yapısal sorunların çoğulculuğu ortadan kaldırdığı, editöryal bağımsızlığı ise kırılgan hale getirdiği kaydedildi.
11 gazeteci cezaevinde
Yaptıkları haberler ve paylaştıkları görüşler nedeniyle gazetecilerin sık sık gözaltına alındığı ve tutuklandığı belirtilen açıklamada, aralarında Fatih Altaylı, Merdan Yanardağ ve Enver Aysever’in de bulunduğu 11 gazetecinin hâlen tutuklu olduğu bilgisi paylaşıldı. Gazetecilerin tutuklu yargılanması uygulamasından vazgeçilmesi ve meslektaşların serbest bırakılması çağrısı yapıldı.
Tehdit ve saldırılar sürüyor
Kayyum atanan ve kapanan medya kuruluşları nedeniyle yüzlerce gazetecinin işsiz kaldığına dikkat çekilen açıklamada, görevini sürdüren gazetecilerin ise yaptıkları haberler nedeniyle tehdit edildiği belirtildi. Halk TV sunucusu Gözde Şeker ile CNN Türk muhabiri Merve Tokaz’ın tehdit ve cinsiyet temelli saldırılara maruz kaldığı hatırlatılarak, bunun ağır hukuki ihlallerin sürdüğünü gösterdiği ifade edildi.
Açıklamada, basın özgürlüğünün Anayasa ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında güvence altında olduğu vurgulanarak, gazetecilere yönelik tehdit ve saldırılarla ilgili etkin soruşturma yürütülmesinin kamu otoritelerinin yükümlülüğü olduğu belirtildi.
Yanıltıcı bilgilere dikkat çağrısı
Son dönemde bazı ceza soruşturmalarına ilişkin, doğruluğu yargı tarafından tespit edilmemiş ve özel hayatın gizliliğini ihlal eden bilgilerin kamuoyuna yansıdığına dikkat çekilen açıklamada, bu durumun masumiyet karinesi ve adil yargılanma hakkı açısından ciddi sakıncalar doğurduğu ifade edildi. Gazetecilerin, doğrulanmamış ve yanıltıcı bilgilerin yayılmasına aracılık etmemesi gerektiği vurgulandı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, basın ve ifade özgürlüğü alanında yaşanan ihlallerin takipçisi olacaklarını, gazetecilerin mesleki haklarını ve toplumun haber alma hakkını savunmayı sürdüreceklerini kamuoyuna duyurdu.