TGS, 2022-2023 Basın Özgürlüğü Raporu hazırladı: Tehdit, saldırı, cezaevi, engelleme, sansür…

TGS, 2022-2023 Basın Özgürlüğü Raporu'na göre sadece son bir yılda; en az 96 gazeteci fiziksel saldırıya uğradı, 43 gazeteci sözlü olarak tehdit edildi, 8 basın kurumu hedef gösterildi.

Türkiye Gazeteciler Sendikası 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü dolayısıyla “2022-2023 Basın Özgürlüğü” raporu hazırladı.

Rapor, son bir yıllık süreçte basın özgürlüğüne yönelik müdahaleleri ve müdahale kaynaklarını tespit etme hedefiyle hazırlanırken “Cumhuriyetin 100. yılında yayınlanacak raporumuz bu anlamda basın tarihimize göz atarak gazetecilere yönelik yaşam hakkı ihlalleri ve şiddet vakalarında cezasızlık pratiğini odağına aldı” ifadelerine yer verildi.

Raporda insan hakları ihlalleri ve cezasızlık, Sansür Yasası, gazetecilere yönelik iddianamelerde atılı suçlar, gazeteci tutuklamalarının durumu, internete yönelik müdahaleler, RTÜK ve BİK, işkolunun genel değerlendirmesi ele alınırken; Maraş merkezli depremlerde basının yaşadıkları ayrı bir başlık olarak incelendi.

Rapora göre sadece son bir yılda en az;

  • 96 gazeteci fiziksel saldırıya uğradı.
  • 43 gazeteci sözlü olarak tehdit edildi.
  • 8 basın kurumu hedef gösterildi.

Raporun sonuç bölümünde Diyarbakır ve Ankara merkezli operasyonlarda tutuklanan gazetecilere de yer verildi ve “Geçtiğimiz yıllarda 2016 ve sonrasında tutuklanan gazetecilerin infaz sürelerinin sona ermesiyle azalan cezaevindeki gazeteci sayısı, geçtiğimiz yıl Diyarbakır ve Ankara’da gerçekleşen tutuklamalarla katlandı. Hatta bu yazı yazıldığı sırada 14 Mayıs seçimlerine iki hafta kala yine Diyarbakır’da yeni bir gözaltı dalgasıyla on gazeteci gözaltına alındı ve şu ana kadar üçü tutuklandı” denildi.

42 GAZETECİ CEZAEVİNDE

Rapora göre;

  • 1 Nisan 2023 tarihi itibarıyla 42 gazeteci, gazetecilik faaliyeti nedeniyle Türkiye’nin çeşitli cezaevlerinde özgürlüğünden mahrum durumda.
  •  ezaevindeki gazetecilerin 29’i tutuklu olup 11’i ise hükümlüdür. İki gazetecinin ise son durumu hakkında net bilgi elimize ulaşmamıştır.
  • Cezaevinde bulunan gazetecilerden 9’u kadın, 33’ü ise erkek.

Raporda TGS Hukuk Birimi tarafından cezaevindeki gazetecilerle yapılan görüşmeler sonucu hazırlanan ve daha önce yayımlanan ‘Cezaevi Gözlem Raporu’na da yer verildi. Gazeteciler sorunlarını şöyle sıraladı: Çıplak arama, cezaevine girişte kötü muameleye varan karantina uygulaması, kadın koğuşlarında mahremiyeti ihlal edici kamera, görüşçülere “sakıncalı” engeli, ısıtma, beslenme, sağlık ve demirbaş eşyaların teminindeki sorunlar, kitap ve yayın sınırlaması ile mektup hakkının engellenmesi.

Rapora göre geçtiğimiz yıl en az 80 gazeteci gözaltına alındı. Gazeteciler gözaltında toplamda 259 saat kaldı. 33 gazeteci ise haklarında açılan soruşturmalar nedeniyle ifade verdi. Son bir yılda en az 140 yargılamada 280 gazeteci yargılandı. Bu yargılamaların 126’i ceza yargılaması iken, 14’ü tazminat talepli özel hukuk davasıydı.

DEPREMDE 26 GAZETECİ HAYATINI KAYBETTİ

Raporda Maraş merkezli depremlerde gazetecilerin yaşadıklarına da geniş yer verildi. Türkiye Gazeteciler Federasyonu’nun açıklamasına göre depremde 26 gazeteci ve basın çalışanı hayatını kaybetti.

6 Şubat 2023 tarihli depremlerin ardından en az;

  • 2 gazeteci TCK 217/A “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla tutuklandı.
  • 6 gazeteci gözaltına alındı.
  • 4 gazeteci ifadeye çağrıldı.
  • 18 gazeteci kimisi linç girişimine varan fiziki saldırıya maruz kaldı.
  • 21 gazetecinin ise haber yapması tehdit edilerek engellendi.
  • 3 gazetecinin iş akdine son verildi veya istifaya zorlandı.
  • RTÜK, deprem ile ilgili yayınlar nedeniyle toplamda 4.324.251,00 TL idari para cezası ve beş kez yayın durdurma kararı verdi.

SANSÜR YASASI MECLİS’TEN GEÇTİ

1 yıllık süreçte basına dair oldukça önemli mevzuat değişiklikleri yaşandı. Bunların başında iktidarın “Dezenformasyonla mücadele yasası” dediği ancak meslek örgütleri ve gazetecilerin “Sansür Yasası” olarak nitelendirdiği “7418 sayılı Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” geliyor. Yasa 13 Ekim 2022’de kabul edilirken raporda “Bu süreçte TGS’nin içinde bulunduğu basın meslek örgütleri başta olmak toplumun tüm kesimlerinden ve sosyal medyadan ‘Sansür Yasasına Hayır’ kampanyaları örgütlendi” denildi.

ERİŞİM ENGELLEMELERİ BİTMEK BİLMEDİ

Son bir yılda en az;

  • 46 haber sitesine erişimin alan adı bazında engellenmesine,
  • 4148 haber içeriğine URL bazında erişimin engellenmesine karar verildi.
  • 682 haberin tamamı veya bir bölümünün içerikten çıkarılmasına karar verildi.
  • 9 haber içeriğinin arama motorlarından ilişkilendirmesi unutulma hakkı gerekçesiyle kesildi.

BİK’İN EVRENSEL’İN İLAN HAKKINI İPTAL ETMESİ RAPORA YANSIDI

Raporda Radyo ve Televizyon Üst Kurulu ile Basın İlan Kurumu’nun son bir yılda verdiği cezalar da yer aldı.

BİK’in hukuka aykırı uygulamaları geçtiğimiz yıl da devam etti. Bunların başında BİK’in, gazetemiz Evrensel’e 2019’dan itibaren vermediği ilan ve reklamları 22 Ağustos 2022 tarihli kararıyla tümüyle iptal etmesi yer aldı. Raporda “Evrensel’e yapılan tebligatta, okurların bayilerden birden fazla gazete satın alması, kurum abonelikleri ve kayıt defterlerinin düzenli tutulmadığı iddiası iptal kararına gerekçe yapıldı” denildi.

Nisan 2023’e kadar RTÜK sitesinde yayımlanan ve basına yansıyan Üst Kurul kararlarına göre; basın yayın kuruluşuna 58 ayrı idari para cezası kararı çıktı ve toplamda 13.703.913,56 TL idari para cezası kesildi. Bu cezalardan en yükseği Fox TV’ye tek seferde kesilen 5.436.177,00 TL idari para cezası oldu. Ayrıca yayınlara 33 defa yayın durdurma cezası verildi.

"FİKİR SUÇU"

Raporun sonuç bölümünde ise gazetecilerin düşünce suçları nedeniyle peşi sıra cezaevine girerken her gün yeni bir soruşturma için kapılarının çalındığı vurgulanırken şöyle denildi: “Sayın Kaboğlu’nun da tespit ettiği bu çelişki halimizin özetini ortaya koyuyor: 'Basın ve ifade özgürlüğünü kullananlar, ‘fikir suçu’! yaratılarak cezalandırılıyor. Basın ve ifade özgürlüğünün kullanılmasına konusu suç olan eylem ile engel olanlar yaptırımsız kalıyor.”

Cezasızlık sorununun yalnız gazetecilerin değil, düşünceleriyle topluma yön veren tüm aydınların, hak savunucularının ve esasında tüm toplumun sorunu olduğu belirtilen raporda “Ancak gazeteciler kamuoyunu haberleriyle ulaştıkları etki alanı nedeniyle açık hedef olup daha fazla baskıya uğruyor” denildi.

Raporda ayrıca “Biliyoruz ki bir tuğlanın çekilmesi, o duvarın yıkılmasına yetecek. Tabi bunun mümkün olması için yargı bağımsızlığı gerekiyor, erkler ayrılığı gerekiyor. Hukukun iktidarın emrinde olduğu değil, hukuk yoluyla sınırlandırılmış bir iktidar gerekiyor” denildi. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

GÜNDEM Haberleri