TEMA Vakfı Yüksekova Sorumlusu Canan’dan maden yasası değişiklik teklifine tepki

TEMA Vakfı Yüksekova İlçe Sorumlusu Kenan Canan, TBMM’ye sunulan maden yasası değişiklik teklifinin yalnızca ormanları ve tarım alanlarını değil, Türkiye’nin geleceğini tehdit ettiğini belirterek bu karardan vazgeçilmesi çağrısında bulundu.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülmesi beklenen “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”ne karşı tepkiler ülke genelinde büyürken, Yüksekova’dan da güçlü bir ses yükseldi. TEMA Vakfı Yüksekova İlçe Sorumlusu Kenan Canan, yasa teklifinin sadece doğaya değil, toplumun tamamına yönelik büyük bir tehdit olduğunu söyledi.

“Bu yasa geçerse, hem doğa hem insan kaybeder”

Canan, Türkiye’nin dört bir yanındaki doğal alanların, ormanların, zeytinliklerin, tarım topraklarının ve kültürel mirasların geri dönüşü olmayan bir tahribatla karşı karşıya bırakıldığını belirtti. Bu teklifin yalnızca bir yasal düzenleme değil, ülkenin ortak yaşam alanlarını gözden çıkarma girişimi olduğunu ifade eden Canan, “Ormanlar, yaylalar, meralar, içme suyu kaynakları; bunlar bir ülkenin sadece doğal zenginlikleri değil, aynı zamanda gıda güvencesinin, sağlıklı yaşamın ve gelecek nesillerin teminatıdır. Bu yasa geçerse, hem doğa hem insan kaybeder” diye konuştu.

“Doğanın yıkımı coğrafya ayırt etmez, sınır tanımaz”

Canan, yasa teklifinin Ankara’dan bakıldığında sadece ‘ekonomik kalkınma’ olarak gösterildiğini ama yerelde bunun ne anlama geldiğini en iyi doğayla iç içe yaşayan halkın bildiğini belirterek, “Muğla’da bir zeytinlikte yaşanan sorun ile Yüksekova’da bir yaylanın tahrip edilmesi arasında hiçbir fark yok. Edirne’de bir tarla yok olunca ne oluyorsa, Hakkari’de bir dağ göçük altına girince de aynı acıyı yaşıyoruz. Doğa her yerde ortaktır, bütünlüklüdür. Doğanın yıkımı coğrafya ayırt etmez, sınır tanımaz” dedi.

“Bizim burada geçim kaynağımız doğadır”

Yüksekova’nın da bu tehlikeden muaf olmadığını vurgulayan Canan, ilçenin dağları, yaylaları, temiz su kaynakları, hayvancılıkla geçinen köyleri ve zengin bitki örtüsüyle Türkiye’nin en hassas ve korunması gereken coğrafyalarından biri olduğunu söyledi. Canan, “Yüksekova’da halkın geçim kaynağı doğrudan dağlara, yaylalara ve su kaynaklarına bağlıdır. Sat Gölleri’nin suları, Cilo eteklerindeki otlaklar, yaban hayatı sadece doğa harikası değil, insanların yaşam alanıdır. Bu yasa değişikliği, tüm bu alanları kısa vadeli kazançlar uğruna feda etmeyi amaçlıyor” şeklinde konuştu.

Canan, ülkenin farklı yerlerinden gelen örnekleri de hatırlatarak, zeytinliklerin termik santrallere kömür sağlamak amacıyla, tarım arazilerinin ise yapılaşmaya veya madenciliğe açılmak istenmesinin, Ege’den Doğu Anadolu’ya kadar yaygın bir sorun olduğunu belirtti.

“Biz kalkınmaya değil, doğaya karşı yapılan talana karşıyız”

Canan, “Teklif, yerel halkın katılımını yok sayıyor; kararlar, burada yaşayan insanların değil, şirketlerin lehine merkezden alınıyor. Biz kalkınmaya değil, doğaya karşı yapılan talana karşıyız. Doğaya rağmen değil, doğayla birlikte yaşamak mümkün” dedi.

“Bugün sesimizi çıkarmazsak, yarın çok geç olabilir”

Son olarak tüm yurttaşlara seslenen Canan, “Ben, Yüksekova TEMA İlçe Sorumlusu olarak; doğasını, suyunu, toprağını, ormanını ve yaşam hakkını korumak isteyen herkesi bu yasaya karşı durmaya çağırıyorum. Bugün sesimizi çıkarmazsak, yarın çok geç olabilir. Doğa bir miras değil, gelecek nesillere borcumuzdur. Biliyorsun, sorumlusun” ifadelerini kullandı.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

GÜNDEM Haberleri