Öfkenin çocukları değil, vicdanın nesli olalım

Bu olayın ardında yalnızca bireysel bir öfke yok. Toplumun dokusuna işlemiş bir zihniyet var: aşiretçilik. Aidiyet duygusu dayanışma yaratmak yerine çoğu zaman bölünme, rekabet ve kutuplaşma doğuruyor.

Serkan Taş yazdı

Bundan iki gün önce, Yüksekova'da —Yusuf Babat —isimli bir genç çıkan bir kavga sonucunda bıçaklanarak yaşamını yitirdi. Henüz hayatının başında, umutlarının eşiğinde bir can, bir kez daha öfkenin, inatlaşmanın ve sessizliğimizin kurbanı oldu.

Bu coğrafyada bir gencin ölümü artık kimseyi şaşırtmıyor; çünkü biz öfkeyi tanıyoruz ama sabrı bilmiyoruz. Ne yazık ki bu topraklarda "onur" kavramı yanlış anlaşılmaktan yorgun düşmüş durumda.

Küçük bir söz, bir bakış, bir yanlış anlaşılma, bir anda cana mal olabiliyor. Oysa hiçbir tartışma, hiçbir kibir, bir insanın hayatından daha değerli değildir. Ama bunu her defasında acıyla, kayıpla hatırlıyoruz.

Bu olayın ardında yalnızca bireysel bir öfke yok. Toplumun dokusuna işlemiş bir zihniyet var: aşiretçilik. Aidiyet duygusu dayanışma yaratmak yerine çoğu zaman bölünme, rekabet ve kutuplaşma doğuruyor.

Aşiret bağları, adaletin ve vicdanın önüne geçtiğinde, toplumun vicdanı susuyor.

İnsanlar kim olduklarıyla değil, hangi aşirete mensup olduklarıyla ölçülüyor. Bu da hem gençleri kimlik bunalımına itiyor, hem de toplumsal barışın önünde görünmez bir duvar oluşturuyor.

Yüzyıllar önce bölgeyi gezen bazı yabancı seyyahlar, Kürt toplumunun cesaretini överken aynı zamanda "kendi içinde sık sık çatışan bir yapıya sahip" olduğunu da yazar. Aradan iki yüz yıl geçmiş olmasına rağmen, bazı alışkanlıklarımız ne yazık ki hiç değişmemiş gibi.

Dünya medenileşirken, toplumlar gelişirken, biz hâlâ birbirimize öfkeyle bakmayı sürdürüyoruz. Değişmeyen sadece kader değil, zihniyet de oluyor. Birçok düşünür, bu yapının bireysel özgürlükleri kısıtladığını ve toplumsal gelişimi geciktirdiğini söyler. Gerçekten de aşiret düzeni, insanı "biz" kimliğine hapsederken, "ben" olma hakkını elinden alıyor.

Oysa ilerleme, sorgulama ve özgür düşünceyle mümkündür; biatla, kör sadakatle değil. Gelişmemiş toplumlarda sorunların kaynağı sadece bireylerin öfkesi değil, bu öfkeyi besleyen yapısal düzenlerdir. Dolayısıyla değişim, yalnızca yazılarla, konuşmalarla değil; pratikte, günlük hayatın içinde mücadeleyle mümkündür.

Eğitimde, sokakta, evde, her yerde şiddetin, önyargının ve kutuplaşmanın karşısında durmak gerekir.

Aşiret,ve Aşiret ağaları gençleri mafyavari davranışlara, öfkeye veya kutuplaşmaya teşvik etmek yerine, ilime, bilime, okumaya, herşeyden önce vicdanlı bir insan olmaya ve kardeşlik hukukuna yönlendirmelidir.

Aşiret bağları, adaletin, eğitimin ve insanlığın önünde bir engel değil; toplumu ileriye taşıyan bir güç olmalıdır.

Bu acı olayın ardından, Yusuf Babat'ın ailesine sabır ve başsağlığı diliyorum. Bir annenin yüreğine düşen ateşin telafisi yok. Ama en azından aynı acıların yeniden yaşanmaması için her birimize görev düşüyor.

Her kavganın, her öfkenin sonunda yitip giden bir hayatın bedelini hepimiz ödüyoruz. Artık susmamak, duyarsız kalmamak, sağduyuyu büyütmek zorundayız.

Unutmamalıyız ki biz aynı coğrafyanın, aynı toprağın, aynı sofranın insanlarıyız. Biz amca çocuklarıyız, biz kardeşiz.

Bizi öfke, kibir ve aşiret ağalarının menfaatleri değil; ortak yaşamın umudu ve kardeşliğin sıcaklığı bir araya getirmeli. Öfke yerine sevgiyi, kin yerine merhameti, ayrışma yerine dayanışmayı inşa etmeliyiz. Çünkü bu topraklarda artık yeni Yusuf'ların ölmemesi, bizim elimizdedir.

Babat'ın ölümü sadece bir kavganın değil, bir zihniyetin sonucudur. O nedenle asıl kavga, sokakta değil, zihnimizde verilmelidir.

Öfkemizi değil, aklımızı büyütmeliyiz. Aşireti değil, adaleti savunmalıyız. Çünkü bir toplumun en büyük gücü, mensuplarının birbirine hangi soyadla değil, hangi vicdanla baktığıdır.

Ser saxîyê ji bo malbatê dixwazim. Hêvî dikim kû carek din ev meseleyên "trajedîk"çêne bin.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (13)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

MAKALE Haberleri