Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a: Kabile devletinin kabile reisi

CHP lideri, Erdoğan'a şöyle seslendi: ""Millet aç sen saraylarda yaşayacaksın. Her gece de ayrı bir odada yatacaksın korkudan. Yasakların, yolsuzluğun ve 9 milyonun yoksul olduğu bir ülkede demokrasiden söz edilemez.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, CHP İstanbul milletvekili Enis Berberoğlu’nun hakkındaki mahkumiyet kararının bozulmasına rağmen tutuklu kalmasına tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın Türkiye’yi kabile devletine dönüştürdüğünü de iddia etti. Kılıçdaroğlu’nun konuşması özetle şöyle:

OLMAYAN BİR SUÇTAN CEZA KESİLDİ: Deniz Baykal kararlılığın ismidir. Bütün dualarımız Deniz beyle birlikte. Enis Berberoğlu, İstanbul Milletvekili. Geçmişi başarılarla dolu bir milletvekili. Önemli bir gazeteci. Olmayan bir suçtan ceza kesildi kendisine. Olmayan bir suçtan casusluk iddiası ile karşı karşıya kaldı. Bozulmuş kararın tutukluluğu olur mu? Yargının adalet bağlamında ciddi bir ivme kaybettiğini biliyorum. Anayasa Mahkemesi’nin AİHM kararı çıkmadan önce adaleti dağıtması lazım. Artık görev yargının elindedir. Yargı adaleti dağıttığı sürece toplumda kaybettiği itibarı kısa sürede kazanacaktır.  Masum insanların hapiste olması bizim içimize sindiremediğimiz bir tablodur.

ÖNCE AĞZINI YIKA SONRA ECEVİT’İ AĞZINA AL: Siyaset kurumunda az önce Deniz Bey’den söz ettik. Deniz Bey önemli isimlerden bir tanesi. En zor dönemlerde bile demokrasiyi savunmuş. Demokrasi kahramanı olarak toplumun belleğinde yer alır. Bunlardan birisi de rahmetli Bülent Ecevit’tir. Bülent Ecevit gerek siyasete başladığında gerek başbakan olduğunda ülkenin çıkarlarından yana politikalar oluşturmuştur. ‘Ne ezen ne ezilen insanca hakça bir düzen’ diyen Ecevit. Kıbrıs’ta barışı sağlayan kişidir Bülent Ecevit. Ambargo sürecinde dik duran kişidir. Afyon üreticilerine sahip çıkmıştır. Siz ülkenin Cumhurbaşkanlığı koltuğuında otururken Ecevit’e dil uzatırsanız sana deriz ki, ‘Önce sen ağzını bir yıka ondan sonra Ecevit’i ağzına al.’

KORKTU, ELİNİ DAHİ KALDIRAMADI: Ebediyete intikal edenlerin arkasından sadece rahmet okunur. Müslümanlıkta böyle bir şey yoktur. Rahmetli Ecevit ne yaptı? Cebini mi doldurdu, devleti mi soydu? Onurlu ve dik durdu, ülkesinin çıkarlarını sonuna kadar savundu. Bir fotoğraftan çıkıp onu eleştiriyorsunuz. İnsanda biraz insan olma duygusu olur. Askerin başına çuval geçirilirken bu beyefendi neredeydi acaba? Gazeteciler soruyor; Nota verecek misiniz? ‘Müzik notasından mı söz ediyorsunuz’ dediler. Korktu, elini dahi kaldıramadı. Ecevit’e gelince kapı gibi dil var.

O FOTOĞRAFI UNUTTUĞUMUZU MU SANIYORSUN: Ege adaları işgal altında. Senin milliyetçiliğin mangal milliyetçiliğidir. Bize ait adalar işgal ediliyor, beyefendiden tık yok. Yok öyle kolaycılık. Kim olursa olsun. Ecevit birisinin dizinin dibine mi çöreklendi? Sen o fotoğrafı (Erdoğan’ın Hikmetyar’la çektirdiği fotoğrafı kastediyor) unuttuğumuzu mu sanıyorsun. Bunun meşhur bir danışmanı vardı fındıkçı. ‘Bunu kullanın sakın deliğe süpürmeyin’ dedi. ‘Türkiye Cumhuriyeti kabile devleti değildir’ diyor ama sen özel olarak mücadele ediyorsun. Biz de sen kabile devleti yapma diye mücadele ediyoruz. Kabile devleti dış dinamiklerin savurduğu devlettir.

KABİLE DEVLETİNİN KABİLE REİSİ: Millet aç sen saraylarda yaşayacaksın. Her gece de ayrı bir odada yatacaksın korkudan. Yasakların, yolsuzluğun ve 9 milyonun yoksul olduğu bir ülkede demokrasiden söz edilemez. Bunun adı kabile devletidir. Kabile reisi diyor, bu kanun isteseniz de istemeseniz de çıkacak. Kim diyor? Kabile reisi diyor. Bir de reisin elemanları var. Kendi partisinin milletvekili. Kimse demiyor, bizim de bir irademiz var. Bunun adı kabile devletinin kabile reisi. Millet sizi buraya 19 Mayıs hareketleri yapın diye mi gönderdi yoksa milletin çıkarlarını koruyun diye mi gönderdi.

77 KİMLON DOLAR LOBİ ŞİRKETLERİNE ÖDENDİ: Tutturmuş ‘bizim 1500 silaha ihityacımız var’. Kabile reisini korumak için. O kendi can ve mal güvenliğini korumak için Amerika’ya ‘bana 1500 silah ver. Korumalara vereceğim’ diyor. Amerika ile ilişkileri düzeltmek için dünyanın parasını verdiler oradaki lobi şirketlerine. Hepsini kuruşu kuruşuna çıkardık. Lobi şirketlerine 76 milyon 965 bin 507 dolar. Yaklaşık 77 milyon dolar para lobi şirketlerine ödendi. Lobi şirketleri de beni kandırdı diyecek. Fakir fukaranın parasını ödedin. Bir kabile reisi her önüne gelen tarafından kandırılıyorsa o kabileyi yönetemez. Biz onun için Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışacak, tarafsızlığını koruyacak birinin o koltuktan oturmasını istiyoruz. O kişiye hiç kimse bu ülkenin Cumhurbaşkanıdır diyemez.

BU LÖP ETİN SARAYA GİTMESİ LAZIM: Torba kanun ile 3 mobil şirketinin 5 milyar liralık borcu siliniyor. Peki çiftçilerin tarım kredi kooperatifine borcu ne kadar 4 milyar 300 milyon… CHP iktidarında bu 4 milyar 300 milyon lira borcun da faizini de sileceğiz. Sırbistan’dan 54 bin ton löp et ithal edeceğiz… Kozaklı’dan dönerken Kırşehir’e bir taziyeye uğradık.  ‘Kırşehirli besiciler olarak ithal et istemiyoruz’ dediler orada. 2010’da et ithalatına 6 liradan başladık. Bugün 14 lira. Et ithalatında vergileri düşürdüler. Et ucuzlamadı aynen pahalı duruyor. Et ithal ettiğiniz ülkenin besicisi kazanıyor. Sırbistan deyince aklımıza Sırbistan Kasabı geliyor. 3 yılda 250 bin Boşnak öldürüldü. Katleden bir Sırp. Miloseviç. Şimdi hapiste. Gidip onunla el sıkışıyorsun şimdi… Bunlar bir kere besmelesiz kesildi. Bu löp etin saraya gitmesi lazım. Neden? Çünkü adam kul hakkı yemeye alışmış zaten. Millete götürmesinler saraya götürsünler. Orada yesinler bu etleri.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

POLİTİKA Haberleri