İnsan Hakları Derneği (İHD) Hakkari Şubesi ve kayıp yakınları, 15 Şubat 1995 yılında İstanbul’da gözaltına alındıktan 110 gün sonra Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı’nda bulunan Rıdvan Karakoç için adalet talep etti.
İHD Hakkari Şubesi ve kayıp yakınları, Yüksekova Sanat Sokağı’nda basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasına DEM Parti İlçe Eş Başkanı Ercan Sevmez, Yüksekova Belediye Eş Başkanları Şadiye Kırmızıgül ve Şoreş Diri, KESK bileşenleri, DİSK, ÖHD, DEM Parti ilçe teşkilatı, il meclis üyeleri, Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç, İHD üyeleri ve çok sayıda kayıp yakını katıldı.
“Bedeni Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı’nda bulundu”
Basın metnini Türkiye İnsan Hakları Vakfı Van Temsilcisi Hüseyin Yalviç okudu. Yalviç, “34 yaşındaki Rıdvan Karakoç, İstanbul’da yaşıyor ve Kürt siyasi partileri ile kültür-sanat kurumlarında çalışmalar yürütüyordu. 1994 yılında gözaltına alınan bir kişinin ifadesi üzerine hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Evine gelemeyen Rıdvan, 15 Şubat 1995 tarihine kadar ailesi ve avukatı Eren Keskin ile düzenli haberleşti. Ancak bu tarihten sonra Rıdvan ile bağlantı tamamen kesildi. 110 gün sonra işkence izleri taşıyan bedeni Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı’nda bulundu” diye konuştu.
“Devletin tüm kurumları ‘bizde yok’ cevabını verdi”
Yalviç, devlet kurumlarının Rıdvan Karakoç’un gözaltına alındığını inkâr ettiğini belirterek şunları söyledi: “Ailenin tüm başvurularına rağmen devletin tüm kurumları ‘bizde yok’ cevabını verdi. Rıdvan’ın cansız bedeni savcılıktan Adli Tıp’a, oradan mezarlığa kadar resmi kurumlar tarafından kimliği bilinmiyormuş gibi işlem gördü. Soruşturma ise zamanaşımına terk edildi.”
“Rıdvan Karakoç’un başına gelenleri açığa çıkarın”
Anne Asiye Karakoç’un 2016 yılında adalet arayışına ulaşamadan yaşamını yitirdiğini belirten Yalviç, “Asiye Karakoç felç geçirdi, dili tutuldu. Yargı makamlarına sesleniyoruz: Rıdvan Karakoç’un başına gelenleri açığa çıkarın. Suçluları yargılayın. Kaç yıl geçerse geçsin, adalet istemekten ve devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmesi gerektiğini hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.”
“Mücadelemizi her şart ve koşula rağmen ısrarla sürdürüyoruz”
Basın açıklamasının ardından, Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç’un yazdığı mektup İHD Şubesi üyesi Eren Baskın tarafından okundu. Baskın, mektubun girişinde şu ifadeleri aktardı: “Merhaba sevgili dostlarım. Ben gözaltında kaybedilen Rıdvan Karakoç’un kardeşiyim. Galatasaray Lisesi önünden sizlere sevgi ve selamlarımı iletiyorum.”
Eren Baskın, Hasan Karakoç’un mektubunu okumaya devam ederek şunları ifade etti: “1995 yılından bu yana, 30 yıldır süren hakikat ve adalet mücadelemizi her şart ve koşula rağmen ısrarla sürdürüyoruz. Ancak tüm mücadelemize rağmen maalesef bir arpa boyu kadar dahi yol alamadık. Cezasızlık politikaları en güçlü zırhları olmaya devam ediyor. Hâkimler ve savcılar her dönem siyasi iktidarların talimatları doğrultusunda hareket etti, etmeye de devam ediyor.”
“Onu öldürdüler ve yok etmek istediler”
Mektupta yer alan bir diğer bölümde Baskın, Hasan Karakoç’un şu ifadelerine yer verdi: “Kardeşim Rıdvan Karakoç, bu ülkede yaşayan herkesin daha özgür ve insanca yaşaması için mücadele etti. Kürt halkının yaşadığı sorunlara duyarsız kalacak biri değildi. Bu yüzden onu öldürdüler ve yok etmek istediler.”
“Zulmün karşısında durmak bir insanlık görevidir”
Hasan Karakoç’un mektubunda mücadelenin sürdüğünü vurguladığını belirten Baskın, sözlerini şöyle aktardı:
“Annelerimizden aldığımız bu mücadeleyi evlatlarımız ve torunlarımızla birlikte dört kuşaktır sürdürüyoruz. Sürdürmeye de devam edeceğiz. Zulmün karşısında durmak bir insanlık görevidir. Adalete erişmek her insanın hakkıdır. Unutmayacağız, unutturmayacağız!”
Basın açıklaması bir dakikalık oturma eylemi ile sona erdi.