İnsan Hakları Derneği (İHD) Hakkâri Şubesi ve kayıp yakınları, 183. haftada Yüksekova Sanat Sokağı’nda bir araya gelerek 1994 yılında gözaltında kaybedilen Mehmet Işık ve Mahir Düşünmez için basın açıklamasında bulundu. Açıklamaya kayıp yakınları ve Barış Anneleri de katıldı.
Basın açıklamasını İHD Hakkâri Şubesi Eş Başkanı Sibel Çapraz okudu. Çapraz, yaptığı açıklamada şunları ifade etti:
“Dün yapılan açıklama ile PKK’nin silah bırakması, barışa giden yolda önemli bir eşiğin geride bırakıldığını göstermektedir. Gelinen süreç, Türkiye halkları açısından son derece önemlidir. Hükümetin bu adımlara şeffaf ve kararlı bir yaklaşımla karşılık vermesi; hızlı bir şekilde ‘hakikatlerin ortaya çıkarılması’ komisyonunun kurulması ve barış sürecinde Cumartesi Anneleri’nin taleplerinin dikkate alınarak faillerin yargılandığı, sorumluların ortaya çıkarıldığı bir sürecin başlatılması gerektiğini bir kez daha bu meydandan vurguluyoruz.”
183. haftada 1994 yılında yaşamını yitiren Mehmet Işık ve Mahir Düşünmez için toplandıklarını belirten Çapraz, şöyle devam etti:
“Zernek Barajı’nda yaşanan bir trafik kazasında hayatını kaybeden akrabalarına başsağlığı dilemek amacıyla Esendere’ye bağlı Konak (Çılık) köyüne giden Mehmet Işık ve Mahir Düşünmez, köyden ayrıldıktan sonra yol kontrolü yapan askerler tarafından uzun süre bekletildi. Mehmet Işık, duruma tepki göstermesi üzerine ağır bir şekilde darp edildi. Ardından Mahir Düşünmez ile birlikte bir araca bindirilerek olay yerinden götürüldü.”
Mahir Düşünmez’in kardeşinin olayı gördüğünü aktaran Çapraz, Kamil adlı bir başçavuşun komutasındaki askerlerin müdahale etmeye çalışanları şiddetle uzaklaştırdığını söyledi. Esendere Jandarma Taburuna giden ailelerin burada yetkililerden Mehmet Işık ve Mahir Düşünmez’in Kasran köyünde kaza geçirdikleri yönünde bilgi aldıklarını belirten Çapraz, köye gittiklerinde herhangi bir kazaya dair bir iz bulamadıklarını ifade etti.
Çapraz, açıklamasında şunları dile getirdi:
“Daha sonra, kalabalığa bu kez Mehmet Işık ve Mahir Düşünmez’in elektrik akımına kapıldığı ve jandarmaya getirildikleri söylendi. Ailelerin hastaneye götürmek istemelerine rağmen, Mehmet Işık jandarma taburunun önünde, Mahir Düşünmez ise Dilezi Köyü Tüneli civarında yaşamını yitirdi.Hastaneye götürülen cenazelerde yapılan ilk incelemede, her iki kişinin boyun ve sırt bölgelerinde kırıklar, ağır darp izleri ve ayakaltlarında elektrik akımına maruz kalındığına dair bulgular tespit edildi.”
Olay sonrası ailelerin şikâyette bulunmak için Yüksekova Cumhuriyet Savcılığı’na gittiğini belirten Çapraz, “İlgili savcı olay yerine gittiğini ve her ikisinin elektrik akımı sonucu hayatını kaybettiğini tespit ettiğini söyleyerek dosyayı kapattığını ifade etti. Dilekçeler işleme alınmadı, adli tıp raporu beklenmeden dosya sümenaltı edildi” dedi.
Son olarak adalet taleplerini yineleyen Çapraz, “Adil bir yaşam ancak geçmişle yüzleşmekle mümkündür. Bizler, insanlık onurunu karanlık dehlizlerde kaybetmemek için buradayız. Mehmet Işık, Mahir Düşünmez ve tüm kayıplarımız için adalet istemeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.