İHD Hakkari ve kayıp yakınları Hasan Ateş’in faillerini sordu

Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde bir araya gelen kayıp yakınları, Hasan Ateş'in faillerini sorarak adalet talebinde bulundu.

İHD Hakkâri ve kayıp yakınları, Yüksekova Sanat Sokağı’nda bir araya geldi. Kayıp yakınları tarafından düzenlenen basın açıklamasına DBP Eş Başkanı Reşit Güneç, DEM Parti temsilcileri ve kayıp yakınları katıldı. Basın açıklamasını İHD Hakkâri Şubesi Eş Başkanı Sibel Çapraz okudu.

“207. haftamızda gözaltına alındıktan sonra katledilmiş bedeni bulunan Hasan Ateş için bir aradayız” diyen Çapraz, gözaltında insan kaybetme suçunun uluslararası sözleşmeler ve kanunlar çerçevesinde insanlığa karşı suç kapsamında yer aldığını belirtti. Türkiye’nin Avrupa Birliği uyum süreci kapsamında tüm hukuki modernizm şartlarını yerine getireceğine dair taahhüt vermesine rağmen yalnızca “gözaltında insan kaybetme suçunun tasnifi” başlıklı maddeye çekince koyduğunu ifade eden Çapraz, bu durumun yargı erki tarafından korunan devlet yetkilileri açısından cezasızlık politikasının işletildiğini bir kez daha gözler önüne serdiğini söyledi.

Hasan Ateş’in gözaltı Süreci

Yetkililere seslenen Çapraz, toplumsal uzlaşının kabul etmek ve suçluların cezalandırılmasıyla başlayacağını belirterek, gözaltında insan kaybetme suçundan ötürü her kim olursa olsun uygun şartlar yaratılarak yargılanması ve gerekli cezaların verilmesi gerektiğini ifade etti. Çapraz, Hasan Ateş’in Hakkari’nin Çukurca ilçesine bağlı Kurudere (Marufan) köyünde ikamet ettiğini belirterek, 1994 yılında evine yapılan baskınla gözaltına alındığını, ağır işkenceler gördüğünü ve ardından serbest bırakıldığını söyledi. İlgili dönemde Hasan Ateş’e muhbir olması için baskı yapıldığını, tehdit edildiğini ve göç etmeye zorlandığını ifade etti. Çapraz aile bireylerinin Çukurca İlçe Jandarma Karakolu’na başvurarak gözaltına alınanların akıbetini sormak istediğini belirten Çapraz, “böyle bir operasyon yapılmadı” yanıtının verildiğini söyledi.

Bölgede her gün gözaltına alınarak katledilen insanların varlığından haberdar olan köylülerin kayıplarını aramak için araziye çıktığını ifade eden Çapraz, bir müddet sonra Çukurca’daki Serê Sêvê Karakolu’na yakın bir bölgede üzeri taşlarla kapatılmış iki erkek bedeninin bulunduğunu belirtti. Hasan Ateş ve Bedel Özkan’ın ağır işkence gördüğünü, el ve ayak bileklerinde elektrik verildiğine dair emareler olduğunu ifade etti. Cansız bedenlerin köye götürülerek defnedildiğini söyledi.

Hukuk mücadelesi ve talepler

Hasan Ateş’in ailesinin Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurduğunu belirten Çapraz, tüm köylülerin gözleri önünde gözaltına alındığına dair tanık ifadelerine rağmen gözaltının inkâr edildiğini ifade etti. Dosyanın “kovuşturmaya yer olmadığına dair” kararla sümenaltı edildiğini belirten Çapraz, tüm başvurulara rağmen dosyada herhangi bir gelişme yaşanmadığını söyledi.

Ateş ailesinin hukuk mücadelesinin hukuksuz kararlarla engellendiğini ifade eden Çapraz, insan hakları savunucuları olarak Hasan Ateş’in katledilmesinin arkasındaki maddi gerçek ortaya çıkana kadar mücadeleyi sürdüreceklerini belirtti. Ateş ailesine söz verdiklerini ifade eden Çapraz, Hasan Ateş’in akıbeti için mücadele etmeye ve sorumluların yargılanmasını istemeye devam edeceklerini söyledi.

Hasan Ateş’in ailesinin mektubu okundu

Basın açıklamasının ardından Hasan Ateş’in ailesinin mektubunu İHD Hakkâri Şubesi Eş Başkanı Ozan Akbaş okudu. Akbaş, mektupta Cumartesi Anneleri ve tüm kayıp yakınlarının selamlandığını ifade etti.

Mektupta, Hasan Ateş’in 8 Mayıs 1994 tarihinde Çukurca’ya bağlı Marufan Köyü’nde gece yarısı gözaltına alındığı belirtildi. Yapılan tüm çaba ve arayışlara rağmen Çukurca Jandarma Komutanlığı ve Serê Sêvê Karakolu’nun gözaltıyı inkâr ettiği ifade edildi. Bir ay süren arama çalışmaları sonucunda Hasan Ateş ve Bedel Özkan’ın, Serê Sêvê Karakolu’na 200 metre yakın bir noktada işkence edilerek öldürülmüş halde bulunduğu belirtildi.

Bedenlerin bulunmasının ardından askerin arama çalışmalarına katılan halka ateş açtığı ve yaralanan köylülerin olduğu ifade edildi. Cenazelerin bombardıman altında köye götürüldüğü, dini vecibeler yerine getirilemeden defnedilmek zorunda kalındığı belirtildi.

Mektupta, adalet sağlanmadan ve failler yargılanmadan barıştan söz edilemeyeceği ifade edilerek, hukuk mücadelesinin tüm kayıplar bulunana ve sorumlular yargılanana kadar süreceği vurgulandı. Bugün tüm kayıplar için toplanan halk selamlanırken, İHD’ye emeklerinden dolayı teşekkür edildi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

GÜNDEM Haberleri