Erdoğan: Çocukları okullarından uzak bırakma lüksümüz kalmadı

Korona virüsü salgını nedeniyle 1,5 yıldır kapalı olan okullarla ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, okulları açık tutmakta kararlı olduklarını söyledi.

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2021 yılı Öğretmen Atama Töreni'ne katıldı. İstanbul'da Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen törende konuşan Erdoğan, atanacak öğretmenlerle birlikte okullarda görev yapan öğretmen sayısının 1 milyon 137 bini bulacağını belirtti.

Törene, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve öğretmen adayları katıldı. Törende Bakan Özer, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hilye-i şerif tablosu hediye etti.

Öğretmenlerin özlük haklarında iyileştirmeler yaptıklarını söyleyen Erdoğan, "Öğretmen başına düşen öğrenci sayılarında da yaptığımız atamalarla ilkokullarda öğretmen başına 15, orta okullarda ve liselerde 13 öğrenci düşen OECD ortalamalarını yakaladık, hatta geçtik. Bugün ülkemizde öğretmen başına düşen öğrenci sayısı ilkokullarda 17, orta okullarda 16, liselerde 12 civarındadır. Hükümete gelirken milletimize ülkemizi eğitim, sağlık, adalet ve güvenlik temelleri üzerinde yükseltme sözü vermiştik. Bir başka ifadeyle eğitimi önceliklerimizin en başına almıştık. Çağın gerektirdiği her türlü bilgi ve beceriyle donatılmış ve yetişmiş insan gücümüzü ekonomimizin, toplumumuzun ve demokrasimizin lokomotifi olarak görüyoruz. Eğitime ayırdığımız bütçeyi tüm kurumlarımız arasında ilk sıraya çıkartarak bu anlayışı bilfiil hayata geçirdik. Bu sürecin asli unsuru olan öğretmenlerimizin özlük haklarında büyük iyileştirmeler yaptık. Nitekim Avrupa'da son 20 yılda öğretmen maaşlarını en çok iyileştiren ülke Türkiye'dir. Avrupa Birliğinin bu konudaki raporuna göre Avrupa'da öğretmenler için zorunlu ders saati en düşük ülke yine Türkiye'dir. OECD verilerine göre Avrupa'da öğretmenlerin yaklaşık yarısı işlerinde stres yaşadıklarını belirtirken Türkiye'de bu oran yüzde 20'ler civarındadır" ifadelerini kullandı.

 'ODAKLANMAMIZ GEREKEN NOKTA EĞİTİMİN KALİTESİNİ ARTIRMAK'

Korona virüsü salgınıyla birlikte 1,5 yıldır okulların kapalı olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Çağın gerektirdiği her türlü bilgi ve beceriyle donatılmış yetişmiş insan gücümüzü ekonomimizin, toplumumuzun ve demokrasimizin lokomotifi olarak görüyoruz. Çocuklarımız 1,5 yıldır okullarında olamadılar. Salgın halen devam ediyor ama artık çocuklarımızı okullarından uzak bırakma lüksümüz de kalmadı. Okullarımızı açık tutmakta, çocuklarımızı akranlarıyla birlikte en iyi eğitim öğretimi vermekte kararlıyız. Gerekli her türlü tedbiri alarak çocuklarımızı pazartesi günü okullarıyla buluşturuyoruz. İnşallah okullarımızı tam zamanlı olarak açık tutarak öğretim yılını tamamlayacağız. Bundan sonra odaklanmamız gereken nokta eğitimin kalitesini artırmaktır. Bunun için müfredat başta olmak üzere eğitimin içeriğini geliştirmemiz gerekiyor" dedi.

'ÇOCUKLARIN AHLAKİ GELİŞİM, KARAKTER EĞİTİMİ, BİZİM İÇİN AKADEMİK BECERİLERİN GELİŞTİRİLMESİ KADAR ÖNEMLİDİR'

Bakan Mahmut Özer de törende yaptığı konuşmada, öğretmenliğin hep en saygın meslekler arasında yer aldığını belirterek, "İslam medeniyetinde öğretmenler yani alimler peygamberlerin varisleridir. Osmanlı ve Anadolu topraklarında ilim erbabı hep el üstünde tutulmuştur. Osmanlı şehzadeleri muallimlere emanet edilmiştir. Öğretmenlere saygı ve taltif amacıyla 'alim', 'muallim', 'hoca' ve 'üstat' gibi terimler kullanılmaktadır. Osmanlı medreselerinde ders veren müderrislere, her zaman en itibarlı meslek grubu olarak değer verilmiştir. Öğretmenlerine de saygıda kusur etmeyen medeniyetler hep yükselmiştir" değerlendirmesini yaptı.

"Bugün ilkokula başlayan bir çocuğumuzun söz gelimi 16 yıl sonra bir üniversite mezunu olarak gerçek dünyaya atıldığında onu nasıl bir dünyanın beklediğini bilemeyiz" diyen Özer, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ancak şunu biliyoruz; bu çocuğumuzun okuduğunu çok iyi anlaması, sözlü ve yazılı iletişim kurabilmesi, hesap yapabilmesi, verileri yorumlayabilmesi ve eleştirel düşünebilmesi gerekmekte. Bu temel beceriler 100 yıl önce de önemliydi muhtemelen 100 yıl sonra da aynı önemini koruyacaktır. Biz eğitimi sadece akademik bir mesele olarak görmüyoruz. Eğitim akademik becerileri elbette geliştirmelidir. Ancak bununla birlikte ahlaki gelişim, karakter eğitimi, bizim için akademik becerilerin geliştirilmesi kadar önemlidir. Sağlıklı ve güvenli bir toplumun temeli sağlam bir ahlaki zeminde yeşerecektir. Bizler, çocuklarımızın duygusal, sosyal, akademik ve ahlaki niteliklerinin tümünü dengeli bir şekilde geliştirmeliyiz. Her bir çocuğumuzun karakterli bir şekilde yetişmesi, sizlerin onlara örnek olmasına bağlıdır. Her birimiz, çocuklarımızın başarılı olması kadar iyi insan olmasını, dürüst, merhametli ve sorumluluk sahibi olmasını isteriz."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

GÜNDEM Haberleri