DEM Parti Grup Başkanvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Sezai Temelli, hapishanelerde yaşanan insan hakları ihlallerinin başında gelen ve özellikle siyasi mahpusların koşullu salıverilme hakkını engelleyen idare ve gözlem kurulu kararlarının araştırılması amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına araştırma önergesi verdi.
Önergede, “infaz uzatma” olarak da bilinen uygulamanın mahpusların tahliye hakkını fiilen engellediği, idare ve gözlem kurullarına geniş ve denetimsiz bir takdir yetkisi tanındığı belirtilerek bu durumun hukukun öngörülebilirliği ve adalet ilkeleriyle çeliştiği vurgulandı.
"Hem hukukun öngörülebilirliğini hem de eşitlik ilkesini ihlal etmektedir"
Gerekçede, 7242 sayılı Kanunla yapılan değişikliklerin koşullu salıverme şartlarını mahpuslar aleyhine çevirdiği ifade edilerek, “Kurul üyeleri, herhangi bir somut delile dayanmayan, önyargılı ve ideolojik değerlendirmelerle mahpuslar hakkında ‘iyi halli değildir’ kararı vererek infaz sürecini uzatmaktadır. Bu durum hem hukukun öngörülebilirliğini hem de eşitlik ilkesini ihlal etmektedir” denildi.
Raporda, bazı cezaevlerinin “pilot hapishane” olarak belirlenerek hiçbir siyasi mahpusun tahliye edilmediği, özellikle Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nin bu uygulamaya örnek teşkil ettiği ifade edildi.
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği’nin raporu
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği’nin raporuna da atıf yapılan önergede, Türkiye genelinde çok sayıda cezaevinde benzer uygulamaların sürdüğü kaydedildi. İdare ve gözlem kurullarının, “pişmanlık göstermeme” veya “düşüncelerinden vazgeçmeme” gibi subjektif gerekçelerle tahliyeleri engellediği, bu kararların hukuki denetime açık olmaması nedeniyle keyfiyetin arttığı belirtildi.
Araştırma önergesinde, infazda eşitlik ilkesinin sağlanması ve hukukun üstünlüğünün korunması amacıyla idare ve gözlem kurullarının uygulamalarının evrensel hukuk ilkelerine uygunluğunun araştırılması talep edildi.