DEM Parti Hakkari Milletvekili Öznur Bartın, Abdullah Muhammed Çiçek’in vatandaşlık mücadelesini TBMM gündemine taşıdı. Bartın, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi sundu.
Önergede Mezopotamya Ajansı’na yansıyan haberlere atıfla, Çiçek’in trajik yaşam öyküsüne dikkat çekildi. Hakkâri’nin Kelêtan köyünde 1969’da doğan Abdullah Muhammed Çiçek, 1975 yılında Irak güçleri ile peşmerge arasındaki çatışmalarda gerçekleşen bombardımanda annesi Meryem Çiçek ve babası Muhammed Çiçek’i kaybetti. Henüz 5 yaşında yetim kalan Çiçek, akrabalarının sahip çıkmaması nedeniyle 15 yaşına kadar çeşitli evlerde büyümek zorunda kaldı.
Önergede, "Vatandaşlık kaydı bulunmayan Çiçek, 2006 yılına kadar hiçbir resmi kimlik belgesine sahip olamadı. Bu tarihten itibaren kendisine “mülteci kimliği” verildi. Ancak yaptığı tüm vatandaşlık başvuruları reddedildi. Reddedilme gerekçesi olarak, 1984 yılında Çukurca’da çıkan çatışmalar sırasında nüfus kayıt belgelerinin yanması gösterildi. 20 yılı aşkın süredir mülteci kimliğiyle yaşayan Çiçek, bu statü nedeniyle her hafta emniyete giderek imza vermek zorunda kaldı. Açtığı vatandaşlık davalarının tümü reddedildi. Son olarak, Mersin Valiliği İl Göç İdaresi tarafından hakkında sınır dışı kararı verildi. Bu karara karşı açtığı iptal davası Mersin 1. İdare Mahkemesi tarafından 29 Kasım 2024 tarihinde reddedildi. Adana Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi ise 19 Eylül 2025 tarihinde istinaf başvurusunu da reddederek sınır dışı edilmesinin önünü açtı." denildi.
Milletvekili Öznur Bartın’ın sunduğu önergede, hem ulusal hukuk hem de Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler hatırlatıldı. Önergede, devletin arşiv ve kayıt sistemlerindeki eksikliklerin yurttaşın temel haklarını ortadan kaldıramayacağı vurgulanarak, Çiçek’in sınır dışı edilmesinin yalnızca ulusal mevzuata değil, aynı zamanda uluslararası yükümlülüklere de açıkça aykırı olduğu belirtildi.
Bartın’ın önergesinde şu sorular yer aldı:
1. Abdullah Muhammed Çiçek’in yurttaşlık hakkına dair açtığı davalar neden reddedilmiştir? Mahkemeler, idarenin “nüfus kayıt evraklarının yanması” gerekçesini hangi hukuki dayanakla yeterli görmüştür?
2. Mersin 1. İdare Mahkemesi’nin 29 Kasım 2024 tarihli ve Adana Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi’nin 19 Eylül 2025 tarihli kararları, Türkiye’nin taraf olduğu 1954 Vatansız Kişilerin Statüsüne İlişkin Sözleşme ve 1961 Vatansızlığın Azaltılmasına Dair Sözleşme ile bağdaştırılabilir mi?
3. Vatandaşlık hakkı doğumla kazanılan bir statü iken, mahkemelerin idarenin eksikliklerini gerekçe göstererek bu hakkı reddetmesi hukuk devleti ilkesiyle bağdaşıyor mu?
4. Abdullah Muhammed Çiçek’in sınır dışı edilmesi halinde doğrudan “vatansızlık” durumunun ortaya çıkacağı göz önünde bulundurulduğunda, yargı organlarının vatansızlık riskine karşı yurttaşı koruma yükümlülüğü konusunda Bakanlığınızın görüşü nedir?
5. Mahkemelerin bu tür davalarda uluslararası insan hakları sözleşmelerini yeterince dikkate almaması Adalet Bakanlığı tarafından nasıl değerlendirilmektedir?
6. Bakanlığınız, Abdullah Muhammed Çiçek’in vatandaşlık hakkının tanınması ve sınır dışı edilmemesi için herhangi bir özel inceleme veya girişimde bulunacak mıdır?
7. Benzer durumda olan kişilerin davalarında uluslararası hukuk hükümlerinin daha etkin uygulanabilmesi için Bakanlığınız tarafından bir mevzuat veya yargı reformu çalışması yapılmakta mıdır?