
Yüksekova'nın 'şifacısı' mesleğini yaşatmak istiyor
Yüksekova’da, doğal olarak yetişen bitkilerle birçok farklı hastalığa iyi geldiğini belirttiği karışımlar yapan ve hastalardan bunun karşılığında hiçbir maddi beklentisi olmayan Hüseyin Şedal mesleği devam ettirebilmek için yetkililerden destek bekliyor.
ÖMER OĞUZ - YÜKSEKOVA HABER / ÖZEL
YÜKSEKOVA - İlçede kuşaklardan beri ‘hekim’ olarak bilinen ve nadir bulunan bitkilerle birçok farklı hastalığa ve sakatlığa iyi geldiği belirtilen karışımlar yapan Hüseyin Şedal bu mesleği devam ettirmek için yetkililerden destek bekliyor.
200 yıldan beri doğal bitkilerle karışımlar yapan Şedal Ailesinin, bu formülleri bilen son üyesi olan Hüseyin Şedal, ilaç yapımında kullandıkları bitkilerin artık kolay kolay bulunmadığını, bu bitkilerin şu an gidilmesi yasak ve tehlikeli olan bölgelerde bulunabileceğini söylüyor.
Formüllerini gizli tutan ve karışımda kullandıkları bitkilerin adını dahi kimseyle paylaşmayan Şedal, formülleri bir deftere yazdığını ancak bunları öğretebileceği kimsenin bulunmadığını söylüyor. En küçük oğluna birkaç formülü öğrettiğini ancak oğlunun da eğitiminden dolayı bu ‘mesleğe’ çok sıcak olmadığını aktarıyor.
BİTKİLER BEYAZ KAYALIKLARIN OLDUĞU DAĞLARDA YETİŞİYOR
Karışımlarda kullanılan bitkilerin çoğunun sadece Yüksekova ve çevresindeki dağlarda ve yaylalarda yetiştiğini aktaran Şedal, bu bitkilerin toplanması için kendisine destek verilmesi gerektiğini, gerekli izinleri alması durumunda gidip bitkileri toplayabileceğini söylüyor. Şehirleşme ve doğa bilincinin eksik olmasından dolayı eskiden ovada da yetişen bazı bitkilerin artık sadece beyaz kayalıkların olduğu dağlarda ve yaylalarda bulunabileceğini söylüyor. Köylerin boşaltılmış olması ve hayvancılığın bu bölgelerde yapılmıyor olmasından dolayı bitkilerin yetişme ortamı bulduğunu aktaran Şedal devlet yetkilileri ve ya belediyenin kendisine imkan sunmasını bu sayede daha çok karışım yapıp daha çok insana ulaşmak istiyor.
İKİ KARIŞIM HOLLANDA’DA İNCELENİYOR
Hüseyin Şedal’ın dedesinden, babasından öğrendiği iki karışım ise bir hastasının girişimleri ile Hollanda’da bir üniversiteye gönderilmiş. Buradaki incelemenin sonunda karışımlar hakkında kendilerine bilgi verileceğini aktaran Şedal, Türkiye’deki üniversitelere de ‘dürüst’ davranmaları koşulu ile karışımlarını incelenmek üzere verebileceğini ifade ederken, karışımların ‘kocakarı ilaçları’ olarak bilinen karışımlarla mukayese edilemeyeceğini, kendisinin yaptığı karışımlar sayesinde sağlığına kavuşan birçok hastasının bunun kanıtı olduğunu söylüyor.
KARIŞIMLARIN FORMÜLLERİNİ PAYLAŞMIYOR
Mide rahatsızlıklarına iyi gelen karışımlardan, iç kanamayı durduran karışımlara, meme kanserinden derin cilt kesiklerine kadar birçok hastalığa ve yaralanmaya karşı karışımlarının olduğunu söyleyen Şedal, bu karışımların formüllerini kimseyle paylaşmıyor. Bunun bir gelenek olduğunu ve herkesin yapamayacağını ifade eden Şedal; “ Bu formüller aile içinde kalmalı, dedemin annesi bu mesleği bir şeyhten öğrenmiş. O günden beri ailemiz bu karışımlarla hiçbir karşılık beklemeden insanlara şifa oluyor. Bu karışımların hiçbirinde insan sağlığına zarar verecek bir içerik yoktur. Hangi karışıma hangi bitkinin ne kadar oranda bırakılacağını biliyorum, formülü bilmeyen biri karışımı yapamaz” diyor.
Birçok karışımın formülünü bir defterde toplayan Şedal, en azından ileriki nesillere bu formülleri bırakmak istiyor. Yazdığı formülleri bilgi sahibi birisinin yapması gerektiğinin altını çizen Şedal; “ Bu bizim kültürümüz. Eskiden doktorların olmadığı dönemlere ailemiz insanlara hekimlik yaptı. Bugüne kadar da hiç kimse bu karışımlardan dolayı bir rahatsızlık yaşamadı. Bütün hastalarım bana başka hastaları yönlendiriyor ama elimde yeterince bitki ve karışım yok. Bunlar için bana destek olunmalı. Belediye ve ya devlet ve ya üniversiteler bu konuda bana yardımcı olsun” diyor.
HABERE YORUM KAT