Üç kişi daha vicdani reddini açıkladı

İSTANBUL - İHD İstanbul Şubesi Vicdani Ret Komisyonu aracılığı ile İHD İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı düzenleyen Sadık Orgun (28), Süleyman Kırkpınar (28) ile Müslüm Kıvırcık (40) vicdani reddini açıkladı. Toplantıya, İHD İstanbul Şube Başkanı Ümit Efe, vicdani retçiler İsmail Yıldız, Mehmet Tarhan, Vicdani Ret Derneği Eş Başkanı Merve Argun, İHD Vicdani Ret Komisyonu Sözcüsü Ahmet Demirsoy katıldı. Toplantıda ilk olarak söz alan İHD Şube Başkanı Efe, zorunlu askerliğin militarizmin önemli dayanaklarından biri olduğuna dikkat çekerek, "Ülkemizde militarizme karşı bu denli onurlu mücadele yürütenler ne yazık ki baskı ve uydurma raporlar aracılığı ile davalarla karşılaşıyorlar. Bu onurlu mücadeleyi yürüten arkadaşlarımıza gelecekte borçlu kalınacaktır" diye konuştu. Efe, İHD olarak vicdani ret çalışmalarını hızlandıracaklarını ve vicdani reddini açıklayanların destekçisi olacaklarını belirtti. 

Vicdani retçi Mehmet Tarhan ise vicdani reddin sadece militarizme karşı olmakla değil, birçok sebepten dolayı açıklanabileceğine vurgu yaptı. Türkiye'de vicdani reddin kabul edilmemesinin düşünce ve ifade özgürlüğüne aykırı olduğunu söyleyen Tarhan, zorunlu askerliğin tarihine değinerek, "Türkiye'deki zorunlu askerlik Osmanlı’dan devralınmış bir şeydir. Sanırım 1700'lerden sonra 'Her Türk asker doğar' mantığı gelişmiş, buna karşı da ilk olarak Ezidiler, dönemin padişahı olan Abdulaziz'e ferman göndererek Osmanlı’ya askerlik yapmayı inançlarından dolayı reddetmişlerdir" ifadelerini kullandı. Tarhan, Türkiye'deki askeri hukuk ve yasanın dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde görülemeyeceğini de söyledi. 

'Katil olmak ve kardeşlerime karşı silah tutmak istemiyorum'

Toplantıda vicdani reddini açıklayan, 8 yıldır "asker kaçağı" durumunda olan Sadık Orgun, vicdani ret gerekçesini, "Askere gitmediğim için devlet benden bir de para istiyor. Bu durumda askere gitmek istemiyorum. Askerliği reddediyorum" diyerek açıkladı. Toplantıda söz alan Süleyman Kırkpınar da "Katil olmak ve kardeşlerime karşı silah tutmak istemiyorum. Bu yüzden askerliği reddediyorum" diyerek vicdani reddini açıkladı. 20 yıldır askerliğe gitmeyi kabul etmediğini belirten Kürt yurttaş Müslüm Kıvırcık ise "Etnik kimliğimden dolayı askerliği reddediyorum. Yıllardır inkar edilen ve zulme uğrayan halka karşı silah almayı reddediyorum" diyerek vicdani reddini açıkladı. Toplantıda söz alan vicdani retçi İsmail Yıldız ise "Son dönemlerde Kürt halkına yapılan katliamlar dillendirilmekte. Örneğin Ayhan Çarkın katliamların nasıl işlendiğini dile getiriyor. Bunları dinlemek bile askerliğe karşı çıkmayı gerektiriyor" diye konuştu. Askerliğini yapmış kişilerin de vicdanen rahat olmaması gerektiğinin altını çizen Yıldız, "Askerliğini yapmış insanların çıkıp, 'pişmani ret' diyerek vicdani reddini açıklayanları desteklemeleri gerekir" diye belirtti. 

'Katliamların yaşandığı bir dönemde asker olanlar katliamların ortağı olur'

İHD İstanbul Şubesi Vicdani Ret Komisyonu Sözcüsü Ahmet Demirsoy ise konuşmasında, "Devlet binlerce köyü yaktı. Ceylan Önkol'u parçaladı. Uğur Kaymaz'ı katletti, Roboski'de barbarlık yaptı. Devlet şimdi de 'Yeri geldiği zaman da sizleri bombalarla parçalarım' diyor. Katliamların, ölümlerin yaşandığı herhangi bir dönemde askerde olan insanlar bu katliamın ortağı olur. Bu yüzden herkesin elini vicdanına koyup bunları reddetmesi gerekir" ifadelerini kullandı. 

Toplu vicdani ret açıklanacak

Vicdani Ret Derneği Eş Başkanı Merve Argun ise Kürt yurttaşların kimlikleri üzerinden militarizme karşı vicdani retlerini açıklamalarının önemli olduğunu söyledi. Dernek olarak vicdani ret hakkının tanınması için çalışmalarına devam ettiklerini belirten Argun, yarın İsmail Beşikçi Vakfı'nda vicdani ret hakkına ilişkin düzenleyecekleri panelde de toplu vicdani ret açıklamalarının yapılacağını söyledi. DİHA