Topdemir: Önderimiz özgür olana kadar...

Topdemir: Önderimiz özgür olana kadar...

Savaşın en acımasız yüzüne tanık olan kadınlar, yaşadıkları acının ve mücadelenin resmini ortaya koyuyor.

DİYARBAKIR - Bölgede 1990'lı yıllarda Hizbullah, korucu ve asker baskıları ve köy boşaltmaları nedeniyle köylerinden kentlere göç etmek zorunda kalan kadınlar, o dönemde yaşadıkları baskı ve zulümleri unutmuyor.

Gittikleri her yere kültürlerini ve dillerini taşıyan kadınlar, köy yaşantısından geçiş yaptıkları kent yaşantısında ev ekonomisini en fazla ayakta tutanlardan. 1992'de köyü boşaltılarak kente göç etmek zorunda kalan kadınlardan biri de 75 yaşındaki Naciye Topdemir. Naciye nine, 1992 yılında Hizbul-kontra, asker ve korucuların baskısı ve köyün boşaltılması nedeniyle Çınar ilçesine bağlı Pınaroğlu köyünden Diyarbakır'ın Sur ilçesine göç etmek zorunda kaldı. 6 çocuk annesi Naciye nine, 90'lı yıllardaki savaşı anlatırken adeta o günleri tekrar yaşadığını belirtiyor. Evlerine sürekli asker ve korucular tarafından baskın yapıldığını aktaran Naciye nine, "Evimize sürekli, 'Siz teröristleri besliyorsunuz' diye baskın yaparlardı. Hele kışın o karda herkesi dışarı yalınayak çıkartır, işkence yaparlardı. Asker ve korucuların gelmediği zamanlar Hizbullahçılar rahat bırakmazdı. O günleri unutamıyorum" diyor. 


'Dilini anlamadığım şehirlerde özümü ziyarete gittim'

30 sene önce eşi Abdurrahman Topdemir'i bir hastalık sonucu kaybettiğini söyleyen Naciye nine, 1992'de kuması, kumasının 7 çocuğu ve kendi çocukları ile birlikte Sur ilçesine göç ettiklerini dile getirdi. Göç ettikten sonra da baskıların azalmadığını kaydeden Naciye nine, "Bizi burada da bulup her gün evimize polis ve özel harekât timleri baskın düzenliyordu. Bir gün bile rahat bırakmadılar" dedi. Kente göçün ardından ekonomik sıkıntıların baş gösterdiğini belirten Naciye nine, tek başına evin yükünü omuzlayarak otel, tarla işi ve evlere temizliğe giderek, geçimlerini sağlamaya çalıştığını dile getirdi. Kadın olarak evin tüm nüfusunun yükünü omuzladığını kaydeden Naciye nine, 1994 yılında oğlu Abdulkadir Topdemir'in "Örgüte yardım ettiği" iddiasıyla tutuklanarak, Ankara'ya gönderildiğini kaydetti. Oğlunun tutuklu bulunduğu yıllarda evlere temizliğe gittiğini ve oğlunu cezaevinde ziyaret edebilmek için yol harçlığı çıkardığını söyleyen Naciye nine, "O dönemler çok eziyet çektik hem ekonomik hem diğer anlamda; ama tek başıma bir kadın olarak kendi ayaklarımın üzerinde durdum. Dilini anlamadığım şehirlerde oğlumu, özümü ziyarete gittim" diye konuştu. 

'Mücadeleden geri durmadık, durmayacağız' 

Ailelerinden 8 kişinin PKK saflarında iken çeşitli tarihlerde çıkan çatışmalarda yaşamlarını yitirdiğini, 8'inin halen PKK saflarında olduğunu ve 5'inin ise cezaevinde olduğunu kaydeden Naciye nine, "Biz dilimiz, kimliğimiz için hep zulüm gördük; ama kültürümüzden vazgeçmedik, bunun için mücadeleden geri durmadık durmayacağız" dedi. 

'Yasa çıkarıyorlar ama halen işkence yapıyorlar'

Naciye nine, PKK Lideri Abdullah Öcalan tarafından başlatılan yeni sürece dikkat çekerek, "PKK gereken adımları kendi tarafından attı; ama hükümet yarım adım bile atmadı. Ne Başkan Apo özgürleşti ne çocuklarımız dağlardan geri gelebildi. Bizim isteğimiz başkan Apo'nun özgürlüğü, siyasi tutsakların serbest bırakılması ve dağdaki çocuklarımızın yanımızda olmasıdır" diye konuştu. Yeğeni ağır hasta tutuklu Ali Ekber Oruç'un yaklaşık 22 senedir cezaevinde olduğunu ve felçli olduğu için kendi ihtiyaçlarını tek başına karşılayamadığını dile getiren Naciye nine, "Yasa çıkardık diyorlar; ama bize halen işkence ediyorlar. Yeğenim Ali Ekber Oruç 36 yıl ceza almıştı. Vücudunda sürekli titremeler oluyor ve felçli" diye belirtti. 

'Önderimiz özgür olana kadar mücadele edeceğim'

29 Temmuz'da Kulp'da (Pasur) gerçekleştirilen HES ve baraj yapımına karşı yürüyüşe katıldığını söyleyen Naciye nine, "Erdoğan artık bizi oyalamasın, biz gerçek barış istiyoruz. Barış ve karakol yan yana durmaz. Önderimiz özgür olana kadar mücadele edeceğim. Ne olursa olsun nefes aldığım sürece çocuklarımızın, önderliğimizin mücadelesinden vazgeçmeyeceğim" dedi. Yaşadıkları acıları unutmayacaklarını ve affetmeyeceklerini belirten Naciye nine, "Biz yapılanları affetmeyeceğiz, unutmayacağız; ama onurlu bir barış için mücadeleden de geri durmayacağız" dedi. DİHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.