Tek belediyede sosyalizm mümkün mü?

Tek belediyede sosyalizm mümkün mü?

Komünist Başkan sıfatıyla anılmaya başlayan Maçoğlu’na ana akım medyanın sormayı es geçtiği fakat ilgili kamuoyunun merak ettiğini düşündüğümüz soruları sorduk.

İSA UĞUR ERDOĞAN - YÜKSEKOVA HABER

Seçimlerin üzerinden uzun bir süre geçti. Bilinen aktörlerin dışında kendi gündemini yaratan ve ülkede duyulan Ovacık seçimlerini Ovacık Demokratik Halk Dayanışması çatısında altında birleşen Demokratik Haklar Federasyonu( DHF) ve Türkiye Komünist Partisi ittifakının adayı Mehmet Fatih Maçoğlu kazandı. Komünist Başkan sıfatıyla anılmaya başlayan Maçoğlu’na ana akım medyanın sormayı es geçtiği fakat ilgili kamuoyunun merak ettiğini düşündüğümüz soruları sorduk.

Uzun yıllardır memur olarak yaşamınızı sürdürüyorsunuz, hizmet alan bir bireyken şimdi belediye başkanı oldunuz, aradaki farklılığı aktarır mısınız? Dışarıdan gözlemlediğiniz belediye işleyişine alışabildiniz mi?

Sağlık memuru olarak çalışmamdan kaynaklı, hep hizmet verdim. Bu sektöründe hizmet sektöründe yer alması zorlanmama neden olmadı. Sadece alanları değişti. Birinde sadece ve sadece insana hizmet ederken şimdi bir bütün olarak bölgeye hizmet ediyorsunuz. Belediye işleyişine alışmaya çalışıyorum.

Basın Ovacık’ ta ki seçim sonuçları ile çok ilgilendi. Bu ilgiyi nasıl yorumluyorsunuz?

Alışık olmadığımız bir durum. Altından kalkmaya çalışıyoruz. Ancak ilçemizin tanıtımı açısından her türlü zorluğu göğüsleyeceğiz. Bu bizi yorsa da ilçemiz için güzel ve olumlu olduğunu düşünüyorum.

Bir haberde size yöneltilen komünist misiniz sorusuna ‘ burada herkes komünist cevabını verdiniz. Ovacık’ ta yaşayan halkı biraz anlatır mısınız, söylediğinizin geçekliği var mı?

1970’ lerden beri demokrasi mücadelesi ile tanışan bu halk, sol ve sosyalist siyasal ideolojilere uzak değil. Bundan kaynaklıdır ki; sosyalist olmak komünist olmakla eşdeğerdir bu toplumda. Bir gazetecinin bana röportaj bitmek üzereyken; tebessümle sorduğu bu sorunun cevabı da bu oldu, iyide oldu. Ancak bunu da bilmek lazım Dersim( Tunceli) halkı bu kelimeye çok uzak değil.

TKP isminin bölgede duyulması şaşkınlık yarattı. Batıda faaliyetleri daha görünür olan bir partinin Dersim’ de seçimlerde ön plana çıkması nasıl oldu? Bağlı olarak sol çevre ve tabanından da eleştiriler gelmekte, TKP’ nin Dersimin siyasal, sosyal yapısına yabancı veya uyumsuz olduğu üzerine, siz bu eleştirileri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Tersine DHF ve TKP nin yapmış olduğu ittifak burada Ovacık Demokratik Halk Dayanışması nezdinde bir karşılık buldu ve toplum bu ittifakı çokta garipsemedi. Tam tersine farklı kulvarlarda derecik olan sol siyaset böyle ittifaklarla nehirleşme yoluna gitti. Sadece yerel yönetimler üzerine iki demokrasi kuvveti, ittifak yaptı. Kanımca Bunu çok dillendirmeye de gerek olmadığı düşüncesindeyim. Buralarda yapılacak çalışmalar bu eleştirileri boşa çıkaracaktır.

mehmetfatihmacoglu.1.jpg

Artık küçücük bir ilçede somut olarak karşılık bulma zamanı

Sosyal medyada “Marksistlerin tek ülkede sosyalizm mümkün mü” tartışmasına atfen artık; “tek belediyede sosyalizm mümkün mü “sorunsalının tartışılacağı üzerine mizahi yorumlar yapılıyor. Basında komünist belediye, memleketime komünizm geldi minvalinde yazılar çıktı. Bazı siyasal çevrelerde de sosyalist bir yaşam tarzının kurulacağına dair değerlendirmeler yapılıyor. Merkezi yönetime bağlı ve denetimin ön planda olduğu halde, bir yerelde bunları gerçekleştirmek mümkün mü, seçim yoluyla gelip sosyalist bir yönetim ve yaşayış oluşturulabilir mi?

Bir belediye ile kocaman bir ülkede iktidarlaşma sağlanamayacağını herkes bilir. Ancak sosyalistlerin yıllardır ideolojik terimler kullanarak toplumda oluşturduğu algı, artık küçücük bir ilçede somut olarak karşılık bulma zamanının geldiğini gösteriyor. Bunu yapamadığımız takdirde aslen sosyalistlerin toplum algısında bir gerileme yaşayacağı kesindir. Çünkü renkli basın TKP üzerinde çok yazıp çizdi. Hepimize ve hepinize bu işi havale ettiler, kolay gelsin.

Ovacığı halk meclisleri aracılığıyla yöneteceğinizi söylüyorsunuz. Nüfusu az olan bir ilçe Ovacık. Bu model nüfusu yoğun şehirlere de uygulanabilir mi? Kamusal hizmetin devamı ve yönetilmesi için bürokratlar ve seçimle gelen kadrolarla bir zorunluluk haline gelmiyor mu? Halkın oy verdiği seçilmişlerin olduğu bir belediye yönetimi zaten halkın yönetmesi değil midir?

Seçimle gelen her bir başkan halkın yönetimi ise; Ankara Belediye Başkanına bir şey dememek lazım. Çünkü halkın bir bütün olarak oyunu almıyorsun. Bundan kaynaklıdır ki, devrimci halk meclisleri oluştururken sana oy vermeyenlerin de, sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin de, sendikacıların da, muhtarların, kadın ve gençlik komisyonlarının da içinde olduğu halk meclislerinin bu ülkenin bütün coğrafyasında, yönetime koymak mümkün. Nüfusun az ya da çok olması buna engel değildir. Küçük yerlerde halk meclislerini kurarken yukarda saydığım kurum ve kuruluşları seçimle koyarsın büyük şehirlerde aynı model kullanılabilir.

İspanya'nın Endülüs Bölgesi'ndeki Marinaleda'da seçimle gelen, sosyalist yönetimi olan bir kasaba var. Benzer şekilde Danimarka’ da NATO tesislerinin boşaltılmasından sonra Christiania’ da ki binaları işgal eden Anarşistler ve destekçileri Otonom bir yapı oluşturdular. 27 yıllık bir mücadelenin ardından ;devlet elektrik, su ve vergilerini ödeme karşılığında Christiania’ yı ‘sosyal deney’ olarak tanımladı ve müdahaleyi bıraktı. Devletin temel kamusal hizmetleri bırakarak ‘ kendi işini kendi yapan ‘ve vergi veren ama hizmet görmeyen bu tür ‘özgürlük adacıklarına’ müsaade göstermesini; neoliberal anlayışın sistem karşıtlarıyla uzlaşması olarak mı, yoksa ‘ halk yönetimi, halkın ikitidarı’ olarak bir kazanım ,geleceğe yönelik bir sistem değişiminin ön adımı olarak mı değerlendirmeliyiz?


Bu ülke şartlarında yerel yönetim programları dâhilinde bir yönetim sergilemeye çalışıyoruz. Bizim gibi ülkelerde yerel yönetimlerin yerinde yönetimi güçlü değildir, merkeze bağlıdır. Kısmi özerklikler olsa da, İçişleri Bakanlığına bağlıdır. Biz bu mevcut durumda, yasal olmayan halk meclislerini kurarak, aslında yasaları zorluyoruz. Bu gelecek açısından yasalarla da donanımlı hale gelirse güçlü modeller ortaya çıkabilir. mevcut yasaları zorlamamız gereklidir. Maalesef bu ülkede bir bedel ödenmeden birçok şey değiştirilemiyor. Gelişmiş ülkelerdeki gibi mücadele etme zamanıdır. Doğru zamanda, doğru yerde bir kıvılcım olarak kocaman bozkırı tutuşturma zamanıdır.

mehmetfatihmacoglu.2.jpg

Demokratik özerkliği, yerinde yönetim olarak algılıyoruz

BDP Eş genel başkanı Selahattin Demirtaş seçimlerden sonra fiili olarak demokratik özerkliğin inşasına başlayacaklarını açıklamıştı. Nitekim Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gülten Kışanak petrolden elde edilen gelirden yerel yönetime pay verilmesi gerektiğini söyledi. Dersim merkez belediyesinde seçimleri BDP kazandı. Size demokratik özerkliğin inşası konusunda görüştüler mi, siz demokratik özerkliği nasıl değerlendiriyorsunuz? Tavrınız ne olacak?

Bununla ilgili hiçbir görüşme gerçekleşmedi. Demokratik özerkliği, yerinde yönetim olarak algılıyoruz. Yerel yönetimleri güçlendirerek bölgesel özerkliklerin oluşturulması dünyada birçok ülkede vardır. Bizim açımızdan da bu tarz konuların teknik olarak alt yapısı oluşturulduktan sonra sorun olmayacağı düşünüyoruz.

Sosyal medyada ağırlığını gençlerin oluşturduğu ilgi çeken yorumlar yapılıyor? ‘Hazırlık yapalım Ovacığa iltica ediyoruz, ya da bavulları toplayın Ovacığa ‘taşınıyoruz gibi. Ovacığın bir sığınak olarak görülmesi, gençlerin ülkelerinden ve yaşadığı şehirlerden mizahi şekilde göç etme istemlerini nasıl yorumluyorsunuz? Buradan doğru gençliğin istem ve taleplerini nasıl değerlendeiriyorsunuz?

Kapımız herkese açık ancak, herkes bulunduğu yerde mücadeleyi güçlendirmelidir. Bu ülkede çok Ovacıklar yaratılmaya ihtiyaç vardır. Bir Ovacık yetmez, bin Ovacık yaratma umuduyla… Teşekkür ediyorum.

fotoğraflar: Senem Yerlikaya

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum