'Taciz ve tecavüz kültürü' tartışıldı

'Taciz ve tecavüz kültürü' tartışıldı

VAKASUM tarafından bölgede son yıllarda artan cinsel istismar olaylarına dikkat çekmek için forum düzenlendi.

VAN - Van'da Kadın Sorunlarını Araştırma Ve Uygulama Merkezi (VAKASUM) tarafından bölgede son yıllarda artan cinsel istismar olaylarına dikkat çekmek için Feqiyê Teyran Parkı'nda etkinlik düzenlendi. Etkilikte, cinsel istismar olaylarına maruz kalan çocuklar ve erkekler tarafından katledilen kadınların yaşam öykülerinden oluşan sinevizyon gösterimi yapıldı. Yapılan etkinliğe çok sayıda yurttaşın yanı sıra BDP Van İl Eş Başkanı Figen Yaşar, Van Büyükşehir Belediye Meclis üyesi Necla Bakır, Bostaniçi Belde Belediye Başkanı Nezahat Ergüneş, Sosyolog Rojbin Çetin, KESK, HDP, HDK, Van Barış Anneleri İnisiyatifi, YÖDER üyeleri katıldı. Kadınlar mesajlarını ise, parka astıkları "Eril, cinsiyetçi, otoriter, faşizan zihniyete karşı, yaşasın özgürlükçü kadın örgütlenmesi", "Emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz bizimdir", "Dünyayı değiştirmek için yürüyoruz", "Biz kadınız; kimsenin namusu değiliz; namusumuz özgürlüğümüzdür" pankartlarıyla verdi.

'Tecavüz salt bedene değil, irade ve ruha da saldırı'

Etkinliğe katılan kadınlar birer sunum yaptı. Tecavüzün salt kadın bedenine değil, iradesine, ruhuna, doğasına bir saldırı olduğunu dile getiren Sosyolog Rojbin Çetin, kadınları gasp etmek, onlara sahip olmak düşüncesiyle iktidarını güçlendirme, egemenliğini sürdürme amaçlandığını ifade etti. Taciz ve tecavüzün toplum içerisinde yaygınlaştırılıp, şiddetin yaşantılarının her alanında doğallaştırılmak istendiğini da belirten Çetin, bu durumun her gün farklı biçimlerde kadınların karşısına çıktığını ve yaşantılarında telafi edilemeyecek travmalara yol açtığını kaydetti. Çetin, tecavüz kültürüne karşı devletin yaklaşımının ise, utanç verici bir noktada olduğunu belirtti. 

'Eşitsizlik devam etmekte'

Sunumunda toplumda herkesin tecavüz kültürüne karşı çıkması gerektiğini dile getiren KESK MYK üyesi Seyhan Kılıç Acar da, "Kamusal alanda kadınlar iş bulma, seçme, seçilme gibi siyasi hakları, miras hakkı, boşanma hakkı gibi medeni haklarını kazanırken en azından şekli eşitliği elde etmişlerdir. Fakat adı üzerinde olan bu şekli eşitlik sadece işin görünürdeki kısmıdır sadece. Zira kadının kamusal hayattaki dezavantajlı konumu azalırken, tamamen yok olmamıştır. Siyasette ve iş dünyasında yüksek mevkilere getirilmeme, hane içi emekte herhangi bir değişikliğin olmaması, sokakta, iş mevkiinde cinsel taciz, fiziksel, sözel şiddet bağlamında eşitsizlik devam etmiştir" dedi. 

'Kadın doğulmaz, kadın olunur'

"Toplumsal cinsiyet" konusu üzerinde sunumunu yapan HDP Van İl Eş Başkanı Esen Günay ise, bu kavramın anlamının, Simone De Beauvoir'in, "Kadın doğulmaz, kadın olunur" sözü ile billurlaştığını ifade etti. Günay, "Her şeyden önce, kadınların ve erkeklerin birbirlerinden tamamen farklı iki cins olduklarına ilişkin tartışılmaz, sorgulanmaz, değişmez bir hikâyenin içinde yaşıyoruz. Bu hikâyeyi 'cinsiyet kalıpları' diye adlandırabiliriz. Bu hikâyenin değişik biçimlerde, farklı örneklerle, kanıklarla, öngörülerle, durmadan tekrarlandığına dair temel bir fikir var" dedi. 

Etkinlik, yapılan sunumların ardından kadınların zılgıt ve attıkları "Jin jiyan azadî" sloganı eşliğinde sona erdi. DİHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.