Suudiler 'Süleymani'yi öldürsek olur mu?' diye sormuş

Suudi Arabistan yönetiminin ‘düşmanlarını suikastla ortadan kaldırma’ politikasının Cemal Kaşıkçı cinayeti ile sınırlı olmadığı ortaya çıktı.

New York Times gazetesi, Suudi yetkililerin geçen yıl İran Devrim Muhafızları’nın Kudüs Gücü’nün Komutanı olan Kasım Süleymani dahil, bir dizi üst düzey İranlı yetkiliyi öldürmek için araştırma yaptığını yazdı.

Buna göre, Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın Kaşıkçı cinayeti öncesinde sağ kolu olan eski Genel İstihbarat Başkan Yardımcısı Ahmed Asiri, Kasımi’nin suikastla öldürülmesini istedi.

Asiri, bunun için özel bir şirket kiralamaya da hazırdı.

New York Times, Kaşıkçı cinayetinden bir yıl önce yapılan bir dizi görüşmeyi aktardığı haberinde, ‘Suudi yetkililerin, Prens Muhammed’in yükselişinden bu yana suikastları meşru bir yöntem olarak gördüğünü’ yazdı. Haberde, Kaşıkçı cinayetinin Riyad’ın savunduğu gibi ‘kontrol dışı unsurlar tarafından işlenmemiş olabileceği’ vurgulandı.

İKİ İŞADAMI, KARMAŞIK İLİŞKİLER…

Gazetenin haberi, Ortadoğu’da hüküm süren Suudi Arabistan-İran rekabeti çerçevesindeki karmaşık ilişkilere ve Barack Obama yönetiminin İran’la yaptığı nükleer anlaşmayı raydan çıkarma girişimlerine ışık tutuyor. İddianın merkezinde, ABD ve Körfez’de yetkililere olan yakınlığıyla tanınan iki Ortadoğulu iş adamı var:

Biri, hem Birleşik Arap Emirlikleri Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed el Nahyan’a, hem de kötü şöhretli özel güvenlik şirketi Blackwater’ın kurucusu Erik Prince’e danışmanlık yapan Lübnanlı-Amerikalı iş adamı George Nader. Çocuklara yönelik cinsel saldırı suçundan hüküm giymiş olan Nader, ABD’de Rusya’nın seçimlere müdahalesi iddiasıyla özel savcı Robert Mueller tarafından başlatılan soruşturmada Birleşik Arap Emirlikleri’nin Donald Trump’ın seçim kampanyasına yardım ettiği şüphesi üzerine de sorgulanmıştı.

Diğer işadamı ise ülkesinin istihbarat ve güvenlik servislerine yakınlığı ile tanınan İsrailli işadamı Joel Zamel. Zamel’in şirketi de şu an Trump’ın başkanlık kampanyası sırasında medya manipülasyonu yapma suçlamasıyla FBI soruşturmasına tabi tutuluyor.

‘EKONOMİK SABOTAJ’ PLANI

NYT’nin iddiası şöyle: Nader ve Zamel, ABD’deki başkanlık seçimlerini Hillary Clinton’ın kazanacağı ve İran’la nükleer anlaşmanın devam edeceği öngörüsüyle 2016’da bir plan hazırladı. Nükleer anlaşma sayesinde kalkınmaya başlayan İran ekonomisine zarar vermek için bir dizi hamlede bulunacaklardı. Karşılığında 2 milyar dolar istiyorlardı.

Seçimleri İran karşıtı olan Trump’ın kazanmasına rağmen de bu planı Suudi yetkililerle paylaştılar. Özel istihbaratçıları kullanarak İran ekonomisini sabote etme vaadinde bulunuyorlardı. Kudüs Gücü’nün küresel çaptaki gizli malvarlıklarını ifşa etmeyi, İran’da huzursuzluk çıkarmak için Farsça sahte sosyal medya hesapları açmayı, İran’da muhalif gruplara finanse etmeyi, üst düzey İranlı yetkilileri birbirine düşürme amacıyla gerçek ya da kurgusal suçlamalar ortaya atmayı planlıyorlardı.

2 MİLYAR DOLARI TRUMP’TAN ONAY ALMADAN ÖDEMEDİLER

Mart 2017’de, Riyad’da bir toplantı düzenlendi. Katılımcılar arasında Zamel ve Nader’in yanı sıra o dönemde ‘yıldızı parlayan’ Prens Muhammed’in istihbarat servisindeki sağ kolu General Asiri de vardı. New York Times, bu toplantıya katılan üç kişiye dayandırdığı haberinde, şu iddiada bulundu:

Suudiler Zamel ve Nader’in İran ekonomisini sabote etme planıyla ilgilendi ama bunu çok provokatif ve istikrarsızlaştırıcı buldular. Ödemeyi yapmadan önce, o sırada yönetimi yeni devralmakta olan Trump’ın onayını almak istediler. Suudi yetkilileri ikna edip ‘para kazanmak’ isteyen işadamları, benzer görüşmeleri New York’taki Mandarin Oriental Oteli’ndeki bir suit odada ve Belçika’da da yaptı.

‘KİNETİK DE YAPIYOR MUSUNUZ?’

Habere göre, bu görüşmelerden birinde General Asiri’nin yardımcıları, Suudi Arabistan’ın düşman saydığı İranlı general Kasım Süleymani’nin öldürülüp öldürülemeyeceğini sordu. Suudiler, üst düzey İranlı yetkilileri öldürmek istediklerini söyleyerek iki işadamının ‘kinetik’ (öldürücü operasyon) yapıp yapmayacağını merak ediyordu. İddiaya göre, işadamları bunun için avukatlarına danıştı; avukat ise suikast planını uygun bulmadı. Bunun üzerine Nader Suudilere, Londra’da eski bir İngiliz özel harekâtçının sahibi olduğu bir şirketi önerdi. NYT, Suudi yetkililerin bu şirketle temas kurup kurmadığının bilinmediğini yazdı.

‘NADER PRENS’LE DE GÖRÜŞTÜ’

Haberde, Nader ve Zamel’in bu planları Trump yönetiminin geçiş dönemi yetkililerine de anlattığı, eş zamanlı olarak Prens Muhammed’le de bir dizi görüşme yaptığı belirtiliyor. Ancak iki işadamının avukatları ile Suudi Arabistan yönetimi NYT’nin sorularını yanıtlamayı reddetti.

Haberde, Suudi Arabistan’ın Veliaht Prens Muhammed’in yönetiminde, maceradan kaçınmaya dayalı dış politikasının sistematik olarak değiştiği vurgulandı; iki işadamının Mueller soruşturmasına dahil edilmesi nedeniyle bu girift ilişkilerin Trump’a uzanabileceği ima edildi.