Şırnaklı madenci: Ölüm kuyusuna indiğimde beni avutan tek şey var

Şırnaklı madenci: Ölüm kuyusuna indiğimde beni avutan tek şey var

Birçok arkadaşını bu madenlerde kaybeden madenci “Ölüm kuyusuna indiğim zaman ölebileceğimi biliyorum ama beni avutan tek şey var: Akşam evime ekmek götürebilecek olmam” diyor.

Hacı Bişkin / Duvar

Şırnak’taki kömür madenleri neredeyse sadece işçi ölümleriyle gündeme geliyor. Son 1 buçuk ayda 11madenci hayatını kaybetti. En son geçtiğimiz günlerde Şırnak’taki Belveren Beldesi ile Araköy köyü arasında bulunan bir kömür ocağında metan gazı zehirlenmesi sonucu 3 işçi öldüi.

Madende çalışan ancak, işinden olmaktan korktuğu için adının açıklanmasını istemeyen bir işçi sokağa çıkma yasakları ve operasyonlardan sonra Şırnak madenlerinde çalışan işçi sayısının arttığını belirttikten sonra şöyle diyor: “Ölüm kuyusuna indiğim zaman ölebileceğimi biliyorum ama beni avutan tek şey var: Akşam evime ekmek götürebileceğim.”

‘BİR BUÇUK YIL ÖNCE HAYVANCILIK YAPIYORDUK’

Ocokata 60 metreden 150 metreye kadar indiklerini belirten madenci  burada kazma ve kürekle çalıştıklarını anlatıyor: “Yakın zamanda 3 arkadaşımızı kaybettik. Bu açıkçası yıllardır memleketimizde tanık olduğumuz olaylardan sadece bir tanesi. Buradaki imkanların çoğu kısıtlanmış durumda. Çalışsak bir türlü çalışmasak bir türlü. Burada ne yazık ki çalışmak için herhangi bir imkanımız yok. Bir buçuk yıl önce burada hayvancılık, arıcılık gibi faaliyetler yürütüyorduk. Ama burada uygulanan sokağa çıkma yasaklarından sonra birçok bölge özel güvenlik bölgesi ilan edildi. Bu yüzden hayvancılık ve arıcılık bitme noktasına geldi. Bizler de zorunlu olarak bu işi yapıyoruz. Aynı zamanda buradaki insanlar da kömüre yönelmeye başladı.”

‘BAZEN ÖLÜM KUYUSUNDAN ÇIKAMAYACAĞIMI DÜŞÜNÜYORUM’

“Buradaki can pazarı ne yazık ki hüsranla sonuçlanıyor” diyen madenci şöyle devam ediyor: “Bazen ölüm kuyusuna indiğimde bir daha çıkamayacağımı düşünüyorum. Zaten buradaki olaylardan, yıkımdan dolayı psikolojimiz bozuk. Ölüm madenlerinde de arkadaşlarımızı kaybettikten sonra daha da kötü olduk. Fakat buradaki ekonomik sorunlardan dolayı, evime ekmek götürmek için diğer arkadaşlarım gibi ben de ölüme meydan okumak zorunda kalıyorum. Ölüm madenine girdiğim zaman ölebileceğimi biliyorum ama beni avutan tek şey var: Ben eğer sağ çıkarsam akşam evime ekmek götürebilirim. Bu da bizim için bir teselli oluşturuyor.”

‘HAYATLARINI KAYBEDEN ARKADAŞLARIMIZ ÜMİTLERİNİ ÇOKTAN YİTİRMİŞTİ’

Sigortasız ve yevmiye ile çalıştıklarını belirten, işçi şu bilgileri veriyor: “Madene gitmediğimiz gün bir diğer günün eksikliğini hemen hissedebiliyoruz. Günlük aldığımız para da 50 ile 80 TL arası değişiyor. Bizler de bu işi nereye kadar gidecekse oraya kadar götürmeye çalışıyoruz. Bu maden kuyularında hayatını kaybeden arkadaşlarımız da ümitlerini çoktan yitirmişti. Onlar da artık buraya gelmek istemiyordu. Ama ne yazık ki çaresizlik insanı buna mecbur kılıyor. Ömrümün yarısını bu kuyularda geçirdim. Bunu bize bir kader olarak mı görüyorlar bilmiyorum ama bu kaderi üzerimize yapıştırdılar. Benim de şu an herkes gibi istediğim bir şey var: İnsanların ölmediği bir dünyayı diliyorum.”

‘YÜRÜTÜLEN FAALİYET MADENCİLİK BİLİM VE TEKNİĞİNE UYGUN DEĞİL’

Maden Mühendisleri Odası Genel Sekreteri Necmi Ergin, daha önce birçok kez Şırnak’taki maden ocaklarında incelemelerde bulundu. Şırnak’taki maden ocaklarında madencilik bilim ve tekniğine uygun olmayan üretim yapıldığını belirten Ergin, şunları söylüyor:

“Buradaki ocaklar parça parça birilerine veriliyor. İşçi sağlığı açısından buraları değerlendirdiğimizde facialarla karşı kaşıya kalıyoruz. Şırnak’taki madenlerde de ne yazık ki bu durum var. Burada birbirinin benzeri 4 kaza meydana geldi. Yer altı işletmeciliğinde havalandırma, yer altındaki suyun dışarıya atılması, buradaki çalışanların çalışacağı koşulların düzgün hale getirilmesi ve burada insan gücünden öte makinalarla çalışmaların yapılması gerekiyor. Ancak hala kazmanın ucuyla yer altında kömür kazılıyor. Şırnak’taki 8 kişinin hayatını kaybettiği kazada Şırnak’a gittiğimizde oradaki çalışmaların kesinlikle madencilik bilim ve tekniğine uygun olmadığını gördük. Bu tür önlemlerin işveren tarafından yapılması lazım. Maden ocakları eğer böyle olacaksa çalıştırılmamalı. Eğer başta söylediğimiz önlemler alınmış olsaydı geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden 3 arkadaşları kaybetmeyebilirdik.”

Ergin son olarak, iş kazalarında toplu ölümler olmadan kamuoyunun bu konuya duyarlı olması gerektiğini, Türkiye’deki iş cinayetlerinin son bulması için bu konuları dile getireceklerini söyledi.

Etiketler : ,
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.