Rektör Belenli ile röportaj

Rektör Belenli ile röportaj

Hakkari Üniversitesi'ne yönelik son zamanlarda artan ayrımcılık, cemaatleşme ve usulsüzlük iddialarını Rektör Prof. Dr. İbrahim Belenli'ye sorduk.

RÖPORTAJ: NECİP ÇAPRAZ / YÜKSEKOVA HABER

Hakkari Üniversitesi’ne gönüllü olarak gelen Prof. Dr. İbrahim Belenli’nin tercihini Hakkari’den yana kullanmış olması Türkiye gündeminde günlerce konuşuldu. Belenli’nin atanmasının ardından üniversite kampüsü için alınacak arsa, bina kiralamaları yönünde çalışmalara başlayan Belenli bu esnada birçok eleştirilere de maruz kaldı. En son üniversitede Fetullahçı yapılaşma yönündeki iddialar gündemi meşgul etmişti.

Bu günlerde ise personeller arasında ayrımcılık, ırkçılık ve Fetulahçı olmayan memurlar üzerinde baskı kurulduğu iddiaları tartışma konusu iken son olarak üniversitede yemek fiyatlarına uygulanan zam ile ilgili bir protesto düzenlenmişti. Tartışmalar ve iddialar Rektör Belenli, Dekan Babacan ve üniversite sekreterinin görevi bırakıp Hakkari’yi terk etmesi gerektiği noktasına varırken Yüksekova Haber Gazetesi olarak Rektör Belenli hakkında gündeme gelen suçlamaları bizzat kendisine sorduk.

belenli2.jpg

- Hakkari KESK Şubeler Platformu’nun geçen gün düzenlediği basın açıklamasında size yönelik istifa çağrısını nasıl değerlendirdiniz?

Üniversite yönetimi olarak bizim hesabını veremeyeceğimiz bir uygulamamız yoktur. Üniversiteye idari personel olarak katılmak ancak yasalar çerçevesinde olmaktadır. Ya kurumlar arası geçiş, ya KPSS atamaları ya da Devlet Personel Başkanlığı izni. Hiçbir şekilde siyasi görüş, etnik köken veya inançlar etkin olmaksızın kurumun ihtiyacına göre personel sağlanmaktadır. Yani kişiye göre iş değil işe göre kişi. Kürtlerin yoğun yaşadığı iller dışındaki illerden olan personelimiz yüzde yirmiden azdır. Bu iddialar ortaya atılıncaya kadar benim de haberim yoktu, yeni araştırdım. Tam tersi de olabilirdi. Kimin ne görüşte, hangi inançta ve hangi etnik kökenden olduğu asla umurumda olmaz.

- Eğitim Sen Hakkari Şube Başkanı Tarık Arslan’ın, "Üniversite yönetimi personel üzerinde baskı uyguluyor ve ayrımcılık yapıyor' iddiası doğru mu?

Eğitim Sen temsilcileri ile daha önce görüştüm. Mesaiye gelmeyen bir personel hakkında soruşturma vardı, Genel Sekreter Vekilimiz Yard. Doç. Dr. Sayın Adem Babacan’ın önerisi ile bu soruşturmayı mesaide dikkatli olunacağı sözü alarak kaldırdık. Bir bayan çalışanın açık giyindiğinden dolayı amirinden eleştiri aldığına yönelik bir iddia vardı. Tüm birimlere kadın çalışanların çağdaş giyimleri konusunda yasalara açıkça ters olmadıkça yorumda bulunulmamasını aksi davranışın taciz sayılacağını bildiren rektörlük yazısı ile tüm birimleri uyardık. Bir başka kadın çalışanımız amirinden memnun değildi, memnun olacağı bir birime verdik. Genel ifadelerle herkese baskı uygulanıyor sözü yerine kime hangi baskı uygulanıyor bilelim, varsa yanlış düzeltiriz. Lütfen belirsiz suçlamalar yapılmasın.

- Üniversite yönetiminin çalışanlar üzerinde milliyetçi, şoven ve ayrımcı bir tavır sergilediği, özellikle Kürtlere karşı baskı ve sindirme politikası uyguladığı, birçok çalışanın zorunluluktan dolayı çalıştığını, birçoğunun da istifanın eşiğine geldiği iddialar arasında. Var mı böyle bir durum sizce?

Yönetimlerin baskı uygulama aracı gereksiz açılan soruşturmalardır. Hakkari Üniversitesi yönetimi çok bariz durumlar dışında soruşturma açmama tavrını korumaktadır. Şu ana kadar birkaç ceza verdiğimiz oldu ama mahkemeden dönen bir ceza yoktur. Hakkari ilinde ilk Kürtçe konferansları her türlü dirence karşın, Tübitak’tan 1 lira destek almadan gerçekleştiren, Kürt kültürünü kayda almak unutulmaktan yok olmaktan korumak amaçlı projesine kaynak bulmak için çalmadık kapı bırakmayan bir rektöre haksızlık bu iddia.

Memuriyetten istifaların sebebi Hakkari’den uzaklaşmak isteği. Yani herkesin memleketinde bir işe girme talebi. Baskıdan dolayı giden bir örnek varsa kim olduğu ve hangi baskıya maruz kaldığı için gittiği belirtilsin, ben de bileyim. Benim yaptığım tek bir şey var, kimseye muvafakat vermemek, bu da baskı değil zaten.

Kürtlere kota diye bir şey olamaz. Zaten tüm üniversite olarak yarıdan çoğumuz Kürt. Akademik kadrolara atanma ise tamamen cari usul ve kurallarla yapılır. Bir kadro açılır, başvuranlardan ALES puanı ve mezuniyet notuna göre sıralamada ilk dörde giren yazılı sınava alınır. Yazılı sınav sonucunda ALES puanı, mezuniyet notu, gerekiyorsa ÜDS puanı ve yazılı sınav notuna göre ortalama hesaplanıp en yüksek puanı olan alınır. Üstelik bu işlemi üç öğretim üyesinden oluşan ve çoğunu da tanımadığım jüriler yapar. Haksızlığa uğrayanlar olursa yasal süreç işletilir. Her halde haksızlığa uğrayanlar olsaydı yargı yoluyla haklarını alırlardı. Bu güne kadar yargıya başvuran bir kişi olmuş ve o da kopardığı tüm gürültüye karşın davayı kaybetmiştir. Ama her sınavı kazananı karşıma alıp sonuna kadar Hakkari’ye hizmet edeceksen gel bize katıl, yarı yolda bırakacaksan bizim kadromuzu boşuna doldurma sana iş çok bize eleman çok diyorum. Her atadığım akademik personelden bu sözü alıyorum. Ben bunu kabul edemem diyen mert insanlar çıktı ve atanmaktan vazgeçip gittiler, tamam deyip söz verip sonra başka üniversitelere geçen vefasız dürüstlükten uzak olanlar da çıktı. Ama çoğunluk sözünü tutuyor.

- Yine yapılan açıklamalar ve gösterilen tepkilerin birçoğu da Üniversitenin Genel Sekreteri’ne yönelik. “Kürt düşmanı” denildi hatta daha ağır eleştiriler yöneltilerek istifaya çağrıldı. Böyle bir şey doğru mu, yoksa abartıldığını mı düşünüyorsunuz?

belenli3.jpgSayın Adem Babacan son derece sakin bir insandır. Kürt düşmanı değildir, Hakkari halkına hizmet etmesi için kurulmuş bir üniversiteye hizmet etmek için benim ısrarım üzerine gelmiş dürüst bir hocamızdır. Üniversitemizin kurumsallaşmasına yönelik çok büyük katkıları olmuştur. Türkiye modern ve çağdaş bir ülkedir. Kimse kimseyi hiçbir yerden kovamaz. “Yeri kalmamıştır” falan çocukça ifadeler.

Bu konuyla ilgili somut olgular varsa açıklansın. Veya mobbing iddiası varsa zaten yasalarımıza göre suç olduğu için bireysel başvuru yapılsın. Bence burada tacize ve saldırıya uğrayan Sayın Adem Babacan hocamızdır.

- Alınan personellerin genelde cemaatçi kesimden olduğu ve diğer görüşteki vatandaşlardan personel alınmadığı iddia ediliyor. Üniversitede çalışan personeller düşünce ayrılıkları nedeniyle problem yaşıyor mu? Personelin düşüncesi mi, yoksa yaptığı iş mi sizi daha çok ilgilendiriyor?

KPSS ile gelen personel tamamen merkezi yerleştirme ile atanır. Kurumlar arası geçişte ise zaten devlet memuru olanlar geçiş yapar. Ben cemaat üyesi olmak suçundan ceza almış hiç kimsenin Hakkari Üniversitesinde olduğunu bilmiyorum. Demokrasinin gereği her türlü inanç ve düşünceye en azından katlanmaktır. Bu demokrasi ve özgürlük durumun yerleşmesine en çok Kürtlerin ihtiyacı vardır. Benim kurumlar arası geçişle gelecek personel konusunda eğilimim üniversitenin ihtiyacını karşılayacak nitelikte personel seçimidir. Üniversiteye en iyileri alıyoruz.

- Yapılan açıklamalar ve okurlarımızın yorumlarına sıkça yansıyan “Rektör ilimize bilinçli olarak cemaat örgütlenmesini yapmak için gönderilmiş” şeklinde bir suçlama var sizin için.  Hakkari’ye geliş sürecinizden biraz bahseder misiniz?

Keşke o kadar zeki olsaydım. Hiçbir insanın aklı genele yetmez. Ben Yüksek Öğretim Kuruluna farklı bir konu için gittiğimde Hakkari Üniversitesi Rektörlüğü adaylığına hiç başvuru yok, herkes Yalova istiyor dendi. Ben de kimse yoksa ben varım dedim geldim. Yani bu göreve yeterince talipli olsaydı muhtemelen bana bu teklif yapılmayacak ve ben şu anda Abanat İzzet Baysal Üniversitesi’nde süperiletkenlik konusundaki bilimsel araştırmalarımla uğraşıyor olacaktım. Hakkari’ye gelmiş olmaktan ve Kürtleri yakından tanımış olmaktan tarifsiz memnunum. Ülkemizin demokrasi ve özgürlükler konusunda çağdaş çizgiyi yakalaması için kendi çapımda çabalıyorum.

- M.S. adlı bir iş adamı ile sizin aranızda karşılıklı kişisel çıkar ilişkileri olduğu ve kendisine ait binaların yüksek fiyatlarla kiralandığı iddialar arasında. İsmi sizlerle ilgili eleştirilerde sık sık geçen bu iş adamı ile ilişki düzeyiniz nedir, iddialarla ilgili neler söylemek istersiniz?

Merzan’da metre karesi 12.75 TL’den arazi alındı. İnternetteki ilanımıza yapılan teklifler değerlendirilerek Hakkari merkezde 18 daireli bina satın alındı. Daire başına 70 000 TL civarı ödendi. Bütün bu alımları rektör olarak ben yapmadım, komisyonlar karar verdi. Komisyonlarda karar veren personelimizin arkasındayım. Çok doğru yaptılar. Bu bedeller son derece düşük bedellerdir. Merzan’daki bizim aldığımız arazinin birkaç yüz metre ilerisinde bizim ödediğimiz rakamın beş altı katı bedelle kamulaştırma yapılmıştı. Bizim arazimizin hemen altındaki yerde küçük sanayi sitesi iki katı bedelle ancak arazi bulabildi. Benim bu kamulaştırmalarda tek tavsiyem oldu, aldığız parayı dışarı kaçırmayın Hakkari’ye yatırım yapın. Ödenen paraların yatırıma dönüştüğünü herkes biliyor. Hakkari’de gerçekten güzel bir eser ortaya çıktı. Bize Telekom binası çok yetersiz gelmişti. Çalışma odalarında memurlarımıza masa koyacak yer yoktu. Memurlar sırayla oturuyordu. Akademik personelimiz evlerinde çalışıyordu. Ben bu durumdan utanç duydum ve bin bir çaba ve sayın valimizin de desteği ile bina kiralama izni aldık. Şu anda rektörlük olarak kullandığımız bina Hakkari’nin rektörlük olmaya uygun tek binadır. Zaten başka seçenek de yoktu. Apartman dairesini rektörlük yapamazdık. Kira bedeli ise kurumlar arası yazışmalarla ve komisyon tarafından belirlenmiştir.

- Üniversiteye çeşitli görev ve mesleklerde alınan personellerin işin ehli olmadıkları ve Hakkari’de bu alınan personellerden daha başarılı insanların alınmadığı doğru mu?

Personel alımları konusunu açıklamıştım. KPSS alımlarında etkim yok, kurumlar arası geçişlerde ise en yetkin ve başarılı olanları seçmeye çalışıyoruz. Hiçbir personelin özlük haklarında zarar verici tutumumuz olmamıştır. Üniversitenin rektörü olarak kime hangi görevi vereceğimi kimse sorgulayamaz. Başarı ve başarısızlık rektörün sorumluluğu ise kimlerle çalışacağını da kendisi belirler.

- “Yer tespiti yapamadı, sonunda heyelanlı bir yer seçti. Dünya alem heyelan olduğunu biliyor ama nedense galiba toplu mezar olsun diye seçti orayı” diye bir eleştiri var. Buranın jeolojik raporlarını göz önünde bulunduruyor musunuz, halkın bu kaygısını nasıl gidermeyi düşünüyorsunuz?

Kıran bölgesinin heyelan bölgesi olduğu sadece bir galat-ı meşhurdur. On beş noktada yeterince derinlikte sondaj yapılarak profesyonel firmalar tarafından raporlanmıştır. Satın aldığımız bölgelerin çoğu yapılaşmaya uygun diğer bazı hazine parselleri ise önlemli yapılaşma alanlarıdır. Yani buralarda bina yapılabilir. Maliyet farkı ise üniversiteyi şehrin uzağına kurmaya değmeyecek kadar azdır. Bu kampus yerini tek başına rektör belirleyemez. Sayın Valimizin ve Sayın Belediye Başkanımızın da imzaları vardır. Üstelik yasa gereği beş ayrı kurumdan müsteşar veya genel müdür düzeyinde imza atılmıştır. Ben heyelan tehlikesi altındaki 50 kadar toprak evi de olmasa da olur bir bölgede kamulaştırarak o insanlarımızın heyelan veya depremden zarar görmelerini önlemek için çok çaba sarf ettim.

- Üniversite için yapılan ihalelerin hakça yapılmadığı ve ihalelerde bazı şaibelerin yaşandığı doğru mu?

Bu konuda mağdur olan zaten mahkemeye veya kamu ihale kurumuna başvuruyor. Üstelik bizim ihalelerimizi alan firmalar oldukça çok sayıda. Hiçbir ihalemiz fahiş fiyatla olmadı. Eğer bu durum olsaydı Sayıştay kamuyu zarara uğrattığımız için yakamıza yapışırdı.

- Bir okuyucumuzun “Rektör Beye soruyorum. Eğitim Birsen Başkanı R.Ö.hangi özelliğinden dolayı H.Ü.Sağlık Daire Başkanı oluyor. Bu normal bir atama olmasa gerek. Bu sizce F. tipi atama mı” şeklinde bir sorusu var?

belenliropartaj1.jpgBu arkadaşımız benim değerlendirmeme göre son derece yetenekli ve çalışkan bir eğitimcidir. Şu anda Eğitim Bir-Sen başkanlığından ayrıldı. Eğitim Birsen mensupları idareci olamaz diye bir yasa da yok. İnancını ve siyasi görüşünü kendine sorunuz çünkü benim umurumda değil, personelimin geri kalanında olduğu gibi.

- Üniversitenin yeri belli oldu arsa alımı ve yapım işi ne aşamada?

Yer belli, Hakkari’de Kıran Mahallesi (Zeynel Bey Yerleşkesi), Yüksekova’da Güçlü Köyü. Merkezi derslik, lojmanlar, Mühendislik Fakültesi, Eğitim Fakültesi, Kafeterya, Yemekhane, Kütüphane, Kongre Merkezi, ek derslikler, yerleşke yerleşim planı, yerleşke alt yapı planı, su depoları vb. 15 kalem işin projeleri hazır. Bu yapım işlerinin tamamını açık ihale usulü ile ihale edeceğiz. İsteyen sivil toplum kuruluşları aralarında anlaşıp ihalemize temsilci gönderebilir. Ayrıca Merzan’daki sosyal tesis binamızın kaba inşaatı tamamlanmış olup, ödenek temini üzerinde çalışıyoruz. 2011 yılı sonuna kadar bitirmeyi hedefliyoruz.

- Yüksekova’da üniversitenin hangi bölümlerinin yapımı kararlaştırıldı?

Yüksekova Meslek Yüksek Okulu ve Sağlık ile ilgili tüm birimleri Yüksekova ilçemizdeki yerleşkede planlıyoruz. Buna muhtemel Tıp, Diş Hekimliği, Sağlık ve Eczacılık fakülteleri dâhildir.

- Yüksekova ilçesinde üniversiteye hibe edilen arsa ile ilgili kamulaştırma ve diğer işler ne aşamada?

Şu an itibariyle mera komisyonunda karların eriyip yerinde ölçüm ve tespit yapılması aşamasında. Biz gerekli yazışmaları yaptık, valilikten cevap bekliyoruz. Prensip olarak tüm yetkililer ve özellikle Güçlü Köyünün cömert halkı ve ileri gelenleri ile mutabıkız.

- Hakkari’de kış mevsiminde kar yağışının fazla oluşu, iklimsel ve mevsimsel koşullar konusunda bir projeniz var mı?

Şu an için yok. Kayak olabilir ama daha çok Gençlik Spor İl Müdürlüğünün yetki ve sorumluluğunda olan bir konu bu. Üniversitenin spor kulübü bünyesinde kayak ve dağcılık takımlarını oluşturma çabalarımız sürüyor. 

- Hakkari Üniversitesi Kürtçe dili ile ilgili akademik ve kurumlaşma konusunda hangi projeyi düşünüyor?

2010’da Kürt Dili ve Edebiyatı günleri düzenledik. Mayıs 2011’de 1. Uluslar arası Kürdoloji Konferansı düzenliyoruz. Dünyanın dört bir yanından seçkin Kürdologlar geliyor. Diğer başka projelerimiz de var ama açıklamak için henüz erken. Kürt kültürünü ve onun kaybolmaya yüz tutmuş değer ve unsurlarını kayıt altına almak ve gelecek nesillere aktarmak için kurum bütçemizden, başka yerden para bulamadığımız için, hizmet satın alma yoluyla veri kaydı yaptırıyoruz. Bu kayıtlar hem kültürü koruyacak, hem de ileride bu konuyu çalışacak bilim insanlarına kaynak olacaktır. Benim için ülkemizin bütün kültürel değerleri tıpkı tarihi yapıları korumak gerektiği gibi, hatta daha titizlikle korunmalıdır.

- Hakkari halkına üniversite konusunda vermek istediğiniz bir müjdeniz var mı, son olarak neler söylemek istersiniz?

Sanırım çok şeyi açıkladım. Benim için en önemli konu Kürt kültürünün kayda geçirilmesidir. 20-30 sene sonra sözlü kültürün son temsilcileri de hayata veda edecekler ve biz istesek bile o güzelliklere ulaşamayacağız. Lütfen bu konuda kayda değer ne varsa bize iletin, kaynak bir kişi, hikayeler anlatan yaşlı bir amca veya teyze, maniler, atasözleri hatta küfürler. Ama küfürleri kullanmayın!

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
69 Yorum