Neden ekolojik toplum?

Neden ekolojik toplum?

Çevreyi sadece ağaçtan,sudan veya temizlikten ibaret tutamayiz.

MERVAN ZİREK

Tolumsal ve bireysel olarak ekoloji kavriminda geçmişten günümüze ülke ve bölge olarak eksik olmamız malesef şuan çevresel sorunların kedisini göstermesine sebep olmuştur. Özellikle yaşadığımız bölgede, daha kapsamli düşünürsek Ortadoğu da çevresel denge dediğimiz yatırımlar hep eksik kalmış ve doğa katliamla karşı karşıya kalmıştır. Çevreyi sadece ağaçtan,sudan veya temizlikten ibaret tutamayiz. Çevre insan ve doğanın önemli bir etkileşimi sonucunda ortaya çıkan sorunların doğayı tahrip etmeden , insanlığın ve doğanın lehine bir sonuc çıkarmak için kullanilan bir ortamdir. Bu ortam "insanlik" olgusunda birleşerek doğanın sahip olduğu herseye ama herseye saygi duymak ve bunu yaparken de geleceği düşünmek zorundayiz.

Bölgemizde özellikle son yıllarda cok kapsamlı bir şekilde devlet tarafından ekolojik harp dediğimiz kavram geliştirilmiş ve bunun sonuçları düşünülmeden gelecek yaşadığımız yerlerde yok edilmeye başlanmıştır. Bunun farkina varip bilinçli bir toplum olmamız kaçınılmazdir. Bilinçli toplum olmak sadece bireylerin çabası ile olacak bir olgu degil. Bölgemiz de bulunan tüm sivil toplum kuruluşlari,belediyeler,resmi kurumlar ekolojik kazanç sağlayacak eylemler yapmalıdır. Bunun altyapısı oluşturulmalı ve çevresel katliama sebep olan kim varsa karşısında durmalidir. Bu örgütsel bir çevre yaklaşımını ortaya cikaracaktir. Bu örgütsel yaklaşım çoğu konuda karşı çıkılan cevre katliamlarin ülke ve dünya kamuoyunda yer bulmasını sağlayacaktır. Özellikle bunu Batman'da Hasankeyf'in yok edilmesine karşı konulan tepki ile iyi sonuçlar alınabileceğini göstermiştir. Bu barajlarin sadece "güvenlik barajlari" olarak yapilmak istenmesi apaçık ortadadir. Çünkü Hakkari bölgesinde Zap suyu kollari üzerinde barajlar yapilmak istemiş fakat su debisi karisilanamadigi için barajlarin bir kısmı iptal edilmiştir ve malesef suyun yönü değiştirilmeye başlanmıştır. 
Güneydoğu haklini yillar boyunca GAP projesi ile kandirmaya çalıştı bu devlet.Guneydogu Anadolu Projesi; tam bir para sermyasinin devlet tarafından bu bölgenin kaynaklarının devlet tarafindan somurulmesinin kanıtıdır. Çünkü bu proje kapsamında yapilan hiçbir barajın tarımsal faaliyet gösteren bölgelere su kanalı yapilmamistir. Proje süresince devletin kasasina 12 milyar tl girmesine karşın halk halen tarımsal sorunlar yaşamaktadır. Çünkü devlet sadece para odaklı  zihniyetle yaklasmaktadir.
Bu zihniyet malesef tüm bölgede etkili bir şekilde kullanilmaktadir.

Örgütsel bir şekilde tüm imkanlarla ekolojik katilama maruz kalan ulke ve bölgenin tum kurumlarinin bu konuda acil bir şekilde harekete geçmesi gerekmektedir. Çünkü yaşadığımız yerler bizim geleceğimizin mirasidir. Şunu bilelim ki tabiat anaya saygı insanlığa saygidir.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.