Muharrem İnce: Sesi yükseltebiliyorsanız yükseltin, sonunu göremiyorum

CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce, Diyarbakır’da miting düzenledi. İnce konuşmasına Cahit Sıtkı Tarancı’nın “Memleket isterim” şiirini okuyarak başladı.

İnce daha sonra Ahmet Arif’in İçeride şiirinden, “Haberin var mı taş duvar? / Demir kapı, kör pencere, / Yastığım, ranzam, zincirim, / Uğrunda ölümlere gidip geldiğim / Zulamdaki mahzun resim. / Görüşmecim yeşil soğan göndermiş / Karanfil kokuyor cıgaram / Dağlarına bahar gelmiş memleketimin” dizelerini okudu. İnce, adayılığını açıklamasının ardından yaptığı konuşmada da aynı şiiri okumuştu.

Mitinge katılımın yüksek olduğunu belirten İnce, “Sesi yükseltebiliyorsanız yükseltin sonunu göremiyorum” dedi.

“Bu kardeşiniz ilkeli bir siyasetçidir” diyen İnce, “Zaman zaman kendi partisiyle de ters düşmüştür. Herkesin cumhurbaşkanı olacağım” şeklinde konuştu.

‘BEN SENİ BİLE ZİYARET ETTİM’

Bütün adaylarla görüştüğünü söyleyen İnce, Erdoğan’ın ismini söylediğinde “yuh” seslerinin yükselmesi üzerine, “Hayır, hayır ben siyaseti normalleştireceğim. Amacım gönüller arasında köprü kurmak, 81 milyonu bir şemsiye altında toplamak” dedi.

Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adaylarını ziyaret etmesiyle ilgili konuşmasını izlettiği videoyu ekrana yansıtan İnce, “Ben 4 adayında Hakkarililere selamı var diyorum. O sadece Demirtaş kısmını kesip Batı’da izletiyor. Gizlim saklım yok, birini ziyaret emek için Erdoğan’dan, izin alacak halim yok. Ben seni bile ziyaret ettim” dedi.

‘SELO’YA ÖZGÜRLÜK’ SLOGANI

Miting sırasında “Selo’ya özgürlük” sloganı atılırken, İnce’nin konuşmasından satır başları şöyle:

‘DOKUNULMAZLIK KARARINA YİNE KARŞI ÇIKARIM’

“Dokunulmazlık konusunda CHP’nin kararına karşı çıktığını hatırlatan İnce, “Bugün olsa yine aynısını yaparım. Siyaseti ilkeli yapacağız. Kimseye yaranmak gibi bir derdim yok.”

‘ADINI KOYALIM: KÜRT SORUNU’

“Bu sorunu nasıl çözeceğiz. Adını da koyalım Kürt sorunu. Türklerin kaygılarını gidereceğiz, Kürtleri onore edeceğiz. Gizli kapaklı görüşeme çözümün adresi meclis. TRT’nin kanallarından birini bu işe ayıracağım, tartışma programları olacak. Zaten bir işe yaramıyor. Dil meselesi konuşulacak. Herkesin anlaştığı konular ama anlaşamadığınız yerlerde var. Anlaştığınız yerlere beni de yazın. Sorunu çözmek mi istiyoruz, oy mu istiyoruz? Ben çözüm istiyorum.”

‘DİN DERSİ İSTEYENE, İSTEDİĞİ KADAR VERECEĞİZ’

“Din ve dil nasıl olacak? Kim seçmeli olarak kaç saat din dersi istiyorsa vereceğiz. Kimisi de siz bana hakaret ediyorsunuz, din dersi almak istemiyorum diyor. Hay hay kardeşim sen de alma. İsteyen istediği kadar din dersi vereceğiz. Dindar nesle karşı değilim, ama dindar nesil yetiştirmek devletin görevi değildir. Ama kindar nesil istemem.

‘ÇOCUKLARIMIZA 3 DİL ÖĞRETECEĞİZ’

“Çocuklarımıza 3 dil öğreteceğiz. Bir dil insanlığın mirasıdır, bunu korumak lazım. Bütün çocuklarımıza resmi dilimiz Türkçe’yi öğreteceğiz. Bir de çocuğun evinde konuştuğu dili öğreteceğiz. Yetmez, dünya vatandaşı yağacağız, yani İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Arapça, Rusça öğreteceğiz.

Ben, ‘Sayın Erdoğan’ diyorum, o ‘Bana bak Muharrem’ diyor. Ben bu üsluba yanıt vermek istemiyorum, ama arkadaşlar ver dedi. Ben de Diyarbakır’dan cevap vereyim: E sana baktım Recep söyle.”