Mızraklı'dan 'cami' yanıtı: Valiliğin tutumunu eleştiriyorum

Mızraklı'dan 'cami' yanıtı: Valiliğin tutumunu eleştiriyorum

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Dr. Selçuk Mızraklı ve Kayapınar Belediye Eşbaşkanı Keziban Yılmaz, Kayapınar Belediyesi’nin imar revizyonuna konu olan camilerle ilgili basın açıklaması yaptı.

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Dr. Selçuk Mızraklı ve Kayapınar Belediye Eşbaşkanı Keziban Yılmaz, Kayapınar Belediyesi’nin imar revizyonuna konu olan camilerle ilgili basın açıklaması yaptı.

Yılmaz “Hassasiyetleri gözetiyoruz” derken, Mızraklı valiliğin dava açma kararını eleştirdi.

Kayapınar Belediyesi sınırları içinde yer alan, yapımı devam eden 4 caminin belediye tarafından yıkılacağı yönünde haberler üzerine belediye başkanları basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısına Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Selçuk Mızraklı, Kayapınar Belediyesi Eş Başkanı Keziban Yılmaz, HDP milletvekilleri ve belediye meclis üyeleri katıldı.

Kayapınar Belediyesi’nin yapımı devam eden 4 camiyi meclis kararıyla yıktıracağı yönünde yapılan spekülasyonlarla ilgili Keziban Yılmaz, söz konusu camilerin imar planının olmadığını belirtti. Hassasiyetleri gözettiklerini söyleyen Yılmaz,ilçe sınırları içerisinde imar planında toplamda 46 adet cami alanının bulunduğunu söyledi. Yılmaz, “Kayapınar Belediyesi’ne 2016 yılında kayyım atanmasından sonra çeşitli tarihlerde Kayapınar belediyesi imar sınırları içerisinde 1 otopark alanı ve 7 yeşil alan olarak planlanan toplam 8 parsel, plan değişikliği yapılarak ibadet alanına dönüştürülmüştür. Bu 8 parselden 4 tanesi üzerinde inşa edilen ve kaba inşaatı bitmiş olan ve ince işler boyutuna gelmiş olan yapılarla ilgili Büyükşehir Belediye Meclisince herhangi bir tasarrufa gidilmemiştir. Diğer 4 parselde ise herhangi bir inşaat olmadığı halde 31 Mart seçimlerinden hemen sonra alelacele temel betonu dökülmüştür” dedi.

MECLİS KARARINA RAĞMEN

Cami yaptırma derneklerinin yaptığı faaliyetlerin ve 4 parsel üzerinde 3194 sayılı imar kanununa aykırı bir şekilde hızlıca inşaatların yapıldığını belirten Yılmaz, “Komisyon görüşmelerinden sonra plan değişikliği askıya çıkarılmıştır. Haziran ayı meclis toplantısında alınan bu karardan sonra cami yaptırma derneği adı altında faaliyet gösteren bu kurumlar tarafından söz konusu 4 parsel üzerinde 3194 sayılı imar kanuna aykırı şekilde hızlı bir şekilde inşaat yapılmaya başlanmıştır. Kayyım döneminde yapılan söz konusu plan değişikliklerinin tamamı 3194 sayılı İmar Kanunu’na aykırıdır. Kaldırılan park alanlarının hitap ettiği bölge ve nüfusuna karşılık olarak eşdeğer bir alan ayrılmadığı görülmüştür. Kanuna aykırı onaylanan bu dosyaların tamamı yerinde inceleme yapılarak hangilerinin yapıldığı, hangilerinin inşaat aşamasında olduğu ve hangilerinin yapılmadığının tespiti yapılmıştır. Yerinde olmayan ve kanuna aykırı olarak yapılan bu parsellerden 4 adet İbadet alanı eski fonksiyonlarına yani 3’ü park alanına, 1’i de otopark alanına dönüştürülmüştür. İmar Kanunu’nun amir hükümleri uyarınca belediye sınırları içerisinde yapılacak bütün yapılar ruhsat denetimine tabidir. Camiler ve diğer ibadet yerleri de bu kaideye bağlıdır. Ancak kaba inşaatı tamamlanan 4 adet yapı ve belediye meclisince fonksiyon değişikliği yapılarak yeniden yeşil alan vasfına dönüştürülen 4 adet yapı olmak üzere 8 adet yapının tamamı ruhsatsız, projesiz, yapı denetime ve iş sağlığı ve güvenliğine tabi olmaksızın yapılmaktadır. Bu haliyle inşaat yapılmak istenen bu yerler aynı zamanda can ve mal güvenliğine sebebiyet verebilecek tehlikeli yapılar olarak varlığını korumaktadır. Sonuç olarak belediye meclisince alınan karar kayyımın yapmış olduğu hukuka aykırı kararın düzeltilmesinden ibaret olup, tartışmalar tamamen spekülasyondan ibarettir” diye konuştu.

‘VALİLİK KARARINI BASINDAN DUYDUK’

Bazı basın yayın organlarında yayımlanan “Cami yıkıyorlar” şeklindeki haberlere tepki gösteren Mızraklı, Belediye Meclisi’nin aldığı kararlara karşı Diyarbakır Valiliği’nin mahkemeye başvurmasını eleştirdi. Valiliğin konuyu yargıya intikal ettirdiği bilgisini kendilerine iletmeden önce basına servis edildiğini ifade eden Mızraklı, “Valiliğin kararını basından duyduk. Henüz resmi olarak da bize ulaşmış değil. İdari ahlak böyle değildir. Valiliğin bu tutumunu eleştiriyorum” dedi.

Daha önce mevzuata aykırı kararlar alınırken neden itiraz edilmediğini soran Mızraklı, şöyle devam etti: “2017 ve 2018 yıllarında bu yapılara ilişkin kararlar alınırken neden mevzuatlara, imar yasalarına aykırıdır denilmedi de şimdi bu hataların düzeltilmesine yönelik yapılan uygulamalara karşı çıkılıyor. Burada ciddi anlamda meseleye problemli yaklaşan bir anlayış var. Nitekim bu kararlar tesis edilirken bir takım hassasiyetlerimiz dikate alınarak tesis edilmiştir. Ama ne hikmetse daha temel seviyesinde ve temelin altında olan yerlerde bile hemen bir buçuk ay içerisinde hızlı bir şekilde inşaat yapılan yerler var. Kayapınar Belediye Meclisi’nin böyle bir karar alacağını duyduklarında daha karar çıkmadan iki cami inşaatına hız verdiler. Bunun üzerinden de cami yıkıyorlar demeyi düşünmüşler demek ki. Üsküdar’da cami yıkılırken hiç sesi çıkmayanlar, başka yerlerde camilerin satışını yapanlar bugün kalkıp böyle bir yaklaşımda bulunmaları da hakikaten düşündürücüdür. Buyursunlar hukukun önünde de gerekli hesaplaşmayı yaparız. Eşitlikçi ve adil olmak gerekiyor. Aynı yerde birileri mevzuata aykırı bir şekilde izin almadan ‘biz burada okul yapıyoruz ihtiyaç var dernek olarak bir araya geldik okul yapıyoruz’ dese izin verilir mi. MEB ne yapıyor, gidiyor merdivenlerine kadar ölçüyor. Herkesin yaslanması gereken hukuktur, adalettir ve eğer bunlar bile olmazsa vicdandır. Buradan yola çıkıp eğer ikincil sonuçlar elde etmek istiyorlarsa biz bu oyuna gelmeyiz. Bu tür provakatif zihniyetlerin ne olduğu ve geçmişte neler yaptığı da çok açıktır. Biz yerel yönetimler olarak yasal süreç, hukuk ve mevzuat neyse biz o çerçevede yaparız. İki tane inşaatı bitmiş camiyi bitireceğiz ancak daha inşaatı devam eden yerlerde mevzuata uygun neyse onu yapacağız.”

‘FETİH SANCAĞI NEDEN DİYARBAKIR’DA DEĞİL?’

Mızraklı, bir gazetecinin sorusu üzerine İyaz bin Ganem adını taşıyan caddenin isminin, “Dr. İlhan Diken Caddesi” şeklinde değiştirilmesine yönelik eleştirilere de cevap verdi. Diken’in bir terör suçlusu gibi gösterilmesini eleştiren Mızraklı, “Sayın Diken, sağlık alanında çok önemli çalışmalar yapmış, kamuoyuna mal olmuş bir şahsiyettir. O bölgede halka sorulması durumunda da kimsenin İyaz bin Ganem ismini duymadığını ancak İlhan Diken’in çok tanındığını söyleyecektir” dedi.

Diyarbakır Valiliği ise “Dr. İlhan Diken Caddesi” levhasını yerleştiren Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi hakkında dava açtı. Mızraklı, bu soruya karşılık Hz. Süleyman Camii’ndeki sahabelere ait sancağın Gaziantep Mevlevihane Müzesi’ne götürülmesini hatırlatarak, “Bir fetih sancağı güvenlik sağlanamıyor gerekçesiyle 2012 yılında Antep’e götürülmüş. Bu sancağın da Diyarbakır’da olması gerekmiyor mu? Neden bunun için de bir hassasiyet gösterilmiyor?” diye sordu.

BELEDİYE ÖNÜNDE EYLEM

HDP’li Belediye Eşbaşkanları’nın “Cami yıkmıyoruz’ hukuksuz ve imara aykırı olan yapılara yönelik karar alıyoruz” açıklaması da bazı İslami STK’ları tatmin etmedi.

İslami STK temsilcisi ve üyeleri Cuma namazı sonrası Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde HDP’li belediyeleri protesto etti. Sık sık tekbir getiren ve HDP aleyhine sloganların atıldığı açıklamada belediyelere bu kararlardan vazgeçilmesi çağrısı yapıldı. Açıklamaya AKP Diyarbakır İl Başkanı Süleyman Serdar Budak da katıldı. (DUVAR)

Etiketler : , , , ,
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.