Libya tezkeresi kabul edildi

Libya tezkeresi kabul edildi

Libya’ya ilk etapta hava savunma sistemi ve eğitim amacıyla asker gönderilmesini içeren tezkere TBMM'de görüşüldü. Tezkere 325 evet oyuyla kabul edildi.

TBMM Genel Kurulu, Libya tezkeresini görüşmek üzere Meclis Başkanı Mustafa Şentop başkanlığında toplandı. Oturumda Libya’ya asker gönderilmesine ilişkin cumhurbaşkanlığı tezkeresi görüşüldü.

Görüşmenin başında CHP, usûle ilişkin itirazda bulundu. Şentop ise Anayasa’nın 93’üncü maddesine göre toplantı çağrısını yaptığını söyledi. Şentop, “Meclis’in toplantıya çağrılması konusunda salı günü üzerinde duruluyordu. Uygun olmayacağını ifade ettim. En uygun tarih 1 Ocak’tan sonra olur diye ifade ettim” diye konuştu.

TEZKEREDE NE VAR?

Tezkerede, Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının Libya’daki görev süresi, bir yıl olarak belirlendi. Libya’ya gönderilecek asker sayısı ve kapsamı, askerin hangi bölgede görev yapacağı ise Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek.

ÇIRAY: HAYIR DİYECEĞİZ

İYİ Parti adına konuşan Aytun Çıray, “Mavi vatan mutabakatı Libya’ya asker gönderme karşılığında mı imzalandı? İYİ Parti olarak biz milli güvenliğimizi tehdit altında olmadığı bir yerde Mehmetçiklerimizin Rusya’dan Mısır’a, en önemlisi bu ülkelerin desteklediği General Hafter güçlerine kadar bir ittifakın açık hedefi haline getirilmesinden sorumlu olamayız ve bu tezkereye hayır diyeceğiz. Bugün sorumluluğumuz büyüktür. Bugün sorumluluğumuz Türk milletinin hukukuna olsun, sadece Allah’tan korkun” dedi.

Çıray’ın sözleri üzerine AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı, İYİ Parti’nin kesin “Hayır” konuşması yaptığını belirtti, “Takdirleri ama bildiğim son 1.5 saattir bu karara geldiler. Çok da müzakere ettiler, insan neyi müzakere ettiler diye düşünüyor” dedi.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, talimatlandırma anlamına gelen sözleri kabul etmediklerini belirterek parti içinde demokrasinin gereği olarak müzakere ettiklerini söyledi. Tezkerenin önemine değinen Dervişoğlu, “Tezkere kararını kısa sürede alanlar düşünsün” dedi.

Aytun Çıray da çok sayıda toplantının ardından kararın oy birliğiyle alındığını söyledi.

ÇEVİKÖZ: MECLİS’İ İŞLEVSİZ BIRAKAN BİR TASARIYI ONAYLAMIYORUZ

CHP grubu adına konuşan İstanbul Milletvekili Ünal Çeviköz tezkere için, “Bugün önümüzde bulunan tezkere metni, önceden planlanmış, Saray’ın siparişi ile Silahlı Kuvvetlerimizi Libya çöllerinde savaşa göndermek üzere hazırlanmış bir felaket çağrısıdır” dedi. Tezkerede “milli güvenlik” yerine “milli çıkar” ifadesi kullanıldığına dikkat çeken Çeviköz, şöyle devam etti:

“Burada ulusal çıkarların ne olduğu belli olmadığı gibi, gönderilecek askeri unsurlarımızın ‘şümul, miktar ve zamanı da Cumhurbaşkanınca takdir ve tayin olunacak şekilde’ ifadesiyle ucu açık, muğlak ve belirsiz bırakılmıştır. Yani sipariş listesi Saray’ın elindedir. Yüce Meclisimizin, kuruluşunun 100’üncü yılında, bir savaşa taraf olmak üzere yurt dışına asker gönderme kararı alması istenirken, üzerinde ‘sen kararı al, gerisini merak etme’ şeklinde bir baskı oluşturulmaktadır. Ulusal egemenliğimizi temsil eden Yüce Meclisimizi bu şekilde işlevsiz bırakan bir karar tasarısını onaylamamız asla mümkün değildir. Silahlı Kuvvetlerimiz kimsenin özel güvenlik gücü değildir, vatan evlatları Libya çöllerine bu şekilde sorumsuzca sevk edilemez. Libya’dan bir şehit haberi gelince ne yapacaksınız? Aileleri sıradan bir kazaymışçasına, oğlunuzun ölümü ‘kader’ diyerek mi teselli edeceksiniz?”

‘TEZKERE METNİ TÜRKİYE’NİN KURUMSUZLAŞMASINA ÖRNEKTİR’

“Libya’da ne işimiz var” sözünün dar bir bakış açısı değil, bizzat dış politikanın temelini oluşturan “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesinin bir gereği olduğunu belirten Çeviköz, “Dar bir bakış açısı varsa o da, Türkiye’yi dış politikada dar bir alana sıkıştırarak, ülkemizi derin bir yalnızlığa hapseden iktidarının bakış açısıdır. Dar bir bakış açısı varsa UMH’ye (Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti) BM nezdinde bir meşruiyet sağlanırken yine BMGK’nın 1970 sayılı kararının hiçe sayılmasıdır. Dar bakış açısı, bizzat bu tezkere metnidir” dedi.

“Bu tezkere neyi göstermektedir biliyor musunuz; AKP iktidarının Suriye’de yaşananlardan hiçbir ders almadığını, İhvan saplantısıyla yoluna devam ettiği ve bunun bedelini Türkiye ve bölge halklarına ödetmeyi de umursamadığını göstermektedir” diyen Çeviköz, “Bu tezkere metni, Türkiye’nin kurumsuzlaşmasına bir örnektir. Yeterince tartışılmadan, başka bir ülkedeki başka bir hükümetin ihtiyaçları uyarınca yazılmış ve tek adamın vereceği kararlara hapsedilmiş bir metindir” ifadelerini kullandı.

‘İKTİDAR, SURİYE’DE BM’NİN TANIDIĞI HÜKÜMETİ MEŞRU GÖRMÜYOR’

Hükümetin dış politikasında “ikircikli” davrandığını söyleyen Ünal Çeviköz, “İktidarın, ikircikli, taraf tutan, ideolojik, mezhepçi dış politikası Libya’daki UMH’ni BM tanıyor diye meşru kabul edip, Suriye’deki Şam yönetimini BM tanıdığı halde meşru kabul etmemesinden bellidir. Ama Suriye’deki muhalefeti tüm dünya meşru olarak görmezken bunu destekleyen, bu muhalefeti oluşturan paralı askerleri himaye eden, nasıl bir tarif ise bunlara Suriye Milli Ordusu yakıştırması yapan aynı iktidar, Libya’daki Libya Ulusal Ordusu’nu ‘sözde’ diye küçümseme gayreti içindedir” diye konuştu.

Türkiye’nin BM’ye barış gücü oluşturma çağrısını yapmasını öneren Çeviköz, “Diyeceksiniz ki, sizin çözüm öneriniz ne? Bakın diplomasi derken inisiyatif almaktan söz ediyoruz. Madem ki Libya’da UMH’yi BM’nin tanıdığı meşru hükümet olarak görüyorsunuz, o zaman BM’yi göreve davet edin. Bir BM üyesi olarak Türkiye’nin BM’yi böyle bir BM barış gücü oluşturulmasına, bu konuda bir karar alınmasına çağırma ve ön ayak olma hakkı vardır. İşte o zaman siz de saygın bir uluslararası aktör olarak kabul edilebilirsiniz” dedi.

HDP’Lİ HATİMOĞULLARI: BAYRAKTARLARI ZENGİN ETMEK İÇİN LİBYA SEFERİ

HDP Milletvekili Tülay Hatimoğulları ise konuşmasında Libya tezkeresinin “işgal” anlamına geldiğini söyledi. Hatimoğulları, “Bu rejim silah sanayisini güçlendirme, Bayraktarları daha da zengin etme, pazar alanını genişletmek için Libya’ya sefere çıkmıştır. Bu yayılmacı siyasetin ta kendisidir. Bu uluslararası hukukta işgal, iç müdahale demektir. Türkiye Doğu Akdeniz’de gerilim yaratarak inisiyatif elde etmek istiyor. Ama şuan Türkiye başka bir şeyi zorluyor. Gerilimi tırmandırıyor ve iç siyasette beslenmek istiyor” diye konuştu.

Grubu olmayan partilerin konuşmalarının ardından açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla yapılmasına karar verildi. 509 oy kullanılan oylamada 325 evet, 184 hayır oyu verildi.

MHP ve BBP’nin destek verdiği tezkereye CHP, HDP, İYİ Parti, Türkiye İşçi Partisi, DBP ve Demokrat Parti hayır oyu verdi. Saadet Partisi’nin iki milletvekili ise oylamaya katılmadı.

TBMM’deki sandalye dağılımı şöyle:

  • Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti): 290
  • Cumhuriyet Halk Partisi (CHP): 139
  • Halkların Demokratik Partisi (DHP): 61
  • Milliyetçi Hareket Partisi (MHP): 49
  • İYİ Parti: 39
  • Saadet Partisi (SAADET): 2
  • Türkiye İşçi Partisi (TİP): 2
  • Demokratik Bölgeler Partisi (DBP): 1
  • Demokrat Parti (DP): 1
  • Büyük Birlik Partisi (BBP): 1
  • Bağımsız Milletvekili: 4
  • Toplam: 589

Etiketler : , , , , , ,
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.