Kızıltepe'den savaşın soğuk yüzü...

Kızıltepe'den savaşın soğuk yüzü...

Yaşanan iç savaştan dolayı yurtlarını terk eden Suriyeliler Kızıltepe'nin Cumhuriyet Mahallesi'nde kendi imkânlarıyla kurdukları çadırlarda yaşama tutunmaya çalışıyor.

MARDİN -  Kışın yüzünü gösterdiği bu günlerde 300 kişinin yaşadığı çadırlarda yalın ayak çocukların gözleri savaşın soğuk yüzünün fotoğrafı gibi. Suriyeliler yetkililerin daha önce kampa gitmelerini istediklerini; ancak askerlerle iç içi bir yaşamı istemedikleri için kampta kalmayı reddettiklerini söylüyor. 

haberinfotograflari.gif


Suriye'de yaklaşık 2 yılı aşkın süredir devam eden iç savaş nedeniyle, 2 milyonu aşkın Suriyeli yurtlarından göç ederek mülteci konumuna düştü. Resmi rakamlarda Türkiye'ye göç eden mülteci sayısı 500 bin olarak gösterilirken, gerçek rakamın çok daha yüksek olduğu belirtiliyor. Türkiye'ye gelen mültecilerin bir kısmı çeşitli illerde açılan 20'den fazla kampa yerleştirilirken, geri kalanlar ise kendi imkânlarıyla barınma sorunlarını çözmeye çalışıyor. Yaşanan çatışmalardan kaçan yaklaşık bini aşkın kişi de Mardin'in Kızıltepe ilçesindeki farklı mahallerde kurdukları çadırda yaşamını idame ettirmeye çalışıyor. İlçede Cumhuriyet Mahallesi'nde bulunan Misaki Milli İlköğretim Okulu'nun yanına kendi imkânlarıyla çadır kuran 250-300 Suriyeli zor şartlar altında yaşıyor. İhtiyaçlarını karşılamak için günde 20 TL'ye iş bulanları ise kendini şanslı sayıyor. 

Savaş mağduru çocuklar...

Çatışmalı ortamdan en çok etkilenen kesim olan kadın ve çocukların karşı karşıya kaldıkları ise savaşın yüzünün fotoğrafı gibi. Kış mevsiminin kendisini hissettirdiği soğuk havada ayaklarında ne ayakkabı ne de çorap olan çocuklar, havanın soğukluğuna rağmen güler yüzleriyle hayata tutunmaya çalışıyor. Yaşları 3 ile 8 arasında değişen çocukların bazıları parklarda oyun oynamak yerine çevrede bulunan bira şişeleri ve pet su bardaklarıyla bazılarının ise toprak üzerine çizdikleri şekillerle kendilerine göre bir oyunun kurguladığı görülüyor. Çadırlarda yaşayan küçük yaşlardaki kız çocuklarıysa hayata erkenden atılmak zorunda kalırken, kimisi leğen içerisinde çamaşır yıkıyor kimisi de kendilerinin bakılmaya ihtiyacı olmasına rağmen küçük kardeşlerine bakmak zorunda kalıyor. İnsani ihtiyaçların başında gelen su ihtiyacı ise yaklaşık 500 uzaklıkta bulunan bir camiden karşılanıyor. 

'Kadınlar dilencilik yapıyor'

Çadırlarda kalan ve ismini vermek istemeyen bir Suriyeli, öncesinde kendilerini gazeteci olarak tanıtan birilerin geldiğini ve fotoğraflarının çekip gitmesinin üzerinden iki gün geçtikten sonra polis ve askerlerin geldiğini ve havanın yağmurlu olmasına rağmen alandan ayrılıp kamplara yerleşmelerini istediğini; ancak kampların cezaevini andırdığı için kendilerinin kampa gitmeyi reddettiğini söyledi. 

'Bize yemek, ısınma konusunda yardım etsinler'

Beşir Abdulcesim adlı mülteci, Ramazan Bayramı'nın ardından Kızıltepe yerleştiğini söyledi. Silahlı çete gruplarının Tıl Emir'e saldırmasının ardından silahlı çete grupları tarafından mallarının yağmaladığını ve kendilerine zulüm uygulanmasının ardından önce Dirbesiye'ye oradan da Kızıltepe'ye geldiğini belirten Abdulcesim, "Kamplara gitmedik. Buraya yerleştik. Burada Kürtlerin içerisindeyim ve hiç bir zararları dokunmadı bana. Burada sorunsuz bir şekilde yaşamımızı devam ettiriyoruz. Burada yemeğimiz yok. Ama çevrede bulunan insanlar bize yemek veriyor" diye konuştu. Akşamları havanın çok soğuk olmasından dolayı yatamadıklarını ifade eden Abdulcesim, "Kalp, şeker ve tansiyonum var. Yaşamı idame ettirmem de zorlanıyorum. Battaniyelerimiz yok. Isınmamız için bize yardım etseler çok iyi olur. Gıda yardımı, battaniye ve elbise bize verilse iyi olur" ifadelerini kullandı. 

'Kamplarda, kadınlar tuvalete gittiğinde bile asker takip ediyor'

Daha önce Urfa'nın Birecik ilçesinde ardından da Viranşehir ve oradan da Kızıltepe'ye geldiklerini ifade eden Halepli Kemal Safar isimli mülteci ise, "Burası Suriye'den daha iyidir. Yeter ki polis bizden rahat dursun başka da bir şey istemiyoruz" dedi. Yetkililerin kendilerine kampa yerleşmelerini istediklerini; ancak kendilerinin kamp hayatını reddettiklerini belirten Safar, "Kampta, kadınlar tuvalete gittiğinde askerler onlarla gidiyor. Biz bu durumu kabul edemeyiz. Onun için biz kampları değil de burayı tercih ettik" dedi. 3 aydır Kızıltepe'ye yerleştiklerini ve iş bulduklarında işe gittiklerini aktaran Safar, "Elimizi iş geçerse çalışıyoruz. Çalıştığımız işlerde de bizlere 20 ile 30 lira arasında veriliyor" dedi. 

'Açlıktan kendimizi sınır tellerine vurup bu tarafa geçtik'

Askerlerin geçtiğimiz kış ayında kendilerini sınırın diğer tarafına gönderdiğini; ancak aç olduklarından dolayı yine sınırdan geçerek Kızıltepe'ye geldiklerini belirten Ramazan Yusuf ise, "Yetkililer bize 'kampa gidin' dedi, bizler kabul etmedik. Mardin'e götürüldük. Ondan sonra sınır dışı edildik. Kamplarda 'namus' ayaklar altındadır. Onun için biz buradayız. Biz her şeye rağmen halimize razıyız, yeter ki bizi buradan çıkarmasınlar" dedi. 

Etiketler : ,
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.