Kısırlıkta, kadınlara suçluluk psikolojisi

ADANA  - Kısırlıkta (infertilite) son yıllarda üremeye yardımcı yöntemlerdeki gelişmelerin sonucunda olumlu sonuçlar elde edildiğini belirten Üroloji Uzmanı Dr. Nuh Demirpas, "Tıbbi çözüm yolları bulunan bir problem olan kısırlık, genelde kadına mal edilir ve kadın suçluluk psikolojisine sokulur. Bunun böyle olması büyük bir toplumsal sorundur" dedi.

Kısırlık (infertilite) korunmaksızın düzenli ilişkiye karşın bir yıl içinde gebelik oluşmaması olarak tanımlanır. Türkiye'de bu sorunun sıklığı hakkında yapılmış doyurucu bir çalışma yok. Ancak, Avrupa ve ABD'de yapılan araştırmalarda toplumda çiftlerin yüzde 10 ila yüzde 15'inin böyle bir problemle karşılaştığı belirtiliyor. Kısırlıkla ilgili Adana-Osmaniye Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Üroloji Uzmanı Dr. Nuh Demirpas, değerlendirmelerde bulundu.

'Her 7 çiftten birinde kısırlık görülüyor'

Günümüzde kısırlığın gittikçe arttığını belirten Demirpas, "Benim çocuğum ne zaman olacak doktor bey?" sorularıyla sıkça karşılaştıklarını söyledi, ancak hemen her ilişkiden sonra çocuk olacak diye bir kuralın olmadığını kaydetti. Demirpas, "Eğer düzenli cinsel ilişki ve herhangi bir korunma yöntemi uygulanmadığı halde 12 ay süre ile hamile kalınamıyorsa, bunun adı infertilite, yani kısırlıktır. Günümüzde bu kısırlık sorunu gittikçe artmaktadır ve yaklaşık olarak her 7 çiftten birinde kısırlık sorunu görülmektedir. Eğer evli çiftler bir yıl içinde istemelerine ve korunmamalarına rağmen gebe kalmamış iseler eşler birlikte tetkik edilmelidir. Çünkü kısırlık nedenlerinin yüzde 40'ı erkek, yüzde 40'ı kadın ve geriye kalan yüzde 20'si ise tüm yapılan tetkiklerde herhangi bir anormallik bulunmamasına rağmen nedeni tespit edilemeyen gruptur. Çiftlerden biri veya ikisi 35 yaşın üzerindeyse bir yıl beklenmeden de kısırlık için tetkikler yapılmalıdır. Yani yukarıda anlattığım gibi kısırlık nedenleri sadece erkeğe veya sadece kadına ait değildir" dedi.

'Kısırlıkta suçlu aramak yerine uygun tedavi yolları mutlaka aranmalıdır' 

Demirpas, kısırlığın sosyo kültürel yönden geri kalmış ülkelerde ve özellikle muhafazakar ve feodal toplumlarda büyük sorun olduğunu kaydetti. Demirpas, "Çünkü bu toplumlarda tıbbi çözüm yolları bulunan bir problem olan kısırlık genelde kadına mal edilir ve kadın suçluluk psikolojisine sokulur. Bunun böyle olması büyük bir toplumsal sorundur. Kısırlık utanılacak, ertelenecek veya erkekliğe gölge düşürülecek bir problem değildir. Kısırlıkta suçlu aramak yerine uygun tedavi yolları mutlaka aranmalıdır. Gebelik oluşmayan çiftlerin yüzde 40'ının nedeninin erkek olduğunu yukarıda söylemiştim. Erkeklere ait kısırlıkta öncelikle yapılması gereken semen analizidir. Bu esnada kısırlık için erkek için tetkikler yapılmaya başlandığı zaman kadınlarda kadın doğum uzmanları tarafından muayene ve tetkikleri yapılmalıdır. Eğer yapılan semen analizinde herhangi bir bozukluk saptanırsa test tekrar edilmelidir. Eğer ikinci semen analizinde yine bozukluk saptanırsa o zaman muayene ve diğer tetkikler mutlaka yapılmalıdır. Hasta ile ilgili sorgulama işleminde muhakkak sigara, uyuşturucu içiyor mu? İşinin biçimi, çalıştığı yer tozlu dumanlı mı? Kabakulak geçirmiş mi? Stres faktörü gibi başka bir hastalığı var mı? Ailesinde başka kısırlık problemi yaşayan kimse var mı gibi nedenler sorulmalıdır. Gerekli durumlarda hormonal testler 'Fshkh', 'Prolaktin' ve 'Testosteron' gibi karyotip analizi dediğimiz doğuştan bir bozukluk, hastalık var mı, yapılmalıdır" dedi. 

'Varikoselin tedavisi cerrahidir'

Demirpas, kısırlık problemi olan erkeklerin yapılan fizik muayenelerinde mutlaka testislerin hacimlerine, damar genişlemesine (varikosel), penis ve penis ile ilgili bir anormalliğin olup olmamasının araştırılması gerektiğini ifade etti. Erkeklerde en sık varikosel damar genişlemesi sorunun görüldüğünü kaydeden Demirpas, "Bu testislerdeki toplar damarların anormal bir şekilde genişlemesidir. Yani anlatması kolay olsun ve kolay anlaşılsın diye bacaklarda olan varisin testislerde olan şekli diye hastalarıma anlatmaktayım. Bunun tedavisi mutlaka cerrahidir. Son yıllarda üremeye yardımcı yöntemlerdeki gelişmeler inatçı ve ciddi kısırlıklarda gerçekten başarılı ve yüz güldürücü sonuçlarla karşımıza çıkmaktadır" diye belirtti.

HAMDULLAH KESEN  - DİHA