HDP'li Bilgen'den 'af tasarısı' açıklaması

HDP Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında af tartışmalarına, İdlib’deki duruma ve yerel seçimlere  ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bilgen, Türkiye’de adaletle ilgili ciddi sorunlar olduğunu belirtti ve af ile ilgili taleplerin doğru değerlendirilmesi gerektiğini anlattı.

HDP’nin yerel seçimlerle ilgili stratejilerine de değinen Bilgen önceliklerinin kayyımlarla yönetilen şehirlerin kazanılması olduğunu belirtti ve İstanbul’da da diğer büyük kentlerde de değişimin mümkün olduğunu söyledi.

1+1+1’İN 5 YAPMASI İÇİN

Değişimin olması için muhalefetin de kendi arasında dayanışması gerektiğinin altını çizen Bilgen “1+1+1’in 5 yapması için gerekli formülleri konuşulması gerekiyor. Bu gerçekleşmezse, çekingen tavırlar olursa; 1+1+1 3 değil 1,5 yapar ve bu da Türkiye’ye çok şey kaybettirir. 24 Haziran’da hepimizin özeleştiri verdiği bir süreç yaşadık. Bu süreçten ders çıkarmamız, şimdiden bunun gereğini geliştirme iradesini ortaya koymamız gerekiyor” dedi.

Konuşmasında Türkiye’de yargının 2006 – 2016 arasında ciddi bir haksızlık, yanlış delil üretme, suçlama ve yargıyı yanıltma mekanizmalarına maruz kaldığını ifade eden Bilgen bunun mağdurlarının sadece  sadece burada şartlı tahliye kapsamına alınacak suç kategorileri olmaması gerektiğinin de altını çizdi.

‘CEZAEVLERİNİ BİR KERELİK BOŞALTMAK ANI KURTARMAKTIR’

Cezaevlerindeki durumu da değerlendirdiği konuşmasında Bilgen, Türkiye’de tutuklu hükümlü oranının neredeyse bire üç düzeyine ulaştığından bahsetti ve cezaevlerini bir kereye mahsus boşaltmanın anı kurtarmak olduğunu anlattı.

AK Parti’nin af paketiyle ilgili 360 şartının aranmayacağını söylemesine dikkat çeken Bilgen şunları söyledi: “Burada ‘diğer partiler ne derse desin biz MHP ile uzlaşırsak bunu yaparız’ tutumu aslında af beklentisinin bir toplumsal uzlaşma ile bütün siyasi partilerin ülke meselesi olarak görüp ele almasının değil iki parti arasındaki başka pazarlıkların yapılmasının bir aracı gibi görüldüğünü gösteriyor. Af konusuna böyle bir muamele toplumun umutlarıyla oynamaktır.”

İdlib’le ilgili süreci de değerlendiren Bilgen Erdoğan’ın Reuters’a verdiği “silahlı gruplar orayı terk ediyorlar” demeciyle ilgili o grupların nereye, nasıl gittiğini sordu.

“Şu iki soruyu herkes sormalı: Bu silahlı gruplar nereye, nasıl gidiyor. Silahlarını bırakıp mı gidiyorlar yoksa silahlarını başkaları üzerinde kullanmak üzere ellerinde tutmaya devam mı edecekler? Gittikleri bölge neresi? Çin’e Rusya’ya Avrupa’ya gitmeyeceklerse bu kişiler nereye gidecekler? Türkiye bu kişilere kapısını açacak mı, göz yumacak mı? Türkiye’de zaten var olan örgütlenmeleri Türkiye toplumunun güvenliğini tehdit edecek mi? Bu soruların cevabını bekliyoruz.”