'Hakkari Belediyesi eski Eşbaşkanı çıplak aramaya maruz kaldı'

'Hakkari Belediyesi eski Eşbaşkanı çıplak aramaya maruz kaldı'

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede, tutuklu Hakkari Belediyesi eski Eşbaşkanı Dilek Hatipoğulu'nun sevk sırasında darp edilerek çıplak aramaya maruz kaldığını açıkladı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu'ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Av. Ümit Dede, Demokratik Bölgeler Partisi'nden (DBP) 2014 yılında Hakkari Belediyesi Eşbaşkanlığı'na seçilen ve 23 Ağustos 2015'de yerine kayyım atanarak tutuklanan Dilek Hatipoğlu'nun çıplak aramaya maruz kaldığını söyledi.

Dede, konuya ilişkin HDP Van İl Örgütü'nde açıklama yaptı. 

Dede, Hatipoğlu’nun Ankara Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nden Van T Tipi Kapalı Cezaevi'ne sevk edildiğini ve burada çıplak aramaya maruz kaldığını belirtti. Hatipoğlu’nun 16 yıl 3 ay hapis cezasına çarpıtıldığını anımsatan Dede, "Yüksek güvenlik bir cezaevinden jandarmalar eşliğinde zırhlı araçlarla Van’a gelmesine rağmen Van T Tipi Kapalı Cezaevi girişinde ne yazık ki çıplak aramaya maruz kaldı" dedi.  

ÇIPKLAK ARAMA VE DARP

Olayın 12 Şubat'ta yaşandığını aktaran Dede, söz konusu durumu "ahlaksızca tavır" olarak niteledi.

Dede, bugün cezaevinde Hatipoğlu ile yaptığı görüşmeye de değinerek, şunları söyledi: "Hatipoğlu’nun söylemi ile cezaevi girişinde gardiyanlarla karşılaştığı ilk anda çıplak arama yapılacağı söylenmiş. Hatipoğlu da, bu onursuz ve ahlaksız hareketi asla kabul etmeyeceğini söylemiştir. Çıplak aramaya rızasının olmadığını ifade etmiştir. Bu söyleminin ardından 3 gardiyan tarafından kameralar açısından görülmeyen bir kör noktada ağır bir şekilde darp edilerek ve zorla tüm kıyafetleri çıkarılarak çıplak aramaya maruz bırakılmıştır."

AK PARTİ’Lİ ZENGİN’E ÇAĞRI

Partileri tarafından gündeme getirilen “çıplak arama”nın iktidar tarafından inkar edildiğine dikkati çeken Dede, "Bu uygulama ahlak ve vicdan dışıdır. Meşru bir uygulama değildir. Kişinin bedenine dönük saldırı fiziki işkencedir. Hem de kişinin manevi bütünlüğüne dönük ruhsal bir işkence uygulamasıdır. Tüzükte yer alıyor olması bu uygulamanın yasal olduğu anlamına gelmez. İnfaz yasasında çıplak arama uygulamasına dönük herhangi bir hüküm yoktur" diye konuştu. 

Dilek Hatipoğlu ile sabah görüştüğünü, gözlerindeki morluk ve kollarında morarma olduğunu aktaran Dede, "çıplak arama yok" diyen Ak Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin'e "zaman kaybetmeden derhal Hatipoğlu’nu ziyaret etmeli" çağrısında bulundu. Ülkede çıplak aramanın olduğunu kaydeden Dede, bunun son mağdurunun ise Hatipoğlu olduğunu kaydetti. 

HATİPOĞLU'NA SORUŞTURMA

Hatipoğlu’nun vertigo ve bursit hastalıklarının olduğunu paylaşan Dede, her iki hastalığında kişinin dengesini sağlayabilmekte güçlük yarattığını ifade etti. Hatipoğlu'nun ardından Cezaevi Müdürü ve Cezaevi İkinci Müdürü ile görüştüğünü dile getiren Dede, müdürlerin Hatipoğlu'nun 3 gardiyanı darp ettiğini iddia ettiğini söyledi. Hatioğlu hakkında soruşturma başlatıldığının kendisine aktarıldığını belirten Dede, "Elbette avukatları suç duyurusunda bulunacaklar. Burada ikinci çağrım Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'edir. Avukatların suç duyurusunda bulunmasını beklemeksizin yaptığımız bu açıklamayı suçun ihbarı olarak değerlendirip, derhal bunun emrini veren ve buna göz yuman görevliler hakkında idari soruşturma başlatılmalıdır. Van Cumhuriyet Başsavcılığı suç duyurusuna gerek duymadan hemen adli soruşturma başlatıp, delilleri kaybolmadan toplamalıdır. Hatipoğlu, adli tıpa sevk edilerek vücudunda meydana gelen darp izlerinin ne şekilde ve nasıl meydana geldiğini bularak soruşturma başlatılmalıdır” diye konuştu.

AÇLIK GREVİ

Hatipoğlu'na dönük uygulamalara karşı bugün cezaevlerinde açlık grevi eylemleri yaşandığını ifade eden Dede, şöyle devam etti: "Mahpusların talepleri kabul edilerek, cezaevlerinin işkence yuvası olmaktan çıkarılması gerekir. 22 yıldır İmralı Cezaevi’nde kesintisiz devam eden tecrit ve işkence sistemi cezaevlerinde bulunan bütün mahpuslara tehdit durumu oluşturuyor. Bu sebeple açlık grevindeki mahpusların birinci talebi olan Sayın Abdullah Öcalan ile arkadaşları üzerindeki tecridin kaldırılmasıdır. Bu durum cezaevlerinde yaşanan tüm hak ihlallerinin yaratıldığı ve üretildiği yer İmralı Ada Hapishanesi'dir. Daha fazla acı yaşanmadan ve Türkiye’nin insan hakları karnesine daha fazla olumsuz not düşürmemek için güvenlikçi politikalardan ve işkence politikalardan vazgeçilmeli."

Etiketler : , , , ,
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum