Görevden alınan Mızraklı: Şimdi gençlere ne diyeceğiz?

İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınarak yerine kayyum atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı, görevden alınması ve hakkındaki iddiaları Sputnik Türkiye’ye değerlendirdi.

Kayyum atamasını beklemediğini ifade eden Mızraklı, Kayyum atanmasını gerekçesini hukuki zeminin bilen birisi olarak ortada böyle bir durumu çağrıştırabilecek hiçbir şekilde bunun açıklanabilir bir durumu yoktu” dedi.

‘SOSYAL MEDYADAN ÖĞRENDİM’

Görevden alındığını ve yerine kayyum atandığını sosyal medyadan öğrendiğini ifade eden Mızraklı, “Gece saatlerinde gerek medyada gerekse sosyal medyada buna ilişkin İçişleri Bakanlığı’nda bir hazırlık yapıldığına dair bilgiler vardı. Onu görür görmez bir an için şunu düşündüm, bu son dönemde bir alışkanlık haline gelmiş, önce basına sızdırıyorlar ya birkaç saat sonra ya da bir gün sonra bir bakıyoruz olay gerçekmiş. Normalde gizli olan dosyalarda bile bunların uygulandığını gördük. Gerek genel merkezimize gerekse ilgili diğer arkadaşlarımıza ulaşmaya çalıştım. Diğer belediyelerde böyle bir hazırlık var mı, bizim belediyemize dönük herhangi bir kuşatma abluka durumu var mı diye. İlk saatlerde yoktu fakat gecenin 03.00’da Van’da böyle bir sürecin başladığını, sabah 4.30 civarlarına Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin etrafında böyle bir abluka sürecinin başladığını öğrendim” şeklinde konuştu.

‘TOPLUMDA KAYGI HALİNE GELEN KÖTÜLÜĞÜN SIRADANLAŞMASI…’

Kayyum atamasını “Toplumun yarına biriktirdiği umutların tüketilmesi gibi bir durum var” şeklinde yorumlayan Mızraklı şunları söyledi:

“Artık bu uygulamayla beraber halk iradesine darbe yapma durumudur. Toplumda kaygı haline gelen kötülüğün sıradanlaşması diyebileceğimiz bir duruma ancak katkı yapar. Şimdi biz bu gençlere dönüp ne diyeceğiz? Demokratik siyaset üzerinden Türkiye’nin yarınını kazanabiliriz tarzında bir umudu verebileceğimiz bir kanalı tamamen bloke ettiler. Böyle bir şeyin ne kadar hayırsız olduğu Türkiye tarihinde çok boyutlu olarak tartışacaktır. Yarın yapılacak bir sene sonra yapılacak bir seçimde seçimlerin ne kadar sonuç tayin edici olduğu tartışmalı hale gelecektir.”

‘4 AY 2 GÜN GÖREV YAPTIM, İDDİALAR İFTİRADIR’

Hakkındaki iddialara yanıt veren Mızraklı “4 ay 2 gün görev yaptım. Yöneltilen iddialar vicdan ve hakikatle hiçbir şekilde örtüşmüyor. İnsanlara hak etmedikleri, doğru olmayan birtakım ithamlarda bulunmanın da vicdanen tükenmek olduğunu düşünüyorum. Muhaliflerinizi eleştirebilirsiniz ama muhaliflerinize iftira atmamalısınız. İftira hem dinen günahtır hem ahlaken ayıptır hem hukuken de suçtur. 19 Ağustostan yaklaşık bir hafta 10 gün önce bir gazetede manşetten ve diğer gazetelerde, internet sitelerinde de yer alacak şekilde belediyelerde bir takım yasadışı işlemlerin gerçekleştirildiğine dair haberler çıktı. Biz hemen ertesi günü hukuk yoluna başvurduk. Bunların yayından kaldırılması, bu haberi yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunduk. Tekzip gönderdik ama şuana kadar bize dönüş olmadı. Şimdi düşünün söz konusu hükümet olduğu zaman saatler değil dakikaların içinde kararların alınabildiği bir iklimde biz üzerinden günler geçmiş olmasına rağmen bu iftiralara dönük olarak yaptığımız hukuki girişime cevap alamadık. Adalet hukuk herkese lazımdır. Bu söylemlerin hepsi ilk kelimesinden son kelimesine kadar iftira ve yalandır” dedi.

‘NE TEBLİGAT GELDİ NE DE İFADEYE ÇAĞRILDIM’

Söz konusu iddialara ilişkin hakkında bir dava açılmadığını ve soruşturmalarla ilgili bir tebligat gelmediğini, ifadeye çağrılmadığını, bunlardan haberi dahi olmadığını ifade eden Mızraklı, “Mızrak çuvala sığmadığı için arkasına yerleştirilmiş haksız iftiraya dayalı mesnetsiz ifadelerdi. Bunun böyle olmadığını kendileri de bildiği için arkasına bu tür şeyleri yerleştiriyorlar” şeklinde konuştu.

EKREM İMAMOĞLU PROGRAMI

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu Diyarbakır ziyaretine ilişkin de konuşan Mızraklı şunları söyledi:

“Buna ilişkin bir takım bilgilenmelerimiz var ama program ne şekilde olur, nasıl işler henüz ayrıntılandırılmış değil. Bu hukuksuzluk Diyarbakır’a özgü bir hukuksuzluk değil, demokrasi değerlerinin tümüne dönük bir hukuksuzluktur. Bunu lokalize etmemek gerek. Bu Türkiye’deki tüm demokrasi değerlerine yerel demokrasinin bütün iman ve kapasitesine yapılmış bir tutumdur. İnadına demokrasi diyen herkesin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu veya Türkiye’nin neresinde olursa olsun demokrasi değerlerine inanmış, bu vicdanı taşıyan herkesin dayanışmasına bu günlerde daha fazla ihtiyacımız var. Paylaştıkça demokrasi yükselecektir.”

Mızraklı, Diyarbakır’da 9. Gününe giren oturma eylemlerinin de sonuç alıncaya kadar devam edeceğini söyledi.