Eş Başkan Yaşar'ın tahliye kararına yönelik savcılık itirazı kabul edildi

Eş Başkan Yaşar'ın tahliye kararına yönelik savcılık itirazı kabul edildi

15 Ekim 2019 tarihinde gözaltına alınan ve çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanan Yüksekova Belediye Eşbaşkanı Remziye Yaşar hakkında ilk duruşmada tahliye kararı çıktı. Savcı tahliye kararına itiraz etti.

15 Ekim 2019 tarihinde yapılan ev baskını ile gözaltına alınan ve 17 Ekim günü Hakkari Adliyesi’nde çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanan ve 5 Kasım 2019 tarihinde Elazığ Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na sevk edilen Yüksekova Belediye Eşbaşkanı Ramziye Yaşar’ın ilk duruşması bugün Hakkari 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşmaya SEGBİS ile katılan Yaşar’ın duruşmasına avukatları, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Sait Dede, HDP il ve ilçe eş başkanları ile ailesi katıldı.

‘İDDİALARI KABUL ETMİYORUM’

Duruşma kimlik tespiti ile başladı. “Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma” suçlaması yöneltilen Yaşar savunma yaptı.

Daha önce yargılandığı birkaç dosyadan suç yaratmak için kolluk tarafından delil yaratılmaya çalışıldığını ve dosyada kendisine yöneltilen hiçbir suçlamayı kabul etmediğini belirten Yaşar, “Aleyhime suçlamalarda bulunan şahısların hiç birisini tanımıyorum. Yöneltilen suçların işlendiği iddia edilen tarihlerde başak suçlamalar yüzünden cezaevinde bulunuyordum.  Bu yüzden iddia makamının iddia ettiği gibi bir suçlamayı kabul etmiyorum ve tahliyemi talep ediyorum” dedi.

‘YENİDEN SUÇ YARATILMAK İSTENİYOR’

Yaşar savunmasında devamla şunları söyledi: “Bana ait olan ve Kuzey Irak’ta bir örgüt elemanının üzerinden çıktığı iddia edilen belge salından 9 yıl önce Yüksekova eşraflarından olan Hacı Ahmet Öner’in evinden çıkan ve 9 yıl önce yargılandığım ve bu yüzden cezaevinde kaldığım bir belgedir. Bu konudaki ifadelerimde önceki dosyalarımda mevcuttur. Bu belgenin daha önce yargılandığım bir dosyadan alınıp iddia edildiği gibi başka bir ülkede başka birsinin cebinden çıkması mümkün değildir. Ki bu belge mahkemenin sorumluluğu altındaki bir dosyada olması gerekirken kolluğun eline nasıl geçmesi araştırılması gereken bir konudur. Belediye eşbaşkanı seçildikten sonra çok sayıda tebrik mesajı almıştım ve suçlamaların bir kısmı da bunlardan ibaretti. Bunlar suç değildir. Evinden alındığı belirtilen kitap ve flaş disk bana ait değildir. Ben Tolstoy’un savaş karşıtı bir sözünü paylaştım doğrudur ve savaşa ve ölüme karşı biri olarak bunu şimdide savunuyorum. Hendek dönemine ait HTS kayıtlarındaki telefon bana ait değildir. Ve kullandığım telefon kolluk tarafından bilinmektedir ve ben iddia edilen tarihlerde Van’da ikamet ediyordum ve HTS kayıtlarımda orada olduğunu kanıtlıyor. Belediye başkanı seçildikten sonra 10 yıl önce cezasını çektiği bir dosyadaki belgelerin yeniden karşıma çıkarılmasını kabul etmiyorum ve tahliyemi talep ediyorum.”

Yapılan savunmanın ardından tanıkların dinlenmesine geçildi.

‘YÖNELTİLEN SUÇLAMALAR BANA AİT DEĞİL’

Kocaeli 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nden SEGBİS ile katılan Sedat Karadağ ifadesindeki beyanların altındaki imzaların kendisine ait olduğunu ancak suçlamaları kabul etmediğini belirterek, “Bu ifadeler kesinlikle bana ait değiller. Ancak altındaki imzalar bana ait. Yapılan suçlamalar Hakkâri TEM Şubesi’nden dosya doldurulmuştur. Bana yeniden yargılama yapılacak ve tahliye edileceksin diyerek o kağıtlar imzalatıldı. Yöneltilen suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.

‘BANA İŞKENCEYLE KAĞIT İMZALATTILAR’

Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nden SEGBİS ile duruşmaya katılan Şirvan Şedal ise ifadesinde Remziye Yaşar’ı tanımadığını söyleyerek, “Gözaltına alındığımda 4 gün emniyette işkence gördüm. Bana zorla boş kağıtlar imzalattılar. Yapılan suçlamalar bana ait değildir ve kabul etmiyorum. Emniyete bana yapılan işkencenin izleri halen üzerimde duruyor” dedi.

‘ZORLA PARMAK BASTIRARAK İFADELERİM ALINDI’

Aynı cezaevinden Abdullah Orhan ifadesinde 16 Temmuz 2019’da verdiği ifadelerin 6 günlük gözaltı sürecinde baskı altında zorla parmak bastırıldığını belirterek, “Ben Türkçe bilmiyorum. 6 gün gözaltında kaldım ve okuma ve yazmam yoktur. Şimdi çok sayıda insan üzerinde ifade verdiğim ortaya çıkıyor. Okuma yazmam olmadığını öğrenen polisler bana baskı ve işkence ile zorla kağıtlara parmak bastırdılar. Bu ifadelerle hiç bir alakam yoktur ve adı geçenlerin hiç birisini tanımıyorum” ifadelerini kullandı.  

‘YÖNELTİLEN SUÇLAMALAR DELİLDEN YOKSUN’

Savunma yapan avukatların hepsi davanın siyasi bir dava olduğunu ve SEGBİS ile alınan ifadelerin hukuka aykırı olduğunu belirtti. Avukatlar yaptığı savunmada, “Bilindiği üzere 15 Ekim 2019 tarihinde Hakkari ve Yüksekova Belediyelerinin seçilmiş eş belediye başkanları hakkında gözaltı kararı verilmiş olup 17 Ekim 2019 tarihinde haklarında tutuklama kararı verilmiştir. 18 Ekim 2019 tarihinde ise söz konusu belediyelere kayyum atanmıştır. Bu tutuklama kararları, devletin Kürt illerindeki kayyum politikasını meşru göstermeye yönelik bir gayri hukuki tedbirden ibaretti. Bugün Hakkari 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin müvekkil, Yüksekova belediye eşbaşkanı Remziye Yaşar hakkında verdiği tahliye kararı da kayyum politikasına dikilen kılıfın işlevini tamamladığının bir örneği olarak görülmelidir. Hazırlanan dosya tamamen siyasi sayiklerle hazırlanmıştır. Çünkü müvekkilimize yöneltilen suçlamalar delillerde yoksundur. Kaldı ki yöneltilen suçlamaların birçoğu daha önceki dosyalara konu olmuş ve değişik tarihlerde müvekkilimiz bu konuda da cezaevinde yatmıştır. Tanıkların ifadeleri kolluk tarafından zorla alındığı ve gerçeği yansıtmadığı ve iddia makamının gerekli araştırmaları yapmadığı açıkça görülmektedir. Çünkü yöneltilen suçlamalar ait tarihlerde müvekkilimiz ya cezaevindedir ya da iddia edildiği gibi ilçede değil de il dışında yaşamaktaydı. Bu nedenle müvekkilimizin derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz” dedi.

Duruşmaya verilen ara ardından mahkeme heyeti Yaşar hakkında şartlı tahliye kararı verirken, duruşma da 15 Mayıs 2020 tarihine ertelendi.

TAHLİYE KARARINA İTİRAZ

Verilen tahliye kararına savcı itiraz etti. Savcılık makamının itirazını değerlendiren 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi kararında direnince savcılık makamı bir üst mahkeme olan 2’nci Ağrı Ceza Mahkemesi'ne itirazda bulundu. Mahkeme heyeti savcılığın talebini değerlendirerek Yaşar’ın tahliyesine yapılan itirazı kabul ederek Yaşar’ın tahliye kararını ret etti.

Yapılan uygulamanın hukuk dışı olduğunu belirten Yaşar’ın avukatlarından Harika Karataş yapılan itiraza karşı kendilerinin de itiraz edeceklerini belirterek, “Yapılan uygulama büyük bir talihsizliktir. Bu siyasi bir karardır ve bizler de yapılan itiraza karşı itiraz edeceğiz” dedi.

Etiketler : ,
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.