Erdoğan: Seçimi kazandığı halde oyları çalınan AK Parti

Erdoğan: Seçimi kazandığı halde oyları çalınan AK Parti

AK Partili vekillere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, önlerindeki en önemli konunun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde, AK Parti milletvekilleriyle iftar programında bir araya geldi.

‘MİLLETİMİZ REFORMLAR BEKLİYOR’

23 Haziran’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 2 Haziran’da Artvin’in Yusufeli, Denizli’nin Honaz ve Kırıkkale’nin Keskin ilçeleriyle, Adıyaman’ın Besni ilçesine bağlı Kesmetepe beldesinde seçimlerin tekrarlanacağını hatırlatan Erdoğan, “Bu seçimleri de ihmal etmemeli, her birinin üzerinde ayrı ayrı önemle durmalıyız” dedi.

Meclis gündeminin yoğun olduğunu dile getiren Erdoğan, “Gerek komisyonların gerek genel kurulun gündeminde ilgili kesimlerin sabırsızlıkla takip ettiği düzenlemeler bulunuyor. Tabii milletimiz bizden her alanda hizmetler, icraatlar, reformlar bekliyor. İnşallah bunların hepsini de birlikte hayata geçirecek, partimizin kurulduğu günden beri hep yanımızda olan milletimize vefa borcumuzu ödeyeceğiz” diye konuştu.

‘ÜZERİNDE HASSASİYETLE DURMAMIZ GEREKEN SORUNLAR VAR’

“Genel Merkez ile Meclis Grubu arasındaki ahenk ne kadar iyi olursa, yaptıkları işlerin veriminin o derece artacağını” söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:

“AK Parti bir kadro partisi olarak kurulmuş, bugüne kadar kazandığı başarılara da hep istişareyle, ekip çalışmasıyla, dayanışmayla ulaşmıştır. Milletvekilliği seçiminde yeterli başarıyı elde edemediğimiz yerlerin çoğunda belediye başkanlığı seçiminde de sıkıntılar yaşadık. Demek ki ortada üzerinde hassasiyetle durmamız gereken sorunlar var. Bunların hiçbirini de gözden kaçırıyor değiliz.”

Önlerindeki kısa vadede en önemli konunun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi olduğunu vurgulayan Erdoğan, seçimin iptal gerekçesinin seçmelere iyi şekilde anlatılmasını istedi.

Mart 2018’de yapılan kanun değişikliğiyle sandık kurulu başkanı ve bir üyenin kamu görevlisi olma şartı getirildiğini belirten Erdoğan, “24 Haziran seçimlerinde kanunun bu hükmüne aykırı bir işlem yapılıp yapılmadığını bilmiyoruz çünkü ilçe seçim kurulları sandık kurulu memur üyelerinin listelerini partilere vermiyordu. 31 Mart seçimlerinde büyükşehir seçimleri konusundaki usulsüzlükleri, eksikleri, hataları araştırırken sandık kurulu üyeleriyle ilgili yanlışı da tespit ettik, bu bizim için bir fırsat oldu” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

ÇOK CİDDİ YANLIŞLAR BELİRLEDİK: Çok ciddi yolsuzluklar yapıldı. Ayrıca oy sayım ve döküm cetvellerine ilişkin de çok ciddi yanlışlar belirledik. Mesela oy sayım ve döküm cetvellerinden 5 bin 388’i mühürsüz, 694’ü imzasız iken 214’ü tamamen boştur, 498’i de eksik doldurulmuştur. Yine bu cetvellerden 919’unda rakam belirtilmemiştir. Bin 135’inde de sayı eksikliği bulunduğu görülmüştür. Yüksek Seçim Kurulu partimizin yaptığı itiraz üzerine kanuna aykırı sandık kurulunu üyesi atanan 22 sandıktaki oy sayım ve döküm cetvellerinin kayıp olduğunu ve sisteme boş olarak işlendiğini de tespit etmiştir. Yine Yüksek Seçim Kurulu, kanuna aykırı sandık kurulu üyelerinin görev yaptığı 101 sandıktaki oy sayım döküm cetvellerinin imzasız, mühürsüz ve yazıları eksik olarak sisteme işlendiğini belirlemiştir.

BİZE GÖRE RAKAM ÇOK DAHA BÜYÜK: Böylece kanuna aykırı her iki işlemin birden gerçekleştiği toplamda 42 bin oya tekabül eden 123 sandığın ortaya çıkarıldı. Esasen bize göre rakam çok daha büyüktür ama Yüksek Seçim Kurulu’nun resmen kayıt altına aldığı rakam budur. Bu 123 sandıktaki 42 bin oyun akıbetinin tespiti mümkün olamayacağı için aradaki farkın 13 binlere düşmüş olmasını da göz önüne alan Yüksek Seçim Kurulu haklı olarak seçimin yenilenmesi kararını vermiştir. Görüldüğü gibi Yüksek Seçim Kurulu’nun kararı sadece sandık kurulu üyelerinin usulüne uygun atanmamış olmasına dayanmıyor. Kurul kararını verirken hem bu durumu hem de oy sayım döküm cetvellerindeki usulsüzlükleri gözeterek her ikisinin birden çakıştığı sandıkları dikkate almıştır.

İTİRAZLARIMIZIN REDDEDİLMESİNİ SAYGIYLA KARŞILADIK: Her iki belediye başkanlığını da (Maltepe ve Büyükçekmece) CHP kazanmış olmasına rağmen biz bu kararı saygıyla karşıladık. Kars’ı reddetmiştir, Iğdır’ı reddetmiştir. Buna karşı böyle her taraf ayağa kaldırılmış mıdır? Hayır. Seçimin yenilenmesi kararını itibarsızlaştırmak isteyenler ısrarla şunu söylüyor, ‘aynı zarfa 4 farklı oy konduğu halde nasıl olur da sadece büyükşehir seçimleri yenilenir.’ Aslında Yüksek Seçim Kurulu bunun da cevabını veriyor ama sadece dinlemek isteyenler duyuyor. Sandık kurulu üyeleri ve oy sayım döküm cetvelindeki hataların birlikte yaşandığı 123 sandık, İstanbul’un 26 ayrı ilçesine aittir. Bu sandıklardaki sorunlu oyların ilçe belediye başkanlığına dağılımına bakıldığında büyükşehirde olduğu gibi seçim sonucunu değiştirecek bir tablo ortaya çıkmıyor. Bir başka ifadeyle 26 ilçenin her birinde ilçe belediye başkanlığında sonucu değiştirmeyen oylar büyükşehirde toplandığında seçimin neticesini tersine çevirebiliyor.

‘ŞERİATIN KESTİĞİ PARMAK ACIMAZ’ DİYEREK SONUCUNA TESLİM OLURUZ: Benzer bir yolu takip ettiğimiz Büyükçekmece’de mücadelemiz ise olumsuz sonuçlandı. Böyle oldu diye tüm Türkiye’yi, tüm dünyayı ayağa mı kaldıracağız? Büyükşehir’de seçimin yenilenmesini gerektirecek delillere ulaşan Yüksek Seçim Kurulu, Büyükçekmece’de böyle bir sonuç çıkartamamıştır. Hukuka saygının gereği olarak, bu kararı gerekirse eleştiririz ama ‘Şeriatın kestiği parmak acımaz’ diyerek sonucuna teslim oluruz.

KARŞI TARAF EN ÇOK BUNUN ÜZERİNE GİDİYOR: Bir zarfa konulan dört oydan biri ile ilgili seçim yenilenmesi kararının nasıl ve ne için verildiğini izah etmeden onun devamını getiremeyiz. Nitekim karşı taraf da en çok bunun üzerine gidiyor. İlçeler bazında tek tek anlam taşımayan, sonuca etki etmeyen oyların Büyükşehir toplamında nasıl bir etkiye sahip olduğunu ısrarla milletimizin gözünden kaçırmaya çalışıyorlar. Hakikatlerin er veya geç ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır. İstanbul seçimleriyle ilgili hakikatler işte şimdi ortaya çıkmıştır. Yeter ki biz bunu milletimize en doğru şekilde anlatabilelim. Unutmayınız, en etkili anlatma yöntemi de yüz yüze yapılandır.

AK PARTİ’Yİ HEVESLERİNİN ARACI GÖRENLERİN BURADA YERİ YOK: Sandıklara sahip çıkma konusundaki en küçük bir zafiyetin nasıl sonuçlara yol açacağı görüldü. Aynı şekilde seçim çalışmalarında sergilenen dağınıklığın, yapılan yanlışların, bencilliklerin, tembelliklerin, içe dönük mücadele anlayışının bizi nerelere getirdiğini de hep birlikte gördük. Açık konuşuyorum, AK Parti’yi milletin partisi değil de kendi heva ve heveslerinin aracı gibi görenlerin bu çatı altında yeri yoktur. Gerek 24 Haziran’daki milletvekilli gerek 31 Mart’taki belediye başkanlığı seçimleri bu bakımdan bize çok kıymetli dersler vermiş, çok önemli fotoğraflar göstermiştir. Türk milletinin tarihinin en kritik mücadelelerinden birini verdiği dönemde, partimizi zayıf düşürme pahasına kendi ajandalarını öne çıkaranlara izin vermeyeceğiz.

KİMSENİN HATIRI İÇİN BÖYLE BİR VEBALİN ALTINA GİREMEYİZ: Unutmayın, şu anda herkes 31 Mart’ı izlediği gibi şimdi de 23 Haziran’ı takip ediyor, dünyada, ‘Acaba Türkiye’de ne olacak, İstanbul’da ne olacak?’ Kendi ailemiz, arkadaşlarımız, dostlarımız dahil hiç kimsenin hatırı için böyle bir vebalin altına giremeyiz. Aksi takdirde bunun hesabını Allah da sorar, millet de sorar, ümmet de sorar.

NİÇİN İSTANBUL SEÇİMİYLE BU KADAR İLGİLENİYORLAR?: Türkiye’de hiçbir seçimin sıradan seçim olmadığını, tüm dünyanın gözünün üzerimizde olduğunu fark etmeyen herhalde yoktur. Bir belediye başkanlığı seçimi için Avrupa’sından Amerika’sına herkes seferber olursa bunun arkasında başka şeyler aramak herhalde hakkımızdır. Niçin Avrupa, niçin Amerika İstanbul seçimiyle bu kadar ilgileniyor da Amerika’da 3 milyon az oy almasına rağmen Trump’ın seçilmesiyle ilgilenmiyor? Veya Avustralya’da 2 yıl sonra cumhurbaşkanlığı seçimi iptal ediliyor da ne için bununla ilgilenmiyorlar?

ÇELME TAKMAK İÇİN SALDIRIYORLAR: Seçimi kazandığı halde oyları çalınan AK Parti. Burada cevap çok basit, oyları çaldılar. Bir tarafta oy çalanlar var, diğer tarafta milli iradeye sahip çıkanlar var. İşte şimdi bu mücadeleyi bu seçimde böyle vereceğiz. Bir tarafta oy çalanlar var, bir tarafta milli iradeye sahip çıkanlar var. Bunu şimdi gerçekleştireceğiz. Üstelik bu çevrelerin hiçbiri gerçekte ne olduğunu merak bile etmiyor. Sadece bize çelme takmak için fırsat bulmuş olmanın hırsıyla saldırıyor.

İSTANBUL’DAKİ KARARGAHLA ÇALIŞMA YÜRÜTMENİZ FAYDALI OLUR: Kazanırsak İstanbul’a ve onun en önemli temsilcisi olduğu kadim medeniyetimize en güzel hizmetleri yapmanın gayreti içinde olacağız. Kaybedersek 2023’e kadar olan dönemi ülkemize ve şehirlerimize en güzel hizmetleri kazandırarak bir sonraki seçimde yeniden milletimizin gönlüne daha güçlü şekilde girmenin mücadelesini vereceğiz. Bunun için seçim tarihine kadar geçecek her günü dolu dolu değerlendireceğiz. Sizlerden, Meclis çalışmalarına ara verene kadar genel kurul günleri Ankara’da, diğer günler İstanbul’da çalışmalarınızı yürütmenizi istiyorum. Burada özellikle İstanbul’daki karargahla irtibat halinde bunu yürütmenizin faydasını ifade etmek istiyorum çünkü tüm milletvekili arkadaşlarımın İstanbul’da karşılıkları var. İstanbul, 81 vilayetimizin temsilcisinin olduğu bir şehir. Hele hele ilk 22 sıra yoğun nüfusları olan bir demografik yapıdır. 22 vilayet bayağı yüksek.

BU SEÇİMDE MEMLEKET YOK: Bayram tatiliyle birlikte tamamen İstanbul’a yoğunlaşacaksınız. Memleket değil, İstanbul. Memleketine gitmek isteyenlere de hayır, bu seçimde memleket yok. Bayramı burada kutlayacağız.

Etiketler : ,
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.