Erdoğan: Fırat'ın doğusunu birkaç haftaya öyle ya da böyle çözeceğiz

Eskişehir’de konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fırat’ın doğusunda bir kaç hafta içerisinde ‘öyle ya da böyle’ çözüm yoluna girileceğini söyledi. Erdoğan konuşmasında perşembe günü faizlerin düşeceğini söyleyerek, “Cumartesi Anneleri’ne giden sanatçılar neden Diyarbakır’da HDP önündeki annelere gitmiyor?” şeklinde konuştu.

Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

17 İFTİHAR YILI: Bazı yerlerde hedeflerimizin gerisinde kalmışsak, bir çok belediyeyi kaybetmişsek bunun sebebini millete değil yine kendimize faturasını keseceğiz. Demek bir yerde yanlışımız, eksiklerimiz var. Bunları gidermemiz lazım. Tüm teşkilatlarımız üyelere varana kadar tüm mensuplarımızla muhasebeyi bu şekilde yapmalıyız. Bizi daha büyük başarılara ulaştıracak olan milletimizle daha sıkı kucaklaşmamızdır. Milletimize daha büyük hizmetler vermeliyiz. Ülkemizi her alanda en iyi şekilde yönetmeliyiz. Ülkemizin AK Parti iktidarları döneminde geçen son 17 yılı her alanda başarılara imza attığımız iftihar yıllarıdır. Bize düşen son zamanlarda önümüze çıkan engeller sebebiyle yaşadığımız sıkıntıları süratle çözmek ve başarı çıtamızı daha yukarıya taşımaktır.

GELİR GELMEZ İŞTEN ÇIKARDILAR: İstanbul başta olmak üzere çeşitli belediyelerden işten çıkarılan insanların feryatlarını duyuyoruz. Tam tersi bir durum olsa AK Partili belediyelerde bu tür işten çıkartmalar olsa gök kubbeyi başımıza yıkmaya çalışacak olanlara bakıyoruz en küçük bir ses seda yok. Bu iki yüzlülüğü gösteriyor. Samimi değiller. Bizim belediyelerimizde böyle bir şey olmadı. Bunlar gelir gelmez işçileri iş yerlerinden çıkarmaya başladılar.

ANALARI YALNIZ BIRAKIYORLAR: Analar evlatlarını bölücü örgütün elinden kurtarmak için destansı bir mücadele veriyor. Kadın hakları, çocuk hakları, insan hakları diyerek ortalığı ayağa kaldıranlardan en küçük bir ses seda duydunuz mu? Sanatçılar bu hanım kardeşlerimizin yanına uğradılar mı? Herhangi bir açıklamaları yok üstelik de dalga geçiyorlar. Bu iki yüzlüler evlatlarının peşindeki anaları yalnız bırakıyor diye biz de geri duracak değiliz.

BİZ AK PARTİYİZ, FARKIMIZ BU: Ormanlar yakıldı, PKK ormanları biz yaktık diye açıklamalarda bulundu. Taksimde 12 tane ağacın yeri değiştirildi diye kıyamet koparanlar bu kadar orman yakılırken bunların sesi çıkıyor mu? Hani çevre dostu bir parti var ya bu partiden bir ses var mı? Buradan teşkilatlarımıza çağrıda bulunuyorum. Tüm gücümüzle bizler bu iki yüzlüleri milletimize anlatmamız lazım. Kimin çevre dostu olduğunu milletimize anlatmamız lazım. HDP’nin nasıl bir parti olduğunu anlatmamız lazım. Terör örgütü olarak bu insanları çocukları dağa kaçıranları, öğretmenlerimizi kaçıranları anlatmamız lazım. İşçilerimizin de analarımızın da yanlarında olacağız. Muhalefet belediyelerinin bıraktığı boşlukları biz kapatacağız mağduriyete imkan vermeyeceğiz. Seçim sonuçlarının milletimize fatura edilmesine göz yummayacağız. Ekmeklerinden edilen işçilerimizin mücadelelerine her türlü desteği vereceğiz. Çünkü biz böyle bir davanın, böyle bir kültürün temsilcisi olan AK Parti’yiz farkımız budur.

KRİTİK ANLAR VAR: Türkiye’nin önünde kritik alanlar var. Biz Türkiye’yi 17 yılda bölgesinin en güçlü ülkesi haline getirirken nice sıkıntılar aştık. Enflasyon düşüyor, faizler iniyor daha da inecek. Perşembe günü para piyasası kurulu toplanıyor. Ben inanıyorum ki daha da düşecek. Faiz düştükçe enflasyon da düşecektir bunu göreceksiniz. Kur istikrarı sağlandı. İstihdam artıyor, ihracatımız rekorlar kırıyor. 170 milyar doları zorluyoruz. Ekonomimizin en büyük zaafı olarak gösterilen cari açığımız tarihimizde hiç olmadığı kadar iyi bir seviyeye geldi. Piyasalarda gözle görülür bir toparlanma başladı.

30 BİN TIR SİLAH VERİLDİ: Güvenlik tehditleriyle Türkiye’yi tecrit etme girişimlerinin tamamını boşa çıkardık. Suriye’deki tuzağı bozduk. Şimdi gündemimizde Fırat’ın doğusu var. Onu da bir kaç haftaya kadar öyle veya böyle çözüm yoluna koymuş olacağız. 21-22’sinden sonra ABD’deyiz. BM Genel Kurulu var. Büyük ihtimalle Sayın Trump’la orada bir yüz yüze görüşmemiz olacak. Fırat’ın doğusunda ne gibi adımlar atacağımızı konuşacağız. Uygulama ile söylenenler birbirini tutmuyor. Bunu çözmemiz lazım. Suriye’nin kuzeyinde terör örgütlerine eğitim veriliyorsa bizim bunu kabul etmemiz mümkün değil. 30 bin tırı aşkın silah verildi bu bölgeye. Bunlar buraya niye geldi? Kiminle savaşacak bunlar. Savaşacakları tek ülke var Türkiye. Biz bunlara eyvallah eder miyiz, sessiz kalabilir miyiz? Bize verilen sözler var. Verilen sözlerin ne denli yerine getirildiğini göreceğiz.

SAFLARIMIZDA GEDİK AÇILMASIN: İdlib’de sorunlar yaşanıyor. İdlib’de yaşanan sorunları tek başımıza yüklenmeyeceğimizi Avrupa ve Dünya’ya açıkça ilan ettik. Dedik ki ya bu yükü paylaşacaksınız, paylaşmamanız halinde kapıları açarız. Şu ana kadar 40 milyar dolar gibi bir rakamı harcadık, AB’den AFAD’a gelen destek 3 milyar euro. Türkiye 4 milyon mültecinin yükünü nasıl katlanacak. Kusura bakmasınlar burada oldu oldu, olmadı kapıları açmaktan başka çare yok. Hep biz mi düşüneceğiz biraz da onlar düşünsün. Suriyelilerden 350 binini bizim güvenli bölge hale getirdiğimiz yerlere yerleştirdik. Gelin bunları beraber yapalım dedik. İş buraya gelince ses yok. Biz bu adımı atmaya mecburuz. Güvenli bölge çalışmamızı tamamladığımızda en az 1 milyon insanı orada iskan etmeyi sağlayacağız. AK Parti’ye yönelik siyaset mühendisliği oyunlarına karşı uyanık olalım, asla saflarımızda gedik açılmasına izin vermeyelim.