Down sendromlu, otistik bireyler Meclis gündeminde

Meclis’in 27’nci Yasama Döneminin ilk araştırma komisyonu down sendromlu, otistik ve diğer gelişim bozukluklarına sahip bireylerin sorunlarını tespit edip çözüm yolları aramak için kuruldu. Meclis’te grubu bulunan 5 siyasi partinin oyuyla kurulan araştırma komisyonu 12 kişiden oluşacak ve 3 ay çalışacak.

Meclis’te grubu bulunan tüm siyasi partilerin desteklediği önergenin görüşmelerinde çocukları engelli, otistik olan anne ve baba vekillerin konuşması Meclis’te duygusal anlar yaşanmasına yol açtı.

‘OTİSTİK DÜNYALAR GÜZELİ TUĞÇE’NİN BABASIYIM’

CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık grubu adına yaptığı konuşmada otizmle ilgili geniş bir bilgilendirme yaptıktan sonra, “Değerli milletvekilleri, ben bunları nereden biliyorum? Çünkü ben bunları yaşayanım çünkü ben otizm tanısı almış dünyalar güzel Tuğçe’nin babasıyım. Burada bir baba olarak konuşuyorum” dedi.

Otistik çocuklarla ilgili eğitim sorunlarına dikkat çeken Arık, “Türkiye’de 1,5 milyon otizmli birey ve bu durumdan etkilenen 4.5 milyon aile ferdi var. Toplam nüfus içerisinde 0-18 yaş grubunda yaklaşık 352 bin otizmli çocuğumuz var. Bu 352 bin otizmli çocuktan eğitime ulaşabilen sadece ve sadece 26.500, o da haftada iki saat. Bu çocuklarımızın tek ilacı eğitimdir. Bu çocuklarımıza yapacağımız her türlü yatırım, sağlıklı ve mutlu çocuklar ve aileler olarak bize geri dönecektir. Bu çocukları topluma kazandırmak bizim boynumuzun borcudur” diye konuştu.

‘ENGELLİ ÇOCUK ANNESİ OLARAK TEŞEKKÜR EDİYORUM’

AK Parti grubu adına konuşan Hülya Nergis de konuşmasının sonunda engelli bir çocuk annesi olduğunu söyledi: “Genel Kurulumuzun gösterdiği hassasiyetten dolayı ve böyle bir konunun gündemimize gelmiş olmasından dolayı çok teşekkür ediyorum” dedi.

‘DAMDAN DÜŞEN BİR ANNEYİM’

AK Parti Bursa Milletvekili Vidan Yılmaz Gürel de konuşmasında 3 çocuk annesi olduğunu, bir çocuğu havale geçirdikten sonra yaşadıklarını anlattı. Gürel, “Hamdüsenalar olsun kızım, Berra’m yaşıyor. Ne var ki diğer kardeşleri büyüdüler, kendi ihtiyaçlarını karşılıyorlar, hâlen gülüp oynuyorlar, koşturuyorlar ama Berra’m artık benden en sevdiği ev köftesi ve kızartmayı isteyemiyor, altı yıldır tadını unuttu, yarım kalan bale kursunu bırakın ayakları üzerinde duramıyor, yatıyor” derken gözyaşlarını tutamadı.

Gürel’in duygulanması üzerine milletvekilleri alkışlarla destek verdi. Özür dileyerek sözlerine devam eden Gürel şunları söyledi:

“Sayın vekiller, ben adı ne olursa olsun nörolojik hastalıklardan ötürü özel birey olarak adlandıran ve özel eğitim gerektiren evlatlarımızın anneleriyle aynı kaderi yaşayan yani damdan düşen bir anneyim. Çünkü ister otizm, ister down sendromu, ister havale sekeli, ismi ne olursa olsun diğerlerinden hatta kendi kardeşlerinden farklı. Temennim odur ki bu farkı toplum olarak el birliğiyle kapatalım. Onlar bizim bebek kalan evlatlarımız, huzurumuz, şükrümüz. Amenna deyip kabullenen ama mücadelesi hiç bitmeyen bizleriz. Bu manada, aynen Sayın Çetin Arık’ın bahsettiği mücadelesini ve başarısını tebrik ediyorum. Gelin otizmli, down sendromlu, lösemili tüm çocuklarımızla kırmızıya beyaz, bulutlara sarı, ağaçlara turuncu demesini öğrenelim, onlarla mutlu olalım. Şahsım onları temsil eden değil, onlardan biriyim. Kendi çocuğumla alakalı geç kalmış olduk. Teşhis konulamadı, uzun süre tedavi başlanılamadı ve hep geç kaldık. Takdiriilahi ama birisi için dahi yapılacak bir şeyler olabilir.” (DUVAR)