Dink davası avukatı can güvenliği endişesi yaşıyor

Dink davası avukatı can güvenliği endişesi yaşıyor

Avukat Erdal Doğan şüpheli bir dava başvurusunu 3 yıl sonra tekrar aldığını, ofisine gelen kişilerin internetten aldıkları fotoğrafı ile kendisini sorduklarını açıkladı. Doğan Hrant Dink ve Zirve Yayınevi Katliamı davalarının avukatıydı.

Hrant Dink suikasti ve Zirve Yayınevi katliamı gibi davalarda görev yapan Avukat Erdal Doğan, can güvenliğinin tehdit altında olduğunu açıkladı.

3 yıl önce kendisine gelen ve şüphelendiği bir dava ile ilgili yeni bir başvuru daha yapıldığını ve ofisine gelen iki kişinin internetteki fotoğrafını göstererek kendisini sorduğunu açıklayan Doğan yaşananları Evrensel gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat’a anlattı.

Polat bugün yayınlanan, ‘Avukat Erdal Doğan can güvenliği endişesi yaşıyor’ başlıklı yazısında Doğan’ın yaşadıklarını şöyle aktardı:

Avukat Erdal Doğan, 2 Ocak 2019 günü Twitter hesabından, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Emniyet Genel Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı, İstanbul Valiliği ve İstanbul Barosunu etiketleyerek, can güvenliğine dair duyduğu endişeyi paylaştı. 6 yılı aşkın süredir ölüm tehditleri ile karşılaştığını ifade eden Doğan, yaşadığı yeni endişenin kaynağı olarak, iki adamın sırtları dönük olarak gözüktüğü fotoğraf karelerini paylaştı.

20 yıldır insan hakları davalarına bakan, bu konuda dersler veren Erdal Doğan ile Hrant Dink davasının avukatlığını yaptığı dönemde tanışmıştık. Ardından, yine onun avukatlığını yaptığı Zirve Yayınevi davasının, 1 Nisan 2015’de görülen 103. duruşmasına birlikte gittik ve birlikte döndük. O tarih itibariyle 8 yıldır süren davada, tek tutuklu sanık, kendisine ve mahkeme heyetine yönelik tehditleri nedeniyle tutuklu olan Varol Bülent Aral’dı.

O davaya birlikte gidip gelirken, Erdal’ın aldığı tehditler nedeniyle yaşadığı tedirginliği de hatırlıyorum. O dönem, önlem almaya çalışmak dışında bu konuyu pek duyurmak niyetinde değildi.

Twitter’da yaptığı son paylaşım ise, bu tedirginliğin artık onun hayatını zorladığının bir işaretiydi. Aradım ve sonrasında konuştuk. Belli bir süredir zaten, İstanbul Emniyeti Koruma Şube Müdürlüğü tarafından isteğe bağlı olarak kendisine koruma veriliyordu ve o da bir yandan gündelik hayatını sürdürmeye çalışırken, bir yandan da bir avukat olarak mesleğine devam ediyordu.

Ancak, üst üste gelen iki gelişme tedirginliği artırmıştı. Üç yıl önce, kendisinden randevu almadan bürosuna gelen ve Kastamonu Ermenilerinden olduğunu söyleyen bir kişi, “Ağabeyimin eşinden boşanma davasına sizin bakmanızı istiyoruz.” demişti. Erdal Doğan, İstanbul’un kendi bürosuna uzak bir ilçesinden gelen bu kişiye, “Orada bir sürü başka avukat var, neden özellikle benim bakmamı istiyorsunuz?” deyince de şu yanıtı almıştı: “Sizin Ermeni davalarına baktığınızı biliyoruz, onun için sizi tutmak istiyoruz.” Erdal, kuşkulu bulduğu için, bu davayı almamıştı.

Ve 3 yıl sonra, 2 Ocak 2019 günü kendisini telefon ile arayan bir kişi, 3 yıl önce kendisiyle, boşanma davası hakkında konuşulduğunu hatırlatarak, “Bize dava için bir fiyat söyle” diye ısrar etti. Yine, 3 yıl önceki gerekçelerle.

24 Aralık 2018 günü de, 1.75 boylarında 2 kişi, bürosunun bulunduğu hanın zemin katında bulunan danışmadaki görevlilere, internetten kendisinin fotoğraflarını göstererek teyit ettirmiş, sonra bürosuna çıkmak istemiş ve “Yarın gelir mi?” “Sekreteri var mı?” diye sormuştu. Olumsuz cevap alan bu kişiler, 5 dakika sonra tekrar gelip “Erdal Doğan, bugün gelir mi?” diye yeniden sormuştu. Erdal, bu olayı 29 Aralık 2018 günü, İstanbul Emniyeti Koruma Şube Müdürlüğüne bildirdi ve koruma istedi.

Bu iki olayın kesişmesi endişesini artırdı. Bunların üzerine, bir de daha önce kendisine tehditler yöneltilen ve şikayetçi olduğu halde kaynağı bulunamadığı belirtilmiş olan, takma adla açılmış bir Twitter hesabı yeniden aktif hale gelmişti.

Belki tüm bunlar rastlantısal olarak da kesişmiş olabilir. Ama daha öncesinde almış olduğu çeşitli tehditler, içinden geçtiğimiz dönemin iklimiyle de birleşince Erdal Doğan’ın bu tedirginliği yaşaması son derece anlaşılabilir bir hale geliyor.

Sesinin duyulması ve gerekli önlemlerin alınması da hayati bir sorumluluk içeriyor. (Kaynak)

Avukat Erdal Doğan’ın Twitter paylaşımı:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.