‘Dilinden kopuk insan eziklik psikolojisinden sıyrılamaz’

‘Dilinden kopuk insan eziklik psikolojisinden sıyrılamaz’

Kürtçe dil eğitmeni Abdurrahman Bakır, dilini bilmeyen bir insanın eziklik psikolojisinden kurtulmayacağını belirtirken, eğitimci İbrahim Halil Taş da, hükümetin “farklılıklarımız zenginliğimiz” sözlerinin koca bir yalandan ibaret olduğunu söyledi.

Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) 1999 yılında ilan ettiği 21 Şubat Dünya Anadil Günü, her yıl birçok ülkede farklı etkinliklerle kutlanırken, yok edilen ve tehlike altındaki dillere dikkat çekiliyor. Kürtçeye dönük çalışmalar yürüten Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED-DER) kısıtlı imkanlarla Kürtçe eğitim kursları veriyor.

‘KİRMANCKÎ TEHLİKE ALTINDA’

MED-DER Eşbaşkanı Mine Karakaş, Kürtçe üzerinde artarak devam eden "asimilasyon politikalarına" karşı amaçlarının Kürt dilinin geliştirilmesi olduğunu ve bu kapsamda Dünya Anadil Günü münasebetiyle farkındalık yaratmak için etkinliklerinin olacağını söyledi. UNESCO’nun daha önce Kürtçenin Kırmanckî (Zazaca) lehçesini “Tehlike Altındaki Diller Atlası”na almasını hatırlatan Karakaş, Kirmanckî için özel çalışmalarının olduğunu aktardı. En büyük gayelerinin Kürtçenin günlük yaşamda hakim olması olduğunun altını çizen Karakaş, dili tehlike sınırından uzaklaştırmak için mesailerine yoğun bir şekilde devam edeceklerini belirtti.

‘EZİKLİK PSİKOLOJİSİNDEN KURTULAMAZ’

OHAL kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname’yle (KHK) kapatılan Kürt Dili Araştırma Derneği (Kürdi-Der) döneminde yaptıkları çalışmalarının toplum nezdinde olumlu karşılandığını ve gözle görülür bir şekilde dilde gelişme kat etiklerini vurgulayan Kürtçe dil eğitmeni Abdurrahman Bakır, Kurdî Der’in kapatılması ardından dil çalışmalarını sürdürdüklerini ifade etti. İktidarın bölgede yaptığı işlerin başında toplumun salt ekonomik kaygılarla düşünmesini sağlama ve bunun ipini eline alarak istediği gibi şekil verme projesi olduğuna dikkat çeken Bakır, “Dilsiz, sanatsız, edebiyatsız bir toplum vasata bile ulaşamaz. Bir insanını karakterini oluşturan unsurların başında anadilidir. Anadilinden kopuk bir insan yarım bir insandır. Anlamaz, dünyayı okuyup anlamlandıramaz, fikri zayıf olur. Eziklik psikolojisinden hiçbir zaman sıyrılamaz. Bunca yıl yaşadım bunu tecrübe ettim” diye belirtti. 

‘DEVLETE UMUT BAĞLAMAK ABESTİR’

KHK’yle kapatılan Ehmedê Xanî Derneği Yönetim Kurulu Üyesi, aynı zamanda MED-DER’de Kürtçe eğitmeni de olan İbrahim Halil Taş ise, Ehmedê Xanî Derneği yerine “Abdul Ğaffar” adlı Kur’an Kursu açıldığını söyledi. Dilin toplum için önemini anlatan Taş, dillerinin akıbetinden kaygı duyan Kürtlerin şikayet ve feryatlarının bir kıymeti olmadığı neler yapılabilir üzerinde kafa yormaları gerektiğini belirtti. Devletin Kürtçeye dönük yok etme politikasını değiştirmesini bekleme lükslerinin olmadığını kaydeden Taş, “Devletin tavrı çok net. Olumlu diyebileceğin tek bir nokta yoktur. Düşmanca yaklaşıyor. Bu devlete umut bağlamak abestir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim sisteminde okul öncesi eğitim bahanesiyle kreşleri zorunlu tutması, Kürt çocuğunun dilini öğrenmeden bunu engellemek amacı taşıyor” dedi.

‘ZENGİLİMİZ DİLLERİMİZİN FARKLILIĞINDANDIR’

Demokratik devletlerde her dile önem verildiği, dilin yaşaması için özel politikalar üretildiğini dile getiren Taş, şunları söyledi: “Türkiye’ye baktığımızda bunun tam tersini görmekteyiz. Bir etnik kimliği diğerinden ayırt eden şey anadilindeki farklılıktır. Kürt kimliğinin kabulü, tanınması ve buna saygı gösterilmesi, öncelikle Kürtçenin kabulünden, tanınmasından, Kürtçeye saygı gösterilmesinden ve önünün açılmasından geçer. Bundan dolayı ‘farklılıklarımız zenginliğimiz’ sözleri koskoca bir yalandan ibarettir. Farklılığımız şayet ülkeyi zenginleştiriyorsa, dilimizin farklı olması sayesindedir.”   

Etiketler : , ,
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.