Dersim baraj ablukası altında!

Dersim baraj ablukası altında!

Dersim'de, Keban Barajı ile Dersim-Elazığ il sınırlarının tamamı ayrılırken, Dersim'in Nazımiye ile Elazığ'ın Karakoçan ilçeleri ve Bingöl arasında sınır hattı oluşturan Peri Vadisi'nde kurulan barajlarla bu iki kentle bağlantılar da kopma noktasına geldi

DERSİM - Enerji ihtiyacını karşılama gerekçesi ile Türkiye'nin birçok yerinde kurulan barajlar ve HES'ler, kuruldukları yerlerde doğayı, tarihi ve doğal güzellikleri tamamen tahrip ederken, Türkiye'de güvenlik politikaları temelinde kurulan barajlar, yaşam alanlarını yok etmeye devam ediyor. Türkiye'de yapılan barajların etrafında kurulan kalekol ve karakollarla birlikte, bölgede yaşayan yurttaşlar adeta açık cezaevi hayatı yaşıyor. 

Barajlarla kent kuşatmaya alındı

Osmanlı döneminden bu yana "insansızlaştırma" politikaları nedeniyle her türlü katliam, baskı ve zorunlu göç uygulamalarının yaşandığı Dersim'de, bu politikaların devamı olarak kentin dört tarafında barajlar ve HES'ler yapılıyor. İl sınırları içerisinde yapılması planlanan 27 baraj ve HES projesinin yapılmasının gündemde olduğu kentte, şu anda faaliyet gösteren 7 HES'in ve baraj, kentin doğal güzellikleri ve endemik canlı türlerini yok ediyor. Su altında bırakılan yerleşim yerleri ve tarım alanları ise insanları zorunlu göçe zorluyor.

d1-029.jpg

Yapımı 1970'li yıllarda tamamlanan Keban Barajı ile Dersim-Elazığ sınırının neredeyse tamamı ayrılırken, Dersim'in Nazımiye ile Elazığ'ın Karakoçan ilçeleri ve Bingöl arasında sınır hattı oluşturan Peri Vadisi'nde kurulan Pembelik, Seyrantepe ve Tatar barajları ile bu 2 kent arasındaki bağlantılar da kopma aşamasına geldi.Yine Dersim-Bingöl ve Dersim-Erzincan il sınırlarını oluşturan Munzur, Pülümür ve Mercan Vadileri'nde inşa edilen Dinar, Mercan, Çemişgezek ve Uzunçayır barajları ile Dersim'in bu kentlerle olan bağlantı noktaları koparıldı. HES'ler ve barajlarla Dersim ablukaya alınırken, Mazgirt Köprüsü'nde inşa edilen Uzunçayır Barajı'nın suları kent merkezinden akan Munzur'a kadar ulaşmış durumda.

'Türkiye'deki barajlarda güvenlik politikaları göz önünde tutuluyor'

Proje aşamasında bulunan baraj ve HES'lerin birçoğuyla ilgili mahkemenin durdurma kararlarının bulunduğunun altını çizen Munzur Doğal Yaşamı Koruma Derneği Başkanı Haydar Çetinkaya, bu barajların yapılma tehlikelerinin halen devam ettiğini söyledi. Türkiye'de yapılan barajlarda, enerji üretiminden çok "Güvenlik" politikalarının göz önünde tutulduğunu belirten Çetinkaya, "Dersim'e yukarıdan bakıldığı zaman barajlarla ne şekilde ablukaya alındığı görülecektir. Ülkede savaşın bittiği ve barışın hakim olduğu günler gelecektir. Fakat bu barajların yarattığı tahribatlar hiç bir zaman düzeltilemeyecektir. Barajların güvenlik amacıyla yapılmadığı belirtiliyor. Ama Türkiye dışında hiç bir yerde bir baraj etrafında 4-5 kalekol bulunmuyor" dedi.

d2-026.jpg

'Baraj projeleri hukuktan daha hızlı ilerliyor'

Mahkeme kararlarına rağmen Dersim'de barajların inşasına devam edildiğine dikkat çeken Çetinkaya, "Bu barajlara karşı açılan mahkemeler, bilerek uzatılıyor. Ancak baraj yapımı tamamlandıktan sonra mahkeme sonuçlanabiliyor. Bundan sonra da mahkeme kararına rağmen tamamlanan baraj için yapılacak bir şey kalmıyor. Maalesef projeler hukuktan daha hızlı ilerliyor. Bu durumda saf hukuksal mücadelenin yetmediğini görüyoruz. Tüm duyarlı insanların bu barajlara karşı etkin mücadele etmesi gerekiyor" dedi.

NURİ AKMAN / DİHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.