Cizre’ye öz ve özgür yönetim

Cizre’ye öz ve özgür yönetim

Ne vakit ki Kürtler baskılanmaya çalışılıyor, kadınıyla genciyle ilk sokağa dökülen, Ahmede Xani’nin, Mem ve Zîn’in şehri Cizre’dir…

BDP Eşbaşkan adayları Leyla İmret ve Kadir Kunur’un mahalle mahalle gezerek, halkla bir aradalığını uzaktan seyrederken, her sokakta halkla birlikte halay çeken, halay başı bir belediye başkan adayı görüyorum. Leyla İmret şimdiden gönüllere girmiş görünüyor.

Kadir Kunur’la ise 90’lı yıllarda aynı aileden verilen 9 şehidin taziyesinde bir araya geliyoruz. Şehit ailelerin ellerinden öpüp, hayır dualarını alıyorlar yol arkadaşı Leyla İmret le birlikte.

Cizre’nin gençlerine kendilerini sevdirirlerse, dünya karşılarında dursa her şeyi başaracaklarına inanan iki genç belediye başkan adayı ile Cizre’yi neler bekliyor, özgür yarınlara ne kaldı? Bunları konuştuk…

Cizreliler sizi tanıyordur, tanımayanlara ve bize kendinizi tanıtır mısınız?

Leyla İmret: 1987 yılında Cizre'de doğdum. 6 yaşına kadar Cudi Mahallesi'nde büyüdüm. Sonrasında zorunlu göçle Mersin'e, ardından 8 yaşındayken Almanya'nın Bremen kentine göç ettik. Eğitimimi orada aldım. Çocuk Gelişimi okudum. İlk kez geçtiğimiz sene geldim Cizre'ye ve ailemi Mersin'de değil, Cizre'de yaşamaya ikna ettim. Babam Abdulvahap İmret, Kürt özgürlük mücadelesine baş koymuş bir insandı. Bu uğurda yaşadı, bize de bunu öğretti ancak ben çok küçükken, annem kardeşime hamileyken 1991 yılında şehit düştü. Bize de bu mücadeleye sadık olmamız gerektiğini hep hissettirdi onu kaybedişimiz. Yıllar sonra dönüp dolaşıp Cizre'ye, babamın ve tıpkı babam gibi şehit düşen dayılarımın bayrağını devralmaya geldim.

Kadir Kunur: Silopi’de doğdum büyüdüm. Ailem de oralıdır. Evliyim, 6 çocuğum var. Kürt mücadele tarihinde Botan’ın ayrı ve özel bir yeri vardır. Kirli savaşın hüküm sürdüğü o yıllarda biz de çocuktuk. Her zaman sorgulayarak büyüdük. Bir halk vardı ve o halkın yok edilmeye çalışılan bir kimliği vardı. Özellikle 90’lı yıllarda bizim çocukluk yıllarımızda bunların tanığı olarak, yurtseverliğimizi kazandık. Silopi’de belediye başkan yardımcılığında bulundum ve KCK operasyonları ile tutuklanarak bir süre cezaevinde kaldık. Şimdi dışarıdayız ve yine görevimizin başındayız.

Bu dönem ilk kez eşbaşkanlık sistemi uygulanacak. Siz de Cizre’yi birlikte yöneteceksiniz. Ne düşünüyorsunuz bu yeni sistem neler getirecek Cizre’ye?

Leyla İmret: Bir kere kadın belediye başkanı Cizre tarihinde bir ilk olacak. İnşallah! En büyük proje bunun ta kendisidir. Feodal yapıları ve erk zihniyeti kırmanın en önemli yolu budur. Kadınların daha özgüvenli ve siyasette aktif olmalarını sağlayacak bir adım olacak. Birbirimizden güç alarak daha kadın bir Cizre yaratacağız.

Kadir Kunur: Şu bilinen bir gerçektir, Kürdistan’da bu coğrafyada kadın yüzyıllar boyu yok sayılmış. Tamamiyle ikinci planda olan, çok da gerekli görülmeyen bir nesne durumuna düşürülmüştür. Hareketimiz bu konuda sayın Öcalan’ın da her zaman dile getirdiği gibi farkındalık sahibi bir harekettir. Müthiş bir bilinçlenme yaşandı bu anlamda Kürdistan’da. Kadın özgür olmadan, halklar özgür olamaz! Eşbaşkanlık sistemi de bunun farkında olan bir yaklaşım olarak yerel yönetimlerde politikamız olmuştur. Eşbaşkanlık sistemi bölgemizdeki yeni yaşam modelini inşa etmede önemli bir faktördür. Her yere olduğu gibi Cizre’ye de bu sistem oldukça gerekli. Leyla arkadaşla birlikte görevimizi yürüteceğiz.

Cizre'yi gözlemliyorsun, ne tür eksiklikler var? Öncelikle nelere ihtiyaç var Cizre'de?

Leyla İmret: 106 yıllık belediye tarihinde Cizre'de son iki dönemde yapılan hizmetler var. Ondan öncesi yok denecek kadar az. Tabi Cizre, politik olarak devletin üzerine oynadığı bir yer. Bu nedenle ilçe sosyal olarak, şehircilik olarak neredeyse hiç gelişemedi. Bunun en büyük sebebi belediye başkanımız Aydın Budak'ın ve belediye meclis üyelerimizin KCK adı altında yapılan operasyonla tutuklanmaları. Onları hizmetten uzak tutarak hem onları hem de Cizrelileri cezalandırdılar. Buna rağmen yol, kanalizasyon, su, park düzenlemeleri gibi altyapı ve üst yapı sorunları büyük ölçüde yapılmış. Önümüzdeki dönemde eksiklikler giderilip, daha da iyileştirmemiz gerekiyor. Alınan her oy halkımıza vereceğimiz hizmetler için birer sorumluluktur. 

Kadir Kunur: Cizre’nin tarihsel ve siyasal sorumluluğunu üstlenmek bizler için de çok önemli bir görev. Siyasi soykırım operasyonlarıyla tutsak edilen belediye başkanımız ve meclis üyelerimizin de bizden istediği budur. Onlardan aldığımız bayrağı ileriye taşımak için, devletin; gençleri, kadınları tutsak eden anlayışından uzak tutmak için halkın öz malı olan belediyeyi birlikte yönetme, proje geliştirme ve sahiplenme ana hedefimiz olacaktır.

Kadınlara yönelik sosyal ve ekonomik anlamda ne tür projeleriniz var?

Leyla İmret: Kadınların öncelikle evin dışına çıkmasını sağlamamız gerekiyor. Biz mahalle kooperatifleriyle kadını eve bağımlı halden uzaklaştıracak ve özgüvenini yerine getireceğiz. Ziyaret ettiğim bütün evlerde genç kızları partiye davet ederek onları meclisimizde görmek istediğimizi söylüyorum. Cizre'de de genç kızlar için düşünülen gelecek, evlenip yuva kurması genellikle. Ancak biz kadınlar, kendi kaderimizi kendimiz tayin etmeliyiz. Ekonomik özgürlüğü ve eğitimi olmadan evlendirilen ya da evlenen kızlar, erkek egemenliğine boyun eğerek yaşamak zorunda kalıyor ve şiddete kolay kolay ses çıkaramıyor. Bu kadının köleleşmesi demektir. Sadece çocuk yapan, ev işi yapan kadın profilini Cizre'de yıkmamız, yerine siyasette daha aktif, eğitimli, ekonomik anlamda özgür, özgüveni yüksek, Önderliğin resmettiği özgür kadın profilini yakalamamız gerekiyor. Evli kadınların da daha hür olabilmesi için özellikle de anadilde eğitim veren çocuk kreşleri açmamız ve bu sayede kadınlara daha çok zaman yaratmayı planlıyoruz. Mahalle kooperatiflerinde üretim yapmaya ve meslek edinmeye başlamaları gerekiyor. Böylece bir araya gelerek birbirlerinden güç alacaklar. Önce kadın kendini değiştirecek ve artan farkındalığı ile erkek egemen zihniyetle mücadele edebilecek. 

Kadir Kunur: Zaten öncelikli kadın eksenli bir yönetim anlayışımız olacak. Kadın arkadaşların da bir dayanışma içinde olduğu, Cizreli kadınlarla bir arada olduğu, kadınları evi dışındaki hayata katabildiği bir Cizre hayal ediyoruz. Kadınlar öncülüğünde gerçekleştirilecek bu inşa sürecine biz katkıda bulunacağız. Önceliğimiz onların talepleri, onların istekleridir. Mahalle meclisleri, üretim alanları, onları erkek baskısından koruyabilecek her türlü eğitim ve önlem bizim öncelikli projemiz olacaktır. Özellikle de kadının kooperatifleşmesi ilk hamlemiz olarak hayata geçecektir.

Botan hele de Cizre gençliği, geçmişten bu yana Kürt halk mücadelesinde önemlidir. Hala da her eylemde öncü olmuştur. Onlar için planlarınız, projeleriniz neler? 

Leyla İmret: Mücadele tarihimiz boyunca Botan gençliği hep savaş içinde büyüdü. Dünyanın hiçbir yerinde rastlanmayacak bir örnektir şahit olduğum şey; çocukların oyunları bile savaş oyunları. İki çocuk oyun oynarken, biri polis diğeri taş atan çocuk oluyor. Bu oyunu oynuyorlar. Gençler, çocuklar hiç geleceklerini göremedikleri için sistem bunları madde bağımlılığına da sevk ediyor. Onları, bu tür kötü alışkanlıklardan uzaklaştırmamız şart. Önümüzdeki hafta tüm gençlerle bir toplantı yapıp, istek ve taleplerini dinleyeceğiz. Buna göre projelerimizi şekillendirecek ve yine gençlere sunarak, onların da katılımıyla projelerimizi hayata geçireceğiz. Gençler bizim geleceğimizdir. Onları sistemin oyunlarına karşı korumak en önemli görevimizdir. 

Kadir Kunur: Adına kirli savaş dedik. Bu kiri en çok da gençlerimizin üzerine atmaya çabalıyorlar. Akıl almaz yöntemlerle bunu yapıyorlar. Cizre’de de gençlerimiz oldukça kimliğine bağlı. Devlet buradaki toplumsal yapıyı bozmak için kötü alışkanlıkların her türünü kazandırmaya çalışır. Biz gençlerimizi sistemin etkilerinden korumakla yükümlüyüz. Onları kendi tercihidir diyerek kötü alışkanlıkların kucağına bırakamayız. Bunların tümünü yok etmek zorundayız. Kültürümüzü ve kimliğimizi koruyabilecek bir hizmet sunacağız. İnanın Cizre gençleri de bunu görecek ve bir arada çok iyi işler yapacağız.

Seçimleri şayet kazanırsanız, ki BDP'nin Cizre'de kazanması süpriz olmayacak seçim sonrası, Kürtlerin yaşamlarında neler değişecek?

Leyla İmret: Kürt halk önderi sayın Öcalan, artık Kürtlerin, Türkiye hükümetinden adım beklemememiz gerektiğini, kendi kendimizi yönetmeye adım atmamız gerektiğini belirtmiştir. Bu seçim bizim için bir referandum olacaktır. Özellikle her toplantıda halkımıza bunu dile getiriyoruz. Kendi öz ve özgür yönetimimizi kuracağız ve toplumsal bir yapı elde edeceğiz. Bu toplumsal yapıda özgür yaşayacağız.  Bu seçimde ne kadar başarılı olursak, hem Kürt halk önderi sayın Öcalan'ın hem de zindanlardaki yoldaşlarımızın, özellikle de hasta tutsakların özgürlüğünü de o kadar kazanmış olacağız.

Kadir Kunur: Sayın Abdullah Öcalan artık Kürt halkının kendi öz gücüyle kendini yönetmesi şiarını bizlere iletmiştir. Önümüzdeki seçimlerle birlikte inşallah tüm Kürdistan gibi Cizre de kendi özgür kimliğine kendi kendini yöneterek ulaşacaktır.  - JİNDA ZEKİOĞLU

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum