Cilo'da saklı bir cennet ve bir hikaye

Cilo'da saklı bir cennet ve bir hikaye

Cilo Dağları’nın zirvesinde bulunan Gola Terazin ve Gola Karwan ilk kez Yüksekova Haber tarafından görüntülendi.

ERKAN ÇAPRAZ - TURGUT SARİ / YÜKSEKOVA HABER - ÖZEL

YÜKSEKOVA - Yıllardır süren savaşın en yoğun şekilde yaşandığı bölgelerin başında gelen Cilo Dağları’nın zirvesinde bulunan cennet parçaları ilk kez görüntülendi. Sarp ve zorlu bir coğrafyaya sahip Cilo Dağları’na uzun ve yorucu bir yolculuğun ardından ulaşan Yüksekova Haber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erkan Çapraz ve Yüksekova Haber Editörü Turgut Sari’nin ilk kez görüntülediği bölgenin el değmemiş güzelliği görenleri büyülüyor.

haberingoruntuleri.gif

Araçlarla ulaşmanın imkansız olduğu bölgeye çobanların rehberliğinde yaklaşık 7 saat süren yürüyüşün ardından ulaşan gazeteciler, dağların zirvesinde birbirine çok yakın olan Gola Terazin, Gola Momin ve Gola Karwanan sirk göllerini Yüksekova Haber okuyucuları için görüntüledi. Yüksek zirvelerin arasında bulunan göllerde dört mevsim bir arada yaşanıyor. Şimdilerde çobanların uğrak yeri olan bölgedeki yaylalar ise yasakların kalkması ile yeniden canlanmış durumda. Göllerin bulunduğu bölgeden Yüksekova ilçesi ve Yüksekova Ovası rahatlıkla görülebiliyor. Bir yandan Yüksekova ovasını bir yandan Cilo’nun karlı doruklarını yakından görebilme şansı bulabildiğiniz bölge ilçe merkezine yaklaşık 25 kilometre mesafede bulunuyor. 

haberinfotograflari.gif

Sarp kayalıklar ve erimeyen kar kütleleri ile kaplı yollardan geçilerek ulaşılan bölgede doğal güzelliklerin yanı sıra efsaneleşen Momın hikayesinin izlerine de rastlamak mümkün.

Yüksekova’da hemen hemen herkesçe bilinen ancak gerçekliği hakkında kesin bilgi bulunmayan Momın Hikayesi’nin kahramanı koçer Momın’ın mezarı da Terazın Gölü'nün hemen yukarısında tap taze bir mezar gibi duruyor. Bölgeye ve bir göle adını veren Momın’ın mezarı 3 sirk gölüne tepeden bakan bir sırtta bulunuyor. Bölgede çobanlık yapan İdris Kartal, Momın’ın mezarını Yüksekova Haber ekibine gösterirken hikayeyi şöyle anlatıyor:

CİLO'NUN DORUKLARINDA EFSANELEŞMİŞ BİR HİKAYE

“Momın göçer bir ailenin genç kızıdır. Her yıl olduğu gibi, yayla zamanında yine ailesi ile Terazin Yaylası’na gelir. 3 Ağabeyi, yengesi ve annesi ile yaşayan Momın’in çalışkanlığını ve ağabeyleri tarafından el üstünde tutulmasını yengesi çok kıskanır. Yaylada çadırlarını açan göçer berivanlarla her gün koyun sağmaya giden Momın, yeni doğmuş ve doğumda annesi ölmüş bir kuzuyu sahiplenir. Kuzunun annesiz kalmasından çok etkilenen Momin kuzuyu bir an olsun yanından ayırmaz. Hikayeye göre Momın’in göğsüne ilahi bir şekilde süt gelir ve Momın annesiz kuzuyu emzirmeye başlar. Bir gün yengesi Momın’in elbisesinde süt izleri görür. Yengesi elbiseyi uygun bir zamanda Momın’a karşı kullanmak için saklar. Momın’in kuzusunu kucaklayıp berivanlarla koyun sağmaya gittiği bir günde, ağabeyleri ve annesi hayranlıkla Momın’ı izler ve çalışkanlığını methederler. Yine kıskançlık krizlerine giren yengesi durumu fırsat bilip sakladığı elbiseyi çıkarır ve Momın’ın ailesine göstererek, Momın’ın çobanın sevgilisi olduğunu ve onunla ilişkiye girdiğini söyler. Kanıt olarak da elbisedeki süt izlerini gösterir. Bu durumu Momın’ın çobanla ilişkiye girip hamile kaldığına ve düşük yaptığına yoran aile fertleri ve göçer büyükleri toplanır. Momın’ın 3 ağabeyinden biri onu çobanla evlendirmek isterken diğer 2 ağabeyi ise Momın’ı öldürmeye karar verir ve  Momın ertesi gün büyük ağabeyi tarafından öldürülür. Momın’ın cansız bedeni yerdeyken, koyun sürüsü yaylaya gelir. Momın’ın kuzusu onu aramaya başlar. Yerde yatan cansız bedenin bulan kuzu, Momın’ın göğsünden süt emmeye çalışır. İlk defa böyle bir şeyle karşılaşan ağabeyleri ve göçerlerin büyükleri hayretler içinde kalır. Momın’ı öldüren ağabeyi pişman olur ve herkes Momın’ın kuzuyu emzirdiğini ve Momın’ın göğsüne sütün ilahi bir güç tarafından verildiğine inanır. Bu nedenle de Momın öldürüldüğü yerde gömülür. Bir rivayete göre de daha sonra ölen kuzu da Momın’ın yanına gömülür”

'HİKAYENİN GERÇEK OLMA İHTİMALİ ÇOK YÜKSEK'

Hikaye ile ilgili görüşlerine başvurduğumuz, Sözlü Kürt Kültürü üzerine araştırmaları ile bilinen Selim Oremar ise söz konusu hikayenin yaklaşık 600-700 yıllık olduğunu belirterek anlatılan hikayenin sözlü kültürle günümüze kadar aktarıldığını söyledi. Oremar hikayenin gerçek olma ihtimalinin çok yüksek olduğunu, belirterek “Momın için efsane demektense efsaneleşmiş bir hikaye demek daha doğru olur. Hikayenin kahramanı Momın’ın asıl adı Ter’dir (ince-zarif). Bölgedeki Terazin Gölü de adını Ter’den almıştır. Önce Tera-jin denilen göl zamanla Terazin adını almıştır. Ter’in katledilmesinden sonra ona Türkçe karşılığı kutsal olan Momın adı verilir. Hikayeye göre Momın’ın mezarının bulunduğu yayla da bu olaydan sonra otlar kararmış, bu sebepten yaylaya Terka Reş de denilmektedir. Bu bölge asıl olarak Momın hikayesi ile bilinse de derin bir kültürel yaşama ev sahipliği yapmış bölgedir” dedi. 

Etiketler : , ,
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
25 Yorum