Buldan: 4 Kasım darbesi 15 Temmuz'un devamı niteliğinde

HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli, HDP’ye yönelik 4 Kasım 2016’da gerçekleşen gözaltına ve tutuklamalarla ilgili, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.

Yaşananları “rehine operasyonu” olarak nitelendiren Pervin Buldan, “Demokratik siyasete yönelik bir operasyondur. 15 Temmuz darbesi niteliğinde ve bunun devamını sağlayan bir darbe olarak nitelendirebiliriz. 15 Temmuz darbe girişiminin devamı niteliğinde olan bu operasyon HDP’yi kriminalize etme operasyonudur” dedi.

‘HEDEF BARIŞ UMUDUNU SÖNDÜRMEKTİ’

“Burada hedef demokratik siyaseti tasfiye etmek ve halkların barış ve demokrasi umudunu söndürmekti” diyen Buldan, “4 Kasım darbesi 7 Haziran gecesi yapılan AKP-MHP derin ittifakının sonucu olarak hayata geçmiştir. Bu derin ittifak ve bununla başlayan darbe süreçleri, Türkiye tarihe kara leke olarak geçmiştir. 4 Kasım operasyonu ile Türkiye’yi yeniden dizayn etmeye çalıştılar” diye konuştu.

‘ADALET YARGIÇLARA DA LAZIM OLACAK’

Tutuklu HDP üyelerinin serbest bırakılması çağrısı yapan Buldan, “Bunun adı yargı değildir. Adalet bir gün bu işleri yapan bu işleri yapan yargıçlara da, AKP’ye de lazım olacaktır. Bu adalet ve hukuktan hiçbir şey beklemiyoruz, biz çözümü demokratik siyaset yapan halkımızdan bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

TEMELLİ: FETÖ’Cİ SAVCILARIN FEZLEKELERİYLE İÇERİDELER

“Bu iktidar demokratik siyaseti tasfiye etmek için uğraşıyor” diyen Sezai Temelli, “Demirtaş ve Yüksekdağ Eş Genel Başkanlarımız içerideyse, demokratik siyaset yaptıkları için içerideler. İdris Baluken 18 yıl ceza almışsa, barış, özgürlük ve demokrasi için, sözünü söylediği için ceza almıştır. Meclis kürsüsünde yaptığı konuşmalardan dolayı ceza almış. Şu anda arkadaşlarımız tutsaklar ve FETÖ’cü savcıların fezlekeleri ile içerideler” dedi.

6 bin HDP üyesinin cezaevinde olduğunu belirten Temelli, “53 belediye eş başkanımız cezaevinde, 96 belediyemize kayyum atandı. Karşı karşıya olduğumuz bu rejimin adını koymamız lazım: Bu otoriter rejim faşizmdir. Arkadaşlarımızın içeride olmasının nedeni bu iktidarın ömrünü uzatma çabasıdır” şeklinde konuştu.

‘BU GİDİŞATA DUR DEMEZSEK BU ÜLKE CEZAEVİNE DÖNÜŞECEK’

Milletvekillerinin serbest bırakılması için TBMM’de adım atılması çağrısı yapan Temelli, şöyle devam etti:

“Bu gidişata dur diyemezsek bu ülke hepimiz için büyük bir cezaevine dönüşecek. 4 Kasım bu ülke için bir utanç tarihidir, bu utancı temizlemek hepimizin boynunun borcudur. 27’nci Dönem Parlamentosu bir an önce bu adımı atmalıdır ve Leyla Güven bir an önce serbest bırakılmalıdır. Bu utancı temizlemek bu parlamentonun en önemli önceliği olmalıdır. Bir an önce arkadaşlarımızın serbest bırakılma çağrısını yapıyoruz.”