Başkale'de askerlerin 3 çobanı darp ettiği iddiası: Bize sopa ve taşlarla vurdular

Başkale'de askerlerin 3 çobanı darp ettiği iddiası: Bize sopa ve taşlarla vurdular

Başkale’de 3 çoban, operasyona çıkan askerlerin taş ve sopalı saldırısına uğradıklarını iddia etti.

Van’ın Başkale ilçesine bağlı Sualtı (Dirîşk) Mahallesi’nde Zahir Teker, Harun Akkaya ve Lokman Koç adlı 3 çoban, sınır kaçakçıları için bölgede operasyona çıkan askerlerin hedefi olduklarını iddia etti.

MA'dan Cemil Uğur'un haberine göre; askerlerin kendilerini darp ettiğini iddia eden Zahir Teker, köylülerin hayvanlarına 4 ay boyunca para karşılığında baktıklarını ve geçim kaynaklarının çobanlık olduğunu belirtti. 29 Temmuz günü saat 22.00 civarında topladıkları çalı çırpıyla yaktıkları ateşte yaptıkları çayı içtikten sonra etraftan ses geldiğini ve köpeklerin havladığını söyleyen Teker, “Feneri açtım. Işık askerin yüzüne geldi. Silah sesleri geldi. Etrafımıza ateş ettiler. ‘Çökün’ dediler. Çöktük. Ne olduğunu anlamdık. ‘Siz teröristsiniz’ dediler. Allah’tan sürü vardı. ‘Ne yapıyorsunuz burada’ dediler. Çobanlık yaptığımızı, ekmeğimizin peşinde olduğumuzu söyledik. 8-10 kişi vardılar. ‘Kaçakçıları yakalamak için geldik’ dediler. Kaçakçılara yardım ettiğimizi söylemeleri üzerine böyle bir şeyin olmadığını, kimseye yardım etmediğimizi söyledik” diye konuştu. 

Kaçakçıları aramak için askerlerin kendisini ve bir arkadaşını yanlarına aldığını, diğer arkadaşının ise sürünün yanında bırakıldığını dile getiren Zahir Teker, “Saat 23.00 civarında ellimize feneri verdiler, bizi dağ, taş, bayır götürdüler. Sonra geri döndüler. ‘Siz bizi tuzağa düşürüyorsunuz. Bizi pusuya düşüreceksiniz’ dediler. Geri çadırın yanına döndük. Burada bizimle biraz konuştular. Üçümüzün kafasına silah dayadılar. ‘Üçünüzü burada öldüreceğim. Ellimdeki keleştir. Devlette kayıtlı değil. Arkadaşımın kayıtlı, benimki kayıtlı değil. Üçünüzü burada öldürürüm, kimse de bilemez’ dedi. Daha sonra biraz gitti, 3-4 asker kaldı” diye aktardı. 

Kalan askerlerin kendileriyle konuştuktan sonra üstündeki yeleği çıkarıp sopa aldığını belirten Teker, “Vurmaya başladılar. Hem taşla hem sopayla vuruyorlardı. Büyük taşları ellerine alıp, sırtımıza vurdular. Sopayla dizime vurdular. Bakın zaten kırılmış. Alçıya alınmış. Başıma da sopa vurdular. Vurduğu gibi kan fışkırdı. Daha sonra bayıldım. Arkadaşlarım öldüğümü sanmış. Diğerlerin durumu da kötü. Onların da sırtına vurdular. Bağırışlarını duyuyordum, dayanılacak gibi değildi” dedi. 

Zahir Teker, şöyle devam etti: “Bizi bir saat boyunca dövdükten sonra bir tekme vurup, gittiler. Bir telefonumuz vardı. Onu da kaybetmiştik. Bir saat boyunca onu aradık. Bulduk. Allah’tan köyde şebeke çekiyordu. Telefonu aldım. Orada bir tane atımız vardı. Arkadaşlar beni ata bindirdi. Çünkü ne ben ne arkadaşlarım yürüyebiliyordu. Tepeye kadar gittim. Köylüye telefon ettim. İleride bir sürü daha vardı. Orada da çoban vardı. Yavaş yavaş onların yanına gittim. Telefonu onlara verdim. Dedim köylüleri arayın, hepimiz yaralıyız. Daha sonra bayıldım.” 

Hastanede tedavi edildiklerinde kimsenin ifadelerini almadığını belirten Teker, kendisine bunu yapanlara karşı sonuna kadar hukuki mücadelesini vereceğini kaydetti.

Olayla ilgili resmi makamlarca henüz herhangi bir açıklama yapılmadı.

Etiketler : ,
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.