Annelerin adalet arayışı sürüyor

Annelerin adalet arayışı sürüyor

Adalet arayışlarını 440 haftadır sürdüren Cumartesi Anneleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesi tüm kayıpların sorumlularının yargılanmasını talep etti.

İSTANBUL - Cumartesi Anneleri, adalet arayışlarının 440'ıncı haftasında da Galatasaray Meydanı'nda ellerinde karanfiller ve kaybettikleri yakınlarının fotoğrafları ile "Failler belli kayıplar nerede?" pankartı açarak, kayıplar için adalet istedi.

Kayıp yakınları bu haftaki eylemlerinde 1995 yılında gözaltına alınarak kaybedilen Hasan Ocak, Murat Yıldız ve Hayrettin Eren'in akıbetini sordu. Eylemde anneler, 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesi ile tekrardan tüm kayıpların sorumlularının bulunması ve yargılanması talebinde bulundu. Eylemde ilk sözü 1995 yılında gözaltında kaybedilen Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız aldı. 440 haftadır devam eden eylemlerinde Galatasaray Meydanı'ndan gözaltında kayıplar için çok şey söylediklerini dile getiren Yıldız, ama ne yazık ki haykırışlarına karşı "gözlerin kör kulakların ise sağır" olduğunu ifade etti. Başbakan Erdoğan'ın Mısır'da darbe karşıtı gösterilerde yaşamını yitiren Esma için ağladığını belirten Yıldız, "Başbakan ağlamak istiyorsan ülkene bak ve bize kulak ver. Eminin biz de seni ağlatacak çok hikaye var" dedi.


'Kimsesiz kemiklerin hesabı sorulmadan barışın hiçbir anlamı yok'

Yıldız'ın ardından söz alan 1995'te gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren'in ablası İkbal Eren ise, "Ülkemizde bir süredir dillendirilen barış yine allandırılıp pullandırılıp önümüze koyuluyor. Sevsinler sizin barışınızı. Bu ülkenin her karış toprağı altında çıkan kimsesiz kemiklerin hesabı sorulmadan barışın hiçbir anlamı yok" dedi. Başbakan Erdoğan'ın dünyada kimyasal silahın suç olduğunu dile getirdiğini belirten Eren, "Başbakan dönsün ülkesine baksın. Yargının silah olarak belirttiği gaz bombasını polisler yağmur gibi kullanırken, Başbakan 'benim polisim gerekli müdahaleyi yapmıştır' deyip polisleri tebrik ediyor" dedi. 1995'te kaybedilen Hasan Ocak'ın kardeşi Ali Ocak da, yeni savaşları ve gözyaşlarını istemediklerini belirterek, Türkiye'nin Suriye'ye yapılması planlanan olası müdahalede rol almaması gerektiğini söyledi.

'Her zaman barış, barış hemen şimdi'

Haftanın basın açıklamasını ise Sevim Fontaine yaptı. Gözaltında kaybetmenin insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğunu belirten Fontaine, "Gözaltında kaybetme suçunda devlet, gözaltına aldığı insanların varlığını inkar ederek, süreci hukuki korumanın dışında tutar. Böylece hem faillerin kimliğini hem de gözaltına aldıkları kişilerin işkence ile ölümlerini gizlemeyi hedefler. Bu suçun işlenmesi bir plan dahilinde ve devlet içindeki mekanizmaların işbirliği ile mümkün olur" dedi. 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle kaybedilenlerin akıbetini bir kez daha soran Fontaine, "Kayıplarımıza ulaşmanın, onlara kaybedenlerin hakkaniyete uygun yargılanmalarının ve cezalandırmalarının ancak barış ortamında olacağına inandığımız için, Galatasaray Meydanı'ndaki taleplerimizden biri her zaman barış, barış hemen şimdi oldu" dedi. 

Eylem açıklamanın ardından 441'inci haftada yeniden biraraya gelmek üzere sonlandırıldı.

DİHA 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.