Ankara Barosu'ndan tutuklularla ilgili oy düzenlemesine tepki

Ankara Barosu'ndan tutuklularla ilgili oy düzenlemesine tepki

Yüksek Seçim Kurulu'nun tutuklu ve taksirli suçlardan hüküm giyenlerin sadece kayıtlı oldukları seçim çevresinde oy kullanabileceğine dair kararı tartışılıyor.

Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) tutuklu ve taksirli suçtan hükümlülerin oy kullanmasını ‘engelleyen’ kararına ilişkin Ankara Barosu yazılı açıklama yaptı.

Baro, Resmi Gazete’de 29 Aralık’ta yayımlanan karara dair açıklamasında, “Taksirli suçlardan hüküm giyenler ile tutuklu seçmenlerin, kayıtlı oldukları adres ile bulundukları ceza infaz kurumunun farklı olması halinde hiçbir seçim türü için oy kullanamayacakları anlamına gelen bu karar, anayasa tarafından güvence altına alınmış en temel haklardan olan seçme hakkının özüne açık şekilde müdahale edilmesidir” dedi.

‘HİÇBİR MAKAMIN HADDİNE DEĞİL’

Ankara Barosu’nun açıklaması şu şekilde:

“Anayasa’nın 67. Maddesi ve 298 sayılı kanunun 7. Maddesi taksirli suçlardan hüküm giyenler ile tutuklulara oy kullanma hakkını açıkça tanımış olup, seçme hakkının Anayasanın 13. Maddesine göre ancak kanunla sınırlanabileceğine ilişkin açık hükme rağmen anayasayı yok sayarak YSK kararı ile böyle bir düzenleme getirmek, kayıtlı oldukları seçim çevresinde tutuklanmamış vatandaşların vatandaşlık ve seçme hakkını, bu kişilerin nerede kısıtlamaya tabi tutulacağına karar vermeye yetkili Adalet Bakanlığı’nın vicdanına terk etmekte; bunun yöntemini ise aldığı idari bir kararla hem de Anayasal vatandaşlık hakkının gaspı yoluyla bizzat belirlemektedir.

Seçme hakkı, idari uygulamalar ve bu idari uygulamalara bağlı idari sınırlamalarla ortadan kaldırılamayacak kadar kutsaldır ve bu hakkın varlığı ile bekasına karar vermek hiçbir idari makamın haddine değildir.

Konuya ilişkin AİHM’in başta Vural Davası olmak üzere verdiği kararlar, temel ve evrensel hukuk ilkeleri ile hatta hukuk fakülteleri birinci sınıf dersleri, yapılan resmi hak gaspının anlaşılmasında yeterlidir.

Görüldüğü üzere bu ülkede, demokrasi ve Anayasal haklar bir idari kararla ortadan kaldırılabilmekte; masumiyet karinesi aynı idari kararla infaza eşitlenmektedir. Türkiye Hukuk Tarihinde bu karar, tek bir idari işlemle; hukuk devletinin, Anayasal ve en temel insan haklarının, demokrasinin ve insan onurunun en büyük güvencesi masumiyet karinesinin nasıl ortadan kaldırılabileceğinin Resmi Gazete’de yayımlanmış delilidir.” (Duvar)

Etiketler : , ,
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.