'Ahlaksızlığı içimizde barındırmayacağız'

SİİRT - Geçen günlerde Siirt'te gündeme gelen 13 ve 17 yaşındaki kardeşlerin, eski Siirt Belediye Başkanı Yardımcısı Abdullatif Çekin'in cinsel istismarına uğramasına tepki gösteren Berfin Kadın Danışma Merkezi ve KAMER Vakfı çalışanları ile İHD Siirt Şube Başkanı Vetha Aydın, kimden gelirse gelsin, hangi düşünceden olursa olsun kadına yönelik baskı, cinsel taciz, tecavüz ile çocuğa yönelik cinsel istismar olaylarına karşı sonuna mücadele edeceklerini vurguladı. 

İHD Siirt Şube Başkanı Vetha Aydın, yıllardır Siirt'te çalışma yürüten birisi olduğunu belirterek, kadın kurumlarının daha örgütlü ve güçlü bir mücadele yürüttüğü takdirde böyle olaylarda azalma olacağını kaydetti. Kadın kurumlarının, olaylar yaşandığı takdirde hareketlendiğini, ancak bunun devamının güçlü bir şekilde gelmediğini söyleyen Aydın, "Tabi ki BDP'nin almış olduğu karar olması gereken karardır. Yani ivedilikle alınması bir karardı. Ancak bu karar alındı, bir iki tane basın açıklaması, yürüyüş yapılacak, her şey bitti veya zanlılar tutuklandı, ceza aldı, bu iş sona erdi anlamına gelmiyor. Bu tarzda değerlendirmemek gerekiyor. Bunların önü örgütlülükle kesilmelidir" dedi. Aydın, kadına yönelik baskı, taciz, tecavüz ile çocuğa yönelik cinsel istismar kimden gelirse gelsin, kim, hangi düşünceden olursa olsun bunun karşısında dik duracaklarını ve bedeli ne olursa olsun mücadelelerini sürdüreceklerini kaydetti. Yaşanan bu tür olaylarda kişilerin deşifre edilmesi gerektiğinin altını çizen Aydın, şunları söyledi: "Dediğim gibi sadece olay olduktan sonra ayağa kalkıp bağırıp, çağırmak ve ihraç etmekle değil. Son yaşanan olayda BDP ihraç etti. Ama önemli olan bunların önünü almaktır. Önemli olan bir daha bu olayların yaşanmamasıdır. Sistemin oturttuğu asimilasyonu, taciz ve tecavüz anlayışını ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalar olması gerekir."

'Her yerde deşifre edeceğiz'

Siirt Belediyesi bünyesinde faaliyet yürüten Berfin Kadın Danışma Merkezi çalışanı Sosyolog Celile Ası, çocuklara yönelik cinsel istismar ile kadına yönelik şiddetin gerekçesinin olamayacağını belirterek, "Şiddetin gerekçesi olamaz. Derhal tutuklama gerçekleştirilmelidir. Cezai işlem ne varsa derhal yapılmalıdır. Biz kadınlar susmayacağız. Yürüteceğimiz çalışmalarla Abdullah Çekin'in ismi her yerde deşifre edilecektir. Çekin'in de ceza alması için elimizden geleni yapacağız" dedi. Bu tür olayların son dönemde artış göstermesinin tek nedeninin yıllardır bölgede sürdürülen savaş olduğuna dikkat çeken Ası, şunları söyledi: "Eskiden kadın erkeğin her dediğini kabullenmek zorundaydı. Her dediğini yapmak zorundaydı. Şu anda kadın artık o sınırları kırdı, bitirdi. Yani kadın kendi kimliğinin farkına vardı. Ben kadınım, benim kimliğim var demeye başladı. Bunu kabullenmeyen hegomonik erkeklik ise direk şiddete başvuruyor. Problem bu aslında. Eskiden de kadına yönelik şiddet vardı. Ama şu anda kadınlar artık kabul etmiyor. Yani 5 bin yıllık egemen zihniyeti kabul etmiyor. Kabul etmediğimiz için de alışılmış olan erkek hükümdarlığı bizim karşımızda çaresiz kaldığı için şiddete başvurmaktadır. Şiddete başvuran erkek, yargı tarafından desteklenip cezai işlem başlatılmadığı için ya da engelleme olmadığı için bu şekilde şiddet daha fazla artarak gündeme geliyor." 

'BDP'li dahi olsa böyle bir ahlaksızlığı içimizde barındırmayacağız'

Kentte yaptıkları araştırmada fuhuşun 12 yaşına kadar düştüğünün ortaya çıktığını ifade eden Ası, ancak bunun karşısında susmayacaklarını, örgütlülüklerini güçlendirerek mücadelelerine devam edeceklerini kaydetti. Ası, bu tür olaylar karşısındaki tavırlarının net olduğunu ve bundan başka bir tavrın kendilerinden beklenmemesi gerektiğinin altını çizerek, "Çalışmalarımızla bu şahsın ismi zikredilerek, ismi deşifre edilecektir. Erkek egemen zihniyet kadın mücadelesinden korkuyor. Çünkü kutsal doğaya hakim olan kadındır. Kutsal doğayı dönüştüren özellikle son süreçte etkin olan kadındır. Ve bunu hazmedemeyen hegemonik erkeklik ise bu şekilde şiddet uygulayarak o kadın mücadelesini sekteye uğratmak, kadın mücadelesini ortadan kaldırmak için elinden geleni yapıyor. Biz de buradan şunu söylüyoruz yani, susmayacağımızı, tecavüz, taciz, istismar, intiharlara karşı susmayacağımızı ve her yerde bunu diretebileceğimizi, her faili deşifre edeceğimizi, isimlerini zikredeceğimizi dile getiriyoruz. Bu güne kadar hep susan kadına karşı erkek, artık susmayan kadını gördüğü zaman hakimiyet alanı sınırlanıyor, hatta yok oluyor. Bunu hazmedemeyen erkek ne yapıyor, tecavüzle, tacizle hakimiyetini sağlamlaştırmaya çalışıyor. Bu çirkin eylemi ahlaksızlığı gerçekleştiren şahıs BDP'li dahi olsa ya da farklı bir mezhepte farklı bir kimlikte dahi olsa bizim duruşumuz nettir. Biz böyle bir ahlaksızlığı içimizde barındırmayacağız. Gerekli durumlar neyse bunu gerçekleştirmeye çalıştık ve çalışacağız" diye konuştu. 

'İlgili resmi kurumları tedbir geliştirmek üzere işbirliğine davet ediyoruz'

KAMER Vakfı Siirt Şube çalışanı Sara Turhan ise, "Yıllarca gizli kalan bu ve benzeri olayların deşifre edilmesi hem tacizci hem de tecavüzcüler için caydırıcı olabileceği gibi devlet kurum ve kuruluşları, STK ve toplumun her kesimine sorumluluğunu hatırlatacaktır. İlimizde yaşanan ve tüm ülkede geniş tepki yaratan cinsel istismarı şiddetle kınıyoruz. Son birkaç olayda olduğu gibi bu sefer de tacizcinin sahip olduğu konum, olayı daha da vahim hale getirmiştir. Fakat özellikle bağlı bulunduğu siyasi partinin ivedilikle uyguladığı ihraç kararı ve ardından aldığı tutum çok önemli, takdir edilmesi ve örnek alınması gereken bir tutumdur. Bu olayların münferit olaylar olarak görülmesi benzer vakaların artmasına neden olmaktadır. Hepimizi ciddi anlamda yaralayan çocuk istismarına karşı ciddi önleyici tedbirler geliştirmeliyiz. Bu bağlamda tüm siyasi parti, sivil toplum kuruluşlarını, ilgili resmi kurumları hep birlikte bu hassas konuda tedbirler geliştirmek üzere işbirliğine davet ediyoruz."

PINAR URAL - DİHA