M. Latif Yıldız

M. Latif Yıldız

Van Allah’a emanet

Van Allah’a emanet

Van’da insanlar yalnız, insanlar kimsesiz, insanlar güvensiz ve de insanlar çaresiz. Bıçak gibi keskin kış gecelerinin soğuğunda, binlerce depreme rağmen “ölümüm soğuktan olacağına evde kolon altında kalmak olsun” denilen bir durum var orada. Duyan var mı?

Deprem olunca çıplak ayak kaçan çocuklar yağan karda anne, babaların ayakkabılarıyla dolaştıkları depremden bilmem kaç gün sonra insaflı bir kameraman ekrana taşıdı. Gördünüz mü, duydunuz mu? Vanlıları önce iki deprem, sonra artçılar ve şimdide en büyük artçı “soğuk” vuruyor, duyan var mı?

Van’da 2 deprem, yüzlerce artçı sonucu köyler hasarlı, şehirler hasarlı, evler hasarlı, apartmanlar hasarlı, çarşılar hasarlı, hastaneler hasarlı, okullar hasarlı, camiler hasarlı. Van’da topyekûn her şey hasarlı; bu psikoloji insanların beyinlerini de hasarlı hale getirdiğinden haberiniz var mı?

Van”da insanlar çaresiz ne yapacağını, nereye sığınacağını bilmiyor. Eve girse hasarlı, çadır bulsa da donacak, bulmasa zaten donacak çünkü Van”da sıcaklık geceleri eksi 20, gündüzleri eksi 2 derece. Yüz binler kendi vatanında kışın ortasında ayazda sahipsiz, kimsesiz. Duyan var mı?

Van sallanmadığı anlarda bile artık insanlar sallanıyor. Vanlıların sadece hayatları sallanmadı, psikolojileri de sallandı. Sallandıkça göç veriyor Van. Bu yüzden kaçan kurtuluyor, kalan felaketi yaşıyor. Bu gidişle insansızlaşan koca bir coğrafya kalacak geriye duyan var mı?

23 Ekim’de 1 milyonu aşkın her Vanlının evinde bomba patladı. Ve o gün bugün Van sallanıyor. Kimi zaman artçılardan, kimi zaman soğuktan, kimi zaman açlıktan; en çok da sahipsizlikten, kimsesizlikten sallanıyor Van ve de Vanlılar.

Van’da bir çadırda 3 bazen 4 aile; 200 çadırda 2 bin aile bir birine sokularak ısınmaya çalışıyorsa Van sallanmaya devam etmez mi? Bez çadırda geceleri ısınmaya çalışırken her an yangın tehlikesiyle karşı karşıya olsalar da şanslılar; ya 30 gündür çadır almadan naylonlarda yaşayanlara ne demeli?

Depreminin ilk günler faşist mailler üzerine toplum tepki verince utançtan mı, yürekten mi yardım geldi. Ya sonra? Tam da kara kış bastırırken birden bire kesiliverdi. Bazı yerlerde Kızılay dışında yemek veren yok. Van Allah’a emanet, Devlet nerede, hükümet nerede sorusu her gün soruluyor. Yazan, duyuran var mı?  

Van’ın merkezi 600 bin, şimdiye kadar yüz binin üzerinde göç verdi. Erciş 180 bindi şimdiye kadar 40 bin göç verdi. Bahara kadar kimse kalır mı bilinmez, haberiniz var mı? Yok. Yok çünkü medyaya birileri sus dedi susuyor. Yazma dedi yazmıyor, görme dedi görmüyor. Vanlı terk edildiği için Van’ı terk ediyor.

Vanlı soruyor. Bu afet değilse afet nasıl bir şeydir? Van”ı neden afet bölgesi ilan etmediler? Mevzuatı değiştirmek Başbakan için çok mu zor? Ama hayır, Van Başbakan’ın memleketi Rize değil ki afet bölgesi ilan edilsin. Bari afet bölgesi ilan etmediniz, konteynır, kışlık çadır, içecek su, battaniye, kışlık giysi gönderseniz ya! Onlarda yok. Ne afet bölgesi, ne de yardım var. Van ve de Vanlı Allah’a emanet. Tamam, önce Allah’a emanetiz saddakna. Ya devlete olan emanet yanımız nerede?

Van’da olanlar ne insanların, ne Vanlının, ne Türk halkının, ne de yerel yönetimlerin ayıbı. Bu ayıp bu ülkeyi yönetenlerin ayıbıdır. Bu ayıbın sonucu Vanlı için günün her saati depremdir, sarsılmadır, titremedir.

Van’da şans eseri sağ kalanların dünyaları karardı. Hayatları zindan oldu. Annesini, babasını, eşini, evladını, dedesini, ninesini kaybettikleri yetmiyormuş gibi bir sıcak çorba, bir bardak su, bir çadır için canları yitirmeme uğraşısında.

Deprem öncesi Van zozandı, tarım ve hayvancılık için en verimli alandı. Ya şimdi? İnsanlarla beraber hayvanlar da gitti. Başını sokacak bir dam bulamayan ne ekecek, ne besleyecek? Vanlılar bu kışı ölmeden bahara nasıl ulaşacak çabası içinde. Enkaz öldürmedi ama soğuktan, günlerdir yıkanamayan Vanlılar mikroptan, salgın hastalıktan ölecek. Hala mı organize olamadınız mı? Duyan birileri yok mu?

Van ve de Vanlılar Allah’a emanet. Nerede o ilk günlerde canlı yayın yapan ekipler?  Felaketi medya duyurmayacak da kim duyuracak? Eksikleri, aksakları, ihtiyaçları basın yazmayacaksa kim yazacak? Yoksa iddia edildiği gibi patronlara emir verildi de yasak mı var? Van’ın gerçekleri yansıtılmasın diye sansür mü var?  Belki hiç biri yok, ama kraldan çok kralcı yandaş ve de tabii korkan bir medya var.

Van’da ilk günden beri gerçek sebebin ne olduğunu herkes biliyor. Bunun siyasi boyutu orada Belediyelerin BDP”li olması. Gerçekleşen sürtüşme sonucu oy tercihi yüzünden restleşme var? Başbakan Mecliste gerekeni söylememiş miydi?

Biliyor musunuz, Vanlılar için en çok hayatı acımasız kılan ne deprem, ne soğuk, ne de açlıktır. Vanlıları can evinden vuran büyük bir afet sonunda birilerinin bunu siyasi çekişme, siyasi rant ve oy hesabı yapmış olmasıdır.

Biz yazacağız ve yazmaya devam edeceğiz. Birilerinin vijdanı harekete geçene kadar. Biz de önce Vanlıları Allah’a emanet ediyoruz. Ama Allah’ın bize emaneti olan bu insanlara sahip çıkmakta hepimizin boynunun borcu haberiniz olsun. Siyasiler, medya patronları sözüm size o sesleri, çığlıkları duyan var mı!?...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
M. Latif Yıldız Arşivi