Fikret Yaşar

Fikret Yaşar

Türk Hukukuyla Açılım

Türk Hukukuyla Açılım

Hukuk güç ile orantılıdır. 

Yani bir gücünüz varsa eğer ve kendinize özgü prensipler oluşturuyor ve bu prensiplere uymayanlara yaptırım uyguluyorsanız, bir hukukunuz var, demektir. 

Ancak hukuk, adalet demek değildir.

TC hukuku tamamen Türkün milli hasletlerine uygun hazırlandığı için, Türklük dışı tüm reaksiyonlara karşı kapalı ve şedittir.

Dokunulmazları dindeki dokunulmazlardan daha dokunulmazdır.

Örneğin; Danimarkalılar Hz Muhammed’in karikatürleri yerine Atatürk’ün karikatürlerini yayınlasalardı eğer, bu kesinlikle savaş konusu olacaktı.

TV tartışma programlarında bazı hukuk profesörlerini izlerken, bu ülke üniversitelerinin neden bilim üretme sıralamasında dünya sonuncusu olduklarını daha iyi anlıyorum. 

 ‘Değiştirilmesi dahi teklif edilemez,’ dedikleri anayasa maddelerinin Kürt kimliğini inkâr, Kürt coğrafyasını işgal ve yok ederek, Türkleştirmek üstüne kurulduğunu bildikleri halde, izleyicilere  Kürtlerin Orta Asya’dan, pardon Iraktan geldiklerini,  dolayısıyla mübadele yoluyla Iraktaki Türkmenlerle yer değiştirilmesi halinde Kürt sorununun çözülebileceğini –sıkılmadan- ileri sürüyorlar.

Y.TÜRKER şöyle diyor onlar için:” …Çeşitli kanallara çıkıp hukuktan dem vuran akademisyenlere ne demeli?  Bu yuvaya dönüşte savcıların sınır kapısına gönderilmesini, dönenlerin pişmanlık yemini etmeden serbest bırakılmasını hukuka aykırı bulup hazmedemeyen uygar liberal demokrat akil adamlara?
Hukuk konusunda gösterdikleri bu hassasiyeti on yıllardır o topraklarda devletin deriniyle sığıyla uygulamış olduğu vahşet karşısında elbette dile getirmemişlerdi.
Bu savaş kışkırtıcısı milli hassasiyet tacirleri karşısında durmadan aynı şeyleri yazmak, onların oyunlarını aşikâr etmek zorundayız…”

Bu bilim adamlarını ne insanlık tarihi ne de Allah affetmez.

Bu naylon hukuk profesörlerine göre; eğer birileri kendilerini Türk hissetmiyor ve yaşadığı toprakların da Türklere ait olduğunu kabul etmiyorsa, teröristtir.

Resmi ideolojiyi ve onun oluşturduğu dokunulmazları eleştiriyorsan teröristsin, bunların değişmesini istiyor ve polise karşı mukavemet gösteriyorsan daha da teröristsin. 

Tepkinin silahlı ya da silahsız olması önemli değildir.

Örneğin, sisteme karşı tavır ve fikirlerinden dolayı pek çok kişi ‘terör vb. gibi’ suçlamalarla hala ceza evlerinde yatmaktadırlar.

Ya testereci katiller kadar müsamaha görmeyen Kürt çocuklarına ne demeli?

İşte hukuk ve güç ilişkisi böyledir.

Güçlü olanın hukuku geçerlidir.

Güçlü kimdir?

Devlet.  

Ancak bize yalnızca Allahın güçlü ve adil olduğu öğretildi.

Şamanist Turancı kesim Anadolu’daki kazanımlarını kaybetmemek için İslam’a gönül vermiş ümmetçi kesimi Türk/İslam sentezci bir yaklaşımla kandırarak Allahın adaletini de kendilerine göre biçimlendirmeye çalışmaktadırlar. Bu kesim yakın gelecekte Âdem ile Havanın da Türk, cennet dilinin de Türkçe olduğunu beyan ederlerse şaşmayın! Çünkü bir süre önce Hz. Muhammed’in Türk olduğu, eski Kültür Bakanı N.K.Zeybek tarafından ileri sürülmüştü.

Amaçları dinin kutsallarını Türkleştirmek ve Türk hukukunu da saf Müslümanlara şeriat gibi dayatmaktır.

Kısacası Türk hukuku ve dini inancı Türkçü bir projeden ibarettir. 

Adalet duygusunu yitirmiş bir otoritenin hukukundan insanlığa fayda gelmez

Eğer hukuk, özgürlüğü ve insanlaşmayı sağlamıyorsa karşı tepki kaçınılmazdır.

Eğer hukuk adaleti sağlamıyorsa toplumsal birlik de sağlanamaz.

Mevcut Anayasa da adalet duygusunu yitirmiş antidemokratik bir yapıdır.

Bu yüzden toplum, barışı sağlamak ve toplumsal refahı yakalayabilmek için yıllardır demokrasi mücadelesi vermektedir. Ancak, bir asra yakındır ırkçılık hastalığına yakalanmış bir hukuki anlayıştan demokratik açılım beklemek saflıktır. 

Cumhuriyet rejimi bu ırkçı anlayıştan dolayı ilk günden bugüne dek barışçıl davranmadı ve zaten demokratik bir planı da olmadı.

Kurucu komuta kademesindeki Turancı zihniyetin tek amacı, eski Anadolu halklarını bertaraf edip Türk’e yeni bir vatan yaratmaktı.

1935 yılında Anadolu Kürdistan’ını dolaşan milli müfettiş Abidin Özmen gezi raporunda bu amaca şöyle dikkat çekiyor: “Bu topraklar Türkleştirilmeye elverişlidir!”

İlk adalet bakanlarından Esat Mahmut KARAKURT da: “Türk olmayanların ancak ve ancak Türklere uşaklık yapma hakkı vardır, der.

İnönü:Bana bakın ve kimse işitmesin, millet düşmanımızdır!” der.

Bundan anlaşılıyor ki, TC hukuku, ‘Türklük/ırkçılık temeline dayandırılmış ve devletin vatandaş için değil, vatandaşın devlet için var olduğu’ mantığıyla biçimlendirilmiştir.

Böyle bir hukuktan demokrasi ve insani tavır beklenemez.

Onun için, bu hukuku içselleştirmiş bulunan CHP, MHP, Ülkücü ve Alperen ocaklarının Habur’da barışı karşılayan kitlelerin sevincine tepki göstermesi fazla yadırganmamalıdır. Çünkü ırkçılık ve Kürt fobisi bunların kanına işlemiştir.

Bunlara göre barış Kürdistan gerçeğidir.

Pastanın bölüşümüdür.

Kürtlerin sevincini ve barış girişimini hazmedememeleri bu yüzdendir.

Asker gönderme zamanlarında davul ve zurnalarla konvoy oluşturmak ve bu konvoylarda PKK şahsında Kürtlere sövüp ölüm naraları atmaya ne demeli?

Ülkücüleri anladık, ya sosyal faşistler, pardon sosyal demokratlar?

Onlara göre Kürdistan yoktur.

Onlara göre vatandaşlık çerçevesinde Kürt sorunu vardır.

Onlara göre Boşnak, Arnavut ve diğerleri ne ise Kürt de o dur.

Hayır, Kürt bu toprakların asli unsuru ve çoğunluktur.

Yıllarca Kürtler tarafından desteklenen Kürt kökenli devşirme Ecevit ve Çerkez kökenli devşirme Baykal, Kürtler söz konusu olunca MHP den daha kralcı kesilmişlerdir!

89 Kürt raporunu kerhen destekler gibi görünse de Baykal, Kürde ait hiçbir şeye razı değildir.

Ama ne yazık ki alevi Kürtler hala devşirme Baykal’dan medet ummaktadırlar.

Aleviler bilmezler mi ki, tüm alevi katliamları CHP iktidarları döneminde gerçekleşmiştir?

Kendi halkının hukukuna sahip çıkmayanlar, başkalarına da yar olamaz!  

Açılım mı dediniz?

Bu hukukla yürümeyeceği belliydi.

Bir başka baharda başka bir hukuk ile belki…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
18 Yorum
Fikret Yaşar Arşivi