Tekman Belediye Başkanlığı seçimlerine sayılı günler kaldı. Örneğin Tekman"ın İsmet paşa mahallesinde  oturan bir vatandaş 29 Mart 2009 de yapılacak olan yerel yönetim seçimlerinde oy kullanacak. Oylarıyla kendisini temsil edecek şu kişileri seçecek: 1. Mahallesinin muhtarını, 2. Belediye meclis üyesini, 3. İlçe belediye başkanını, 4. İl genel meclisi üyesini, 5. Büyükşehir Belediye Başkanını seçecek. İlçe belediye meclisinden de nüfusla orantılı olarak Büyükşehir belediye meclisine temsilci gönderecek. Bu temsilciler sadece seçimle gelen temsilciler. Dolayısıyla Tekman'da, özellikle de yerel siyasetin önemli simalarından biriyle yaklaşan yerel seçimleri konuşuyoruz. Tahminleri, beklentileri ilginç. Fakat son birkaç haftadır yaşanmakta olan bir dizi olayı anlattı ki, herhalde Tekman'ın siyasi tarihinde pek örneği yok. Malum, yerel seçimlerinde yarış artık farklı partilerin adaylarından çok aynı partinin aday adayları arasında da geçecek.

Bizim Tekman' da bu yerel seçimin muhtemel çok yarışanı ya da kapışanı olacak. Malumunuz yerel yönetimlerin yürüttüğü hizmetler, günlük hayatımızın çeşitli yönlerini kapsamaktadır. Bir belde içinde yaşayan veya büyük bir metropolde ikamet eden bireyler, merkezi yönetimden önce yerel yönetim kuruluşları ile temas halindedir. Ayrıca yerel yönetimler, demokrasi pratiklerinin ve yerel siyasetin geliştiği yegâne kuruluşlardır. Son yıllarda küreselleşme, yerelleşme, yönetişim, hesap verebilirlik ve hizmet kalitesi gibi kavram ve gelişmeler yerel yönetimlerin önemini bir kat daha artırmıştır.

Şimdilik" bizim Tekman' da adayı belli olmayan Ak Parti"de ise durumlar hayli karışık, dört tane belediye başkan  aday adayları var, çünkü birkaç mahalle dışında  sözde kedilerini favori gibi görüyorlar. Bu yüzden aday adaylığından 'aday' statüsüne geçebilmek bir bakıma belediye başkanı seçilmeyi de Tekman"da garanti edebilecek, diye düşünen bazı köylü kurnazı derebeyler hemen AK-Partiden Tekman belediye başkan aday adaylığına soyunmuşlar. Dolayısıyla bu partinin Tekman"daki aday adayları, rakip partiden çok  kendi partisindeki rakibiyle, açıkça söylemek gerekirse şimdiki yerel idareyle mücadeleye girişmiş durumdalar. Muhalif partilere ya da medyaya 'malzemeyi' bizzat bunlar yandaşları aracılığıyla sağlıyorlar.

2004"te yaptıkları çuval dolusu yanlışlarla il genel meclis koltuğunu altın tepsiyle Reşat Can´ a sunan Ak Parti için 5 yıl önceki hatalardan ders çıkarttığını söyleyecektik ki; karşımıza görevinden istifa eden ziraatçı derebeylerden Harun Gök çıktı. Bir muhatabımın anlattığına göre yolsuzluk ve şaibe doğuracak dosyalar, konular 'bir gün lazım olur' diye aday adayları tarafından stoklanmış. Kolunun altına 'dosyaları' sıkıştıran Ak parti içindeki rakip aday adayları AK Parti genel merkezine günlük raporlar veriyorlarmış. Hatta bırakın yolsuzluk tartışmalarını genel merkeze  gider bunlar yolsuzluk yapıyorlar derim' diyenler bile çıkmış. Şu bir gerçek ki, önümüzdeki günlerde yerel yönetimlerle ilgili daha çok spekülatif haber göreceğiz.

Daha Tekman"a gelmeden, "bu da kim" sorularının odağında kalan Harun Gök, belediye başkanlığı için aday adaylığı başvurusunu AK-Partiye yaptı. İsmi hiçbir şekilde Tekman"da ve parti teşkilatlarında heyecan yaratmayan Harun Gök, ne bir Erdoğan Bayraktar"ı ne değerli Yakup Doğan"dır. Başbakan'ın bu kadar önem verdiği, tekrar kazanılmasını istediği Tekman'ın asla  Harun Gök'le alınamayacağı kanaatindeyim.

Bazıları matematiksel hesaplar yaparak Tekman"ın merkezinde, DTP'nin bin oy alamayacağını söylese de, siyasette 2x2'nin 4 etmeyeceğini Tekman"da herkes bilir. Kâğıt üzerindeki rakamsal sonuçların sandıktan çıkması ise ütopyadır. Tekman"da derebeylik çoktan yıkılmıştır, derebeylerin de AK-Partiye oy getirmeleri mümkün değildir.

Bu arada kısaca ilçemizin bazı sorunlarını dile getirecek olursak, belirtmemiz gerekir ki halkımız Belediye başkanından, Tekman"a hizmet, iş ve aş istemektedir. Maddi zorluklarla kavrulan Tekman belediyesinde ise ne boş kadro nede iş bulunmaktadır. Memleketine hizmet etmek isteyen belediye başkanımız "da ilçedeki işsizlik sorununu istediği halde çözememenin güçlüğü içindedir. Çünkü Belediye başkanlığı iş ve işbuluma kurumu, Milletvekilliği de iş takipçiliği değildir.  Bu gerçeği halka anlatmak ise Tekman"da çok zor.

Türkiye"deki sefalet ve kronik işsizlik göz önüne alındığında... İller Bankası"nın sunduğu ekonomik imkânlar Tekman ilçesindeki sefalet ve kronik işsizliği çözemiyor, çünkü cumhuriyetin kuruluşundan bu güne kadar, yöre halkına istenilen hizmet bilinçli olarak iktidar olan partiler tarafından getirilmiş değildir.

Tekman İlçemizde kanalizasyon, içme suyu ve yıkanacak hamam yok. Yani Cuma namazını kılmak isterseniz, Aras nehrinde abdest almak mecburiyetindesiniz. Aras nehrine ise kir ve mikrop akıyor, çünkü ilçenin kanalizasyonu Aras nehrine arıtılmadan dökülüyor. Bu da halkın hastalanmasına, dolayısıyla bazen  ölümüne sebep olduğu gibi, temiz olarak da abdest almasına da olanak vermiyor.

Katranlı Köyünde fışkıran petrol Aras nehrine akıyor, çıkaran yok. Eğer bu petrol çıkarılmış olsa hem yöredeki petrol sıkıntısı, hem de yöredeki işsizlik tamamen ortadan kaldırılmış olabilir.

Ayrıca Tekman"daki işsizliği devlet çözmek istiyorsa, Tekman"ın güney-batısından yani Hamzanlar bölgesinden Aras nehri doğmaktadır. Bu Nehrin uzunluğu Karayazı ilçesinin aşağı Söylemez köyüne kadar takriben 140 km"dir. Bu mesafe boyunca suyun her iki yakasında tarıma elverişli çok geniş zirai arazi alanları bulunmaktadır. Sözü edilen suyun ister kanallar yolu  ile ister elektrik enerjisiyle çalışan  motopompları ile tarım alanlarının sulanmasında kullanılması uygulandığı takdirde. Yörede tarım gelişe bilir. Bu da ilçedeki işsizliği belli ölçüde çözmüş olabilir. Devlet Türk nüfusunun çoğunlukta hâkim olduğu Hasan kale ve Köprü Köyü denen beldelere sulama kanalları açtığı gibi, Kürt nüfusunun ağırlıkta olduğu Tekman ve Karayazı gibi yörelere de aynı hizmetleri götüre bilmelidir. Bunun aksi halk tarafından kendilerine Kürt oldukları için hizmet getirilmediği görüşünü ileri sürenlere haklılık  payı vermektedir.