LGS, ÖSS, Haydi Kızlar Okula Kampanyası başarısızlığında, Okul öncesi eğitim imkanları vb. her alanda Hakkari maalesef son sırayı kimseye kaptırmıyor. Fakat günahlarını almayayım, çünkü sayın Milli Eğitim Müdürü A. Hekim TURGUT LGS. Sınavlarında son sırayı kabul etmiyor, çünkü 79. sıradaymışız. Aslına bakarsanız bu başarısızlıkların tek sorumlusu ME. Müdürü değil. Ancak heyecanı ve kompleksi yüzünden hedef haline geliyor. Bütün sorumluların adına savunuculuk yapıyor. Bunu hangi amaçla yaptığını merak ediyorum. bazı kişiler için belki vefa diye anlarım. Ancak hepsi için bu yapılınca anlam veremiyorum. Sayın Milli Eğitim Müdürü, memlekette ağzı olan konuşuyor diyor. Fakat dayısı olan ve ayak öpmeyi becerenler hak etmediği halde makamlara oturabiliyorlar, buna hiç değinmiyor. İnşaat yapan müteahhitlerden dert yanıyor, fakat okul ihalelerinin satıldığı şaibelerini çürütemiyor. İnşaatların çürük yapıldığını söylüyor, ancak bu inşaatların kimler tarafından denetlendiği ve kimler tarafından teslim alındığından söz etmiyor. Hakkari’de tecrübeli öğretmen bulunmadığından söz ediyor, ancak kısa bir süre burada görev yapanların tayinlerini kimlerin talimatları ile imzaladıklarını söylemiyor. Üç yıldır Milli Eğitim beyin takımının değişmesi gerektiğini yazıyorum. Maalesef hiçbir şey değişmedi. Sınıflarda öğrencilere ders veremeyecek durumda olan insanlar bu gün ya Milli Eğitimin beyin takımında makam işgal etmiştir veya her bir kaçı bir okulda idareci konumundadır. Bunlarla başarı beklenmektedir. İdealist ve başarılı olmayan bir öğretmenin eğitimin başında yer alması halinde diğer meslektaşlarını eğimden soğutacaktır ve bu insandan başarı beklemek doğru değildir. İnsanlar bar bar bağırıyor, okul yetersizliğinden temel eğitim verilemiyor. Bunu Milli Eğitim Müdürü bile söylüyor. Ama gel gör ki aynı Milli Eğitim Müdürü bir mahallede Lise açtırmak için İlk Öğretim okulu kapattırma gibi bir çaresizliğin içine düşmüştür. Evet ben üzülüyorum neden sadece hedef Milli Eğitim Müdürü A. Hekim TURGUT olsun. Çünkü gerçeği bu değil. Bu konuma düşmesinin tek nedeni devleti, hükümeti, Vali’yi, Milli Eğitim Bakanı’nı, Milletvekillerini ve il Eğitim idarecilerinin hepsinin adına savunmaya geçmiş olmasıdır. Kardeşim; bütün bunları savunmak sana mı düşmüş, bırak onlar kendilerini savunsun. Fakat bu kadar vefakar olduğunuz için ben sizi tebrik ediyorum. Eğitim için hiçbir şey yapmanıza gerek yok, sizin bu vefanız daha uzun zaman sizi kutluklarda taşır. Ne güzel söylüyor sayın TURGUT, yetersiz sayıda tecrübesiz öğretmenin ilimize gelip eğitim vermesi ve sürekli öğretmen değişimi öğrencilerin psikolojisini bozuyor diyor. Yetersiz ve torpille işe alınan yüksek okul mezunlarının ilimizde eğitim vermesi de olumsuz bir nedendir. Demek oluyor ki, ilimiz yetkilileri ve siyasileri derdimizi tam olarak Milli Eğitim Bakanına anlatamamışlar. Demek oluyor ki Van ili Eğitiminden sorumlu Bakan Sayın Hüseyin ÇELİK Hakkari’ye karşı yeterli duyarlılığa sahip değildir. Sayın TURGUT’ta 1994 Yılında ilimizde olağanüstü bir durum olan köylerden il ve ilçe merkezlerine olan göç ve bu çerçevede yeteri kadar okulun yapılmadığını söylüyor. Çok doğru ancak aradan 15 yıl geçti, fakat halen sorun, sorun olmaya devam ediyor. Sayın TURGUT 20 yıllık başarısızlığı bana mal edemezsiniz diyor. Evet bende öyle diyorum. Fakat sırf makamınızı kurumak için bizlerden daha iyi bildiğiniz sorunları tartıştığımızda, neden savunmaya geçiyorsunuz. Eğer siz bu hataları devam ettirmiyorsanız ve aynı kafa yapısı ile hareket etmiyorsanız, bari bırakın halkın bu kanayan yarasını irdeleyelim. Benim bildiğim Şuralar tekrarlanır. Yine bizlerin baskısı ile 1. Eğitim Şurası’nı yaptınız. Bu şuranın karar kitapçıkları çıkmadı. Hiçbir gelişme olmadı. Şimdi merak ediyorum. sizler neden 2. Eğitim Şurasını yapmadınız. Çünkü başarısızlığınız karşısında bizlere verecek cevap bulamayacağınız biliyordunuz. 1. Eğitim Şurasında yaptığım konuşmada pek umutlu olmadığımı ve bu kafa yapısı devam ettiği sürece hiçbir şeyin değişmeyeceğini söylediğimde, yine sert bir üslupla üzüntünüzü dile getirmiştiniz. Keşke yanılsaydım. Ne yazık ki haklı çıktım, siz ve o toplantıda bulananlar şahitsizin. Kızların okullaşması kampanyasının başından bu yana gösterdiğiniz başarısızlığa verecek cevabınız yoktu. Bu nedenle Valilik toplantı salonunda tüm toplantı katılımcılarını kandırdınız. Yaptığınız açılış konuşması alakasız bilgilerle uzatıldı. Teftiş kurulu başkanının sonumu bitmez tükenmez bir zaman aldı. Çaresizliğiniz sizleri eleştirilere karşı tahammülsüzlüğe sevk etti. Birkaç tane eleştiri alır almaz, toplantıyı terk ettiniz. Hakkari’nin kenar mahallerinde yaşamlarını sürdüren aileler çok zor durumda. Çünkü tüm liseleri çarşı merkezine yığdınız. İnsanların servis parası ödeme olanağı yok. Geliş gidiş toplam on km. yol kat eden ve öğlen aç kalan çocukların, bu yorgunlukla eğitim alması mümkün değildir. Yıllardır Biçer, Medrese, K.Pınar mahalleleri olarak bir Lise istiyoruz. Bu sorunun çözümünde çaresiz kalan Valilik ve Milli Eğitim, aynı mahallede bir ilk öğretim okulunu devre dışı bırakarak bir lise açmayı tasarlamaktadır. Bu çaresizlik karşısında ben Hakkari Valisine ve Milli Eğitim Müdürü’ne acıyorum. Her kes şunu çok iyi bilsin ki bu haksızlığa karşı sonuna kadar mücadelem devam edecektir. Evet bu büyük sorunu bir yazıya yerleştiremem. Bu nedenle burada kesiyorum. LGS. de 79., ÖSS’de 81. olduğumuzdan haberiniz olsun. Birkaç tane il daha olsaydı, 80. il ile aramıza yerleşebilirdi. Bilginiz olsun. Milli Eğitim Müdürü her ne kadar sorunu göğüslese de, tek sorumlu o değil, bunu daha sonra sizlerle paylaşırız. Hoşça kalın. [email protected] [email protected]