STÖ ve Bürokrasi
Demokrasi-sivil toplum ilişkisinde şu önemli gerçekle karşılaşıyoruz ki; istikrarlı bir demokratik sistemin tesisi için güçlü bir sivil toplumun varlığı seçim kurallarından daha önemlidir. Toplum içerisinde idarenin bir parçası olmayan ve sivil toplum alanında etkinlik gösteren her örgütlenmeye Sivil Toplum Örgütü denebilir. Sivil toplum örgütlerinin işlevleri, amaçları, sınıflandırılmaları da bu konu kapsamında değerlendirilmelidir.
Sivil toplum örgütlerinin demokratikleşme ve kalkınmadaki rolleri kuşkusuz çok önemlidir. İlimizdeki STÖlerin sayıları ve türlerindeki artış sevindirici bir gelişme. Onlarca STÖ farklı misyonların peşinde varlığını sürdürüyor. Bazıları; Sağlık, eğitim, çevre kurumlarına katkı sağlıyor, bazıları ise; turizm, sosyal yardım ve politika, üretmeyi hedefliyor. STÖlerin öneminin üst düzeye çıktığı günümüzde artık ilimizde de STÖlerin daha fazla muhatap sayılması ve gereken önemin verilmesi gerekmektedir.
Bu süreçte STÖ'lerin temel rolü, ilgi alanlarıyla bağlantılı uygulamaları açık söylemlerle halk düzeyine indirmek ve sorun alanlarına bağlı olarak yerel örgütlenmelerle birlikteliğe giderek etkili çalışmalarda bulunmaktır.
Bu süreçte ilimizdeki STÖ'lerin içinde ve karşı karşıya bulunduğu sorunlar demokratik yerelleşmenin de önünde engeller oluşturmaktadır. Bu nedenle özellikle yasal engellerin kaldırılması ve çeşitli aktörler tarafından destek ve birlikte çalışma anlayışının benimsenmesi var olan iyi örnekleri çoğaltacaktır. Eğer Hakkaride kalkınma isteniyorsa bu uğurda STÖlere gerekli önemin verilmesi gerekmektedir.
Bu bilinçle ilimiz ve ilçelerinde bulunan STÖlerin kendi ilgi alanlarında uzmanlaşması ve dinamik bir hizmet potansiyeli oluşturmalıdır. Bu konuda ciddi anlamda uğraş veren STÖlerimiz var. İlimiz valisi ve ilçe kaymakamlarının STÖlerle işbirliği içerisinde çalışması gerekmektedir. Bu konuda artık bazı hassasiyetlerin de farkına varılmalı.
Sivil toplum örgütleri vatandaşla devlet arasındaki ilişkilerde temsiliyet kabiliyeti ile varlığını gösterir. STÖlerin bu varlıklarını devam ettirmeleri ve kendi alanlarında sorunları ve çözümleri iyi şekilde analiz etmelerine bağlıdır.
İlçemizde STÖler varlıklarını son yıllarda iyiden iyiye hissettirmeye başladılar. Gerek mesleki alanda gerekse toplumsal olaylarda duyarlılıklarıyla öne çıkmayı bilmişlerdir. Ancak, STÖlerin devlet ile ilişkileri ilçemizde son dönem haricinde bayağı mesafeli olmuştur. Bu da sorunların çözümünde veya tartışılmasında eksiklikleri ortaya çıkarmıştır. Burada önemli olan devleti temsil eden makamların STÖlere bakışıdır. Onları ne kadar muhatap alma veya benimsemesiyle alakadardır.
Bilakis devletin üst düzey siyasetçisi ve yöneticilerinin ilçemizi ziyaretlerinde bu STÖ temsilcilerinin sesi öne çıkmalıdır. Zaman süreci bu ziyaretlerde STÖ temsilcilerinin ilçemizdeki sorunların anlatımı ve kendi alanlarındaki sorunlarını dile getirmelerine olanak bulmalıdır.
Yine bu anlamda seçilmiş milletvekillerinin bölge ile ilgili sorunları çözümü noktasında STÖleri muhatap alması gerekmektedir. Ben merkeziyetçi bir tutumun ne milletvekillerine ne de bölgeye fayda getirmeyeceği açıktır. Şimdiye kadarki seçilmişlerin ben merkeziyetçi düşünceleri kendi sonlarını beraberinde getirmiştir.